Ekonomi Unutuldu

Türkiye’nin tek gündemi “FETÖ/PDY” olunca birçok ulusal ve yerel gündemlerde askıya alınmış oldu. Yani ‘söz konusu vatan olunca gerisi teferruat’ oldu.

Ancak, her ne olursa olsun hayat devam ediyor. 79 milyon bu ülkede yaşıyor. Yaşam demek ekonomi demektir. Dolayısı ile ekonomi olmadan da hayat olmuyor.

15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte hayat durmadı ama ekonomi gündemden düştü.

İş dünyası da ekonomi konusunda tedirgin durumda.

Dün Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) Meclis toplantısına gittiğimde, iş adamlarının gündeminde darbe girişi olduğu kadar ekonomide vardı.

Başkan Davut Çetin de yaptığı konuşmada, böyle bir durumda kimsenin aklına ekonominin gelmediği yönünde sitemini dile getirdi.

Bana göre haklı bir sitemdi.

Başkan Çetin’in bu konuda ki söylemi şu şekilde oldu: “Böyle bir dönemde ekonomi kimsenin aklına gelmiyor. Ama ekonominin güçlü olması, sosyal ve siyasi açıdan güçlü olmayı da sağlayan faktördür. Ekonomiyi konuşmak bizim görevimizdir. 15 Temmuz görüntülerini veren bir ülkede ekonominin sarsılmaması, yabancı sermayenin korkup kaçmaması mümkün değildir. Bu olaylar hangi ülkede olsa o ülkeye karşı güvensizlik oluşur.”

Ekonominin sarsılmaması için iktidar partisi TBMM’ye “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” teklifi sundu. Yani ‘Vergi Affı’ yeniden gündeme geldi.

İş dünyası bu konuda da temkinli ve özellikle de “vergisini zamanında ödeyenlerin suçu ne?” diye soruyorlar.

Haklı bir soru. Bu sorunun karşılığı olarak da vatanını düşünen, devletini düşünen ve zamanında eksiksiz vergisini verenleri de düşünmek gerekiyor. Bunun içinde verisini verenlere en azından bir bonus vermek gerekir.

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

SİYASETİN İÇİNDE FETÖ VAR MI?

 

Kanlı darbe girişi ile birlikte yapılan operasyonlarda kurunun yanında yaşında yanacağı kaygısı kamuoyunda oluşmuştu.

Gerçekten de baktığımız zaman tanıdığımız bazı isimlerin FETÖ ya da örgütü PYD ile uzaktan yakından ilişkisi yok.

Dün AK Partili bir seçilmiş bir dostum ile bir araya geldim. Söylenen aynen şu: “Adam akşamları içkisini içiyor ama aynı zamanda Gülen cemaatine yakın bir isim. Onun için bu kişileri ayırt etmek de çok zor.”

“Ayırt etmek çok zor” derken parti içindeki isimlerden bahsediyor.

Zaten Gülen cemaati de 1971 yılından beri tüm koalisyon ya da tek partili hükümetlerde bulunmadı mı?. Dolayısı tüm kurumlarda olduğu gibi ‘A’ parti, ‘B’ parti, ‘C’ parti fark etmeden her partinin içinde FETÖ’cülerin olduğu düşünülüyor/biliniyor ama dendiği gibi ayırt etmekte zorlanılıyor.

Dolayısı ile siyasetin içinde de FETÖ’ye mensup insanların var olduğu düşüncüsü ile tüm siyasi partilerin öncelikli olarak özeleştiri yapması gerektiği özellikle bazı siyasetçiler tarafından da dillendirilmeye başlandı.

 

Yayın Tarihi
27.07.2016
Bu makale 983 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!