Emekten yana mısınız yoksa karşı mısınız?

Ana muhalefet partisinin noterde tasdik ettirdiği vaat, iktidar olduklarında emeklilere iki maaş ikramiye verileceği üzerineydi.

Emeklilerin durumu ortada…

Hani sürüm sürüm sürünüyorlar sözü emekliler için söylenmiş bir deyim olarak bunların on iki yıllık icraatlarına mührünü vurdu mu vurmadı mı?

Emekli olduktan sonra ikinci bir iş arayışına giren memur ve işçilerin sayısını istatistikî olarak araştırırsanız sizi utandıran bir sonuç ortaya çıkar.

Ya emekli olduktan sonra yetiştirdikleri evlatlarının eline bakanların sayısı? O sayı da hiç de azımsanmayacak rakamlarla ifade edilebilir.

Dünyada emeklisini ele âleme muhtaç eden bir tek ülke varsa o da bizim ülkemizdir.

Bu vahim durumun tablosunu irdeleyen ana muhalefet partisi C.H.P:

“Bize dört yıllık bir süre verin bu gidişatı değiştirelim.”Diyerek emekliler için neler yapacağını da açıkladı.

İki dini bayramda ek maaşla emeklilere nefes aldıracaklarını…

Emekli maaşı üzerinden yapılan sağlık ve benzeri kesintilerin kaldırılacağını açıkladılar.

Hatta daha ileri gidip iki maaş vaadini notere giderek belgeye dönüştürdüler.

Bu çok önemli seçim kozu karşısında yalpalayan iktidar partisi:

“Böyle bir şeyi devletin bütçesi karşılayamaz.”Savunmasına geçti.

Sosyal medya bu tuhaf açıklama karşısında yaylım ateşe başladı. Onca yapılan savurganlıklardan söz etti. Ak sarayda dökülen devasa bütçeden dem vurdu. Bu karşılıklı atışma CHP’nin ne kadar çok önemli bir soruna parmak bastığının da kanıtı oldu.

Hatırlayın lütfen…

Bu ülkede seçimler öncesi kapı kapı dolaşanlar:

“Bize oy verirseniz cennetin anahtarına sahip olursunuz.” Demediler mi? MSP(Milli Selamet Partisinin amblemindeki anahtar bu söylemlerinin somut kanıtı değil miydi?

Allah, kitap hayâsızca seçim malzemesine dönüştürülmedi mi? Ve bu trajik komik seçim propagandası gün gelip tüm sinema ödüllerini toplayan Züğürt Ağa filmine ilham vermedi mi?

Kâhyasına seçim sonuçlarıyla ilgili hesap soran Züğürt ağa:

“Hani filanca partiye verilecekti. Tek bir oy çıktı. Bu oy benim oyumsa diğer oylar nereye gitti?” Diye sorduğunda kâhyası boynunu bükerek:

“Vallah ağam, şıh o partiden dağıtılan cennetin tapusunu dağıtınca oylar oraya gitti.” Demedi mi?

Diğer bir örneğe gelince…

Tansu Çiller seçim öncesi:

“Her kese iki anahtar vereceğiz. Birsi ev diğeri araba.” Diyerek seçmenin aklını bulandırmadı mı?

CHP şimdi ortaya çıkarak ve emeklilerin sosyal ve ekonomik çöküşüne dikkat çekerek iki maaş vereceğini vaat etmesi neden aldatma diye algılanıyor ki?

Bu vaat için telaş eden iktidar partisi

“Emekten yana mısınız, emeğe karşı mısınız?” Sorusuna da yanıt vermiş olmuyor mu?

Dün akıl ve mantık dışı seçim vaatleriyle koyunlaştırılan seçmen bugün somut gerçeklere yönelik ve olma olasılığı çok yüksek olan vaatleri ayıramayacak kadar saf mı?

Haziran seçimleri için CHP’nin bu müthiş vaadini karartmaya çalışan iktidar partisinin kurmaylarının olumsuz tavrı vaat sahibi partiye çelme takma imajı yaratır ki; emekten yana mı, karşı mı oldukları emeklilerin hayat aynasına yansıyarak iktidar partisinin oylarını bir güzel ufalar.

Ana muhalefet partisinin elle tutulur ve mantık ölçüleriyle uyuşur söylemleri sürerse iktidar partisinin güç oranı aşağılara doğru düşmeye devam eder.

Evet…

Emekten yana mısınız, yoksa emeğe karşı mısınız?

İşte asıl mesele budur diyorum.