Emeğin bayramı 1 MAYIS!

Onur ve şerefin bileşimi erdemliliktir demek için emek olgusunu düşünmeden geçebilir misiniz?

İnsanlığın ortak değeri emeğin tarifi ise:

“Emek en yüce değerdir.” Sözcüklerinden geçer.

İnançlarda emeği yüceltir.

Kul hakkının kutsiyeti:

“Bana hangi suçla gelirsen gel ama kul hakkıyla gelme!”Buyruğu bizim inançlarımızın ana ilkelerinden biridir.

1 Mayıs’tan söz ediyorum… Egemen sınıfların rengini baharla eşleştiren, içini boşalttığı İşçi Bayramından…

Sadece fabrikadaki işçi değil bu bayramın sahibi. Tarladaki köylünün, dağdaki çobanın, evinde yuvasına kol kanaat geren kadının, sınıfta yüreğini ve belleğini öğrencileriyle paylaşan öğretmenin, denizden rızkını kovalayan balıkçının, kısacası alın teriyle ekmeğini kazanan her kesin bayramıdır. 1 Mayıs özetle hayatın bayramıdır.

Her ülkenin işçi bayramını tek bir yürekle ve omuz omza kutladığı şanlı bir meydanı vardır. O meydan simgedir. Türkülerle, bayraklarla meydanları dolduran tüm halklar taleplerini bu meydanda sunar. Varsa emeğe karşı suçlar onlara dikkat çeker. Ortak slogan:

“Bütün dünyanın emekçileri birleşin.”

“Savaşsız, sınıfsız, sınırların yok edildiği sömürüsüz özgür bir dünya…” İlkelerinde birleşir.

Emekçiler; hırsızlığı, düzenbazlığı, rüşveti, faşizmi çağrıştıran tüm uygulamaların karşısındadır.

Güçlü ve barışçı olmanın tek yolunun örgütlü mücadele olduğu inancı vardır yüreklerde. O klasikleşmiş:

“Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” Düşüncesi yol göstericileridir.

Emekçilerin gücünü yok etmek ve sömürü düzeninin devamını sağlamak için ırkçı, mezhepçi ayrıştırmaları içeren tuzaklar kurulur. Sarı sendika denilen işçiden yanındaymış gibi görünen ama hayati anlaşmalarda uzlaştırıcı ve kaypak tavrı ile onu satan örgütlenmeler emeğin gerçek sahipleri için tehdit ve tehlikedir.

Meydanlar demiştim… Dünya emekçi halklarının seslerini bir araya getirip sömürüye, baskıya, savaşa karşı hayır dedikleri meydanlar.

Bizim ülkemizdeki 1 Mayıs simgesi Taksim Meydanıdır.

Taksim meydanı emekçiler için ekmek ve namus kadar değerlidir.

Ancak bu meydan günümüze kadar kan ve gözyaşıyla yıkanmıştır. Hain provokatörlerin alçak tuzaklarında onlarca emekçi can vermiştir. Ve bu derin eylemlerin tek amacı emekçilerin umudunu yok etmek, gücünü kırmak o meydanı tu kaka deyimiyle anılır hale dönüştürmektir.

Her 1 Mayıs öncesi şanlı Taksim Meydanına bariyerlerden duvarlar çekilir, binlerce güvenlik gücü ile kuşatılır, yetkililer işçi sendikalarının liderlerine alternatif meydanların adresini işaret eder. Bunlar yapılırken de olası sabotaj ve suikastların bahaneleri öne sürülür. Kısacası 1 Mayıs İşçi Bayramına ülkemiz yönetenlerinin bakış açısı bu olumsuz açı içinde somutlaşmıştır.

1 Mayıs işçinin, köylünün, üretenin bayramıdır.

Gücü değerlerine sahip çıkmak ve örgütlü mücadelesindeki insanların umudunu diri tutmaktır.

1 Mayıs Emek Bayramı ülkemizdeki ve dünyadaki tüm emekçilere kutlu olsun.

Yaşasın savaşsız, sömürüsüz bir dünya utkusu!