Eski Hükümet Konağı'nın yüz yıllık öyküsü (2)

Halk, Hükümet Konağı'nın eski yerine yapılmasına karşıydı

 

[Geçen hafta bugünlerde yıkılmakta olan eski Hükümet Konağı?nın tarihçesini anlatmıştım. Bu yazımda sizlere o günlerde Antalya halkının bu konağın aynı yerde yapılmasına ilişkin Antalya basınında çıkan itirazlardan birer özet sunmak istiyorum]

 

1975 yıllarının son aylarına yaklaşmıştık. Antalya Hükümet Konağı için açılan proje yarışmasının sonuçlanmasının ardından tam iki yıl geçmişti. Devrin Belediye Başkanı Selahattin Tonguç kadar, Antalya halkı da yıkılan binanın yerine, yeni bir Hükümet Konağı yapılmasına karşı çıkıyor; bu sitemlerini yerel basın aracılığı dile getiriyordu.

Bu kişilerin başında, 13. Bölge Karayolları Müdürü Orhan  Büyükalp, Belediye Meclisi üyeleri ve Antalya?da 1974 yılında Antalya?yı Sevenler Derneği? ni kurmuş olan Dr. İlhami Tankut da vardı. Tankut, makalesinin giriş bölümünde;

?Yıl 1947. Bir yaz akşamı, bir grup arkadaşla parkta oturuyoruz. Zamanın valisi Sadri Aka geldiler ve bize dönerek ?Gençler müjde. Hükümet binası yapmak için askeri kışlayı Milli Müdafaa Vekaleti?nden alıyoruz? dediler.

Daha sonra İhsan Sabri Çağlayangil?in valiliği yıllarında, hükümet konağı yapımı için bugün Orduevi olan askeri kışla sahasının Milli Müdafaa Vekaleti?nden alınmak üzere olduğuna dair sevinçli haberler yayılmıştı. İzleyen yıllarda, Antalya Belediye Meclisi?nde, bu konuda olumlu çaba ve girişimlere şahit olduk. Fakat her seferinde dirençle karşılaşan bu girişimler, sonuç vermiyor ve böylece birçok yönleri ile uygun bir hükümet konağı yeri devreden çıkmış oluyordu? diyor ve özetle şöyle devam ediyor:

?Şaşkınlığım odur ki; 30 sene öncesinin 30 bin nüfuslu Antalya?sında bile yeni hükümet konağı yapımı için, yıkılan eski binanın yeri düşünülmemekte idi. Fakat sonradan nasıl oluyorsa oluyor, hükümet konağı yeri yıkılan eski binanın yeri olarak bitip tükenmez bir tutku haline dönüşüyor. Kanımca bunda en büyük etken şehir imar planında hükümet konağı yerinin bu noktada dondurulmuş olmasıdır. Şehrin bugününe olduğu kadar yarınına da cevap vermekten uzak, kısır görüşler ve büyük hatalar ile dolu bir şehir imar planından zaten başka türlü bir sonuç beklenemezdi. İmar planlarını insanlar yapar. İnsanlar ise hatadan salim olamazlar. Binaenaleyh hatayı zamanında görüp düzeltmek bir fazilet herkesin kabul ettiği bir hatada ısrar ise abesti.?

?Halbuki Antalya?nın bu büyük davasına kendisini adayanlar, tarih, kadar yaşlı Antalya?da, yarattıkları eser gibi abideleşirler. Tarihin ölümsüz insanları, daima ileriye dönük düşünebilen insanlardan çıkmıştır. Fakat olmadı Vali Hüseyin Öğütçen Hükümet Konağı?nın eski yerinde yapılmasında ısrar etti. Başarılı da oldu.?

Yine bir başka Antalyalı, merhum Mehmet Sabah o yıllardaki bir makalesinde, Hükümet Konağı?nın aynı yere yapılmasına özetle şu sözlerle karşı çıkıyordu:

?Unutmayalım ki, bu sadece, Hükümet Konağı?nın en uygun bir yere ve en iyi bir şekilde kurulması değil Antalya?mızın ciddi surette kurtarılması sorunudur. Bir ulus veya bir kent sadece savaşla kurtarılmaz. Zamana ve koşullara göre bunun çeşitli yolları ve usulleri vardır. Önemli olan, zamana ve koşullara göre genel durumu çok iyi sezip değerlendirebilmektir.

Bugün yapılabilecek tek isabetli iş, geçmişe ve bugüne dikkatle bakmak ve geleceği önemi ile orantılı olarak gereğine en uygun bir biçimde hazırlamaktır. Elbette cesaret gösterilecek ve olanaklar zorlanacaktır. Yoksa ?Bugün varsın, böyle olsun. Yarın gene düşünür ve bir şeyler yaparız? demek, bu güzel kenti kurtarmanın tamamen dışında kalan anlamsız ve kötü bir düşünce tarzıdır. Bu vatan ve bu kenti gerçek anlamda seven ve düşünen hiçbir kişi böyle dakikalık düşünce tarzına kesin olarak değer vermez, veremez.

Rahmetli Hüsnü Karakaş 1930 yılında Antalya?mız Belediye Başkanı iken, Saat Kulesi önünde Emlak Kredi Bankası (Bugünkü Kalekapısı) önlerine kadar uzanan yolu bugün görüldüğü genişlikte açmıştı. Bunu o gün için lüzumsuz gören Antalyalılardan hemen bir çoğu yadırgamış; gıyabında edep ve terbiye dışı tarizde (taşlamada) dahi bulunmuş. Keza,. Rahmetli Vali Haşim İşçan 30 yıl önce Konyaaltı?na uzanan yol üzerinde ismine özgü bir gayretle Bahçelievleri yapabilmek için hali vakti yerinde alan Antalyalıları buradan birer ev satın almaya zorlamış. Bunu zaman zaman duymuşuzdur. Demek ki bu iki değerli insan Antalyalıları arzularına aykırı olarak, çıkarları konusunda zorlamıştır. Hiç bir mecburiyetleri yokken yaptıkları bu, isabetli ve hayırlı hizmetleri üzerinden 30-40 yıl, hatta daha fazla zaman geçmiştir. Toplum hayatında 30-40 yıl, zamanın denizinde eriyen 30-40 damla gibidir. Ve bunu her düşünen bilir. Karakaş?ın 45 yıl önceye göre çok geniş açtığı yoldan, bugün şikayet eden değil çok memnun olmayan kaç Antalyalı vardır.? Haşim İşcan?ın zoru ile ev satın alanlardan bugün özgün ve elemli olan kimdir?

1950 yıllarına kadar asude bahar ülkesi gibi geniş bir kasaba iken 25 yılın baş döndürücü çalışmalarıyla birden bire büyük ve turistik bir kent oluvermiştir Bugün yıllarca önceden isteyip özlediğimiz bu mutlulukları değerlendirmek tüm Antalyalılar için kaçınılması kabil olmayan bir ödev değil midir?

Dünün büyükleri ileriyi görmüş bize hizmet edebilmek için kulaklarını tıkayıp gözlerini dört açarak çalışmışlar. Bizlere ışık tutmuşlar. Bizler bugün onların bu hizmetlerine paralel çalışıp geleceğe ışık tutamayacak mıyız? Yıktırılan Hükümet Konağı'nın değil, asıl yerinin fonksiyonu çoktan kalmamıştır Bugün kentin içi Düden ırmağından Kepez'de Lara'dan Boğaçayı'na kadar uzanan alandır ve bugün ki hızla çok kısa zamanda buraları aşacaktır.?

İmzasız bir makalede ise şu sözlere yer veriliyordu:

?Senelerdir Antalya?mızın derdi bir hükümet konağı yapmak. Yalnız Hükümet Konağı değil, modern Antalya şehrini ve bunun içinde hükümet konağı yerinin neresi olması lazım geldiğini düşünmeliyiz. Mevcut yere Hükümet konağı?nın yapılması ve 30 milyon lira sarf edilmesinin açık ve fahiş bir hata olarak kalmayacağı, modern Antalya şehrine bir sabotaj olacağı kanaatindeyim. Hatadan dönmek fazilettir.?

Son sözü de, o günlerin Belediye Meclisi Üyesi Mühendis Kemal Berktay?a bırakalım:

?Bir süreden beri, kentimiz basının ve toplumumuzun bütün kesimlerinde aktüel konu, yeniden yapımı kararlaştırılan hükümet konağının, eski yerinde yapılmasının sakıncalarının eleştirilmesi teşkil etmektedir.

Konuyu, Belediye Meclisimizde ilk olarak bir önerge ile dile getirmiş bir gurubun üyesi olarak, yine basınımızdan, bu günlerde müteahhide yer tesliminin yapılacağı haberini okuduğumdan, duyduğum endişe ile son olarak konuyu bir daha vurgulamayı, seçmenlerim ve temsil ettiğim Antalya halkı için bir görev saydım.

?. Hükümetler gelirler, giderler, yöneticiler görev sürelerini tamamlayarak bir gün arkalarında acı veya tatlı anılar bırakarak Antalya?mızdan ayrılırlar. Ancak bu kentte ve gelecek kuşakların, sağlığına. sosyal yaşamına, estetik görünümüne etken olacak, yakın gelecekte ihtiyacı karşılamaz bir yapı olmaktan kurtulamayacak, trafik sorunu yaratacak, kenti oluşmuş bir park ve meydandan mahrum kılacak yanlış bir uygulamaya bigane kalamazlar.

Ancak sayın Valimizin yanlış bir uygulamanın henüz başındayken Hükümet Konağı inşaatında inisiyatifin kullanılmaması halinde sanırız, aynı hataya kendi döneminde de düşülmüş olacaktır.   

Bu arada toplumun değişik kesimlerinde görev yapan dernek ve kuruluşlarımızın, siyasi partilerimizin, basın-yayın aracılığı ve kampanyalarla ve hatla yazılı dilek ve önerilerle doğrudan doğruya yetkili kuruluşlara Antalyalı?nın istemini yansıtması kaçınılmaz bir görev olacaktır.?

Sonuç olarak, o günlerde aynı yerde inşa edilmesi, yerel basında ve halk arasında büyük tartışmalara yol açan Hükümet Konağı bugünlerde yıkılıyor. Bu da Antalya halkının o günlerdeki eleştirilerinde ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.

 

Yayın Tarihi
02.12.2007
Bu makale 12638 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sn cimrin herzaman antalya yazı ve araştırmalarınızı zevkle izliyorum. O yılları yaşamış ve birkaç mimar arkaşla H. Öğütçen'e yalvardık. birşey elde edemedik. Çok merak ediyorum Sn. Öğütçen öylesine değerli bir tarihi yok ettiği, yangından mal kaçırırcasına yaptırdığı özel idare binasından dolayı vicdan muhasebesi yapmakta mıdır? Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Şemsettin Tugay 24.01.2008

sn. Hüseyin Cimrin Yozgat Valileri İsimli bir kitap hazırlamaktayım.Yazınızda adı geçen vali Sadri Aka 1946 yılında ilimiz valisi olarak da görev yapmıştır. Vali Sadri Akanın biyoğrafisi hakkında bilginiz var mı? mail atarsanız sevinirim.  başarılar

ismail arslan 17.01.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!