Ey zalimler!

Çevresi boncuklarla işlenmiş leçeğini düzleterek konuşuyor.

Gözleri dolu, belli ki taşacak isyanı ve akacak bir nehir gibi:

“Ey Fırat! Fırat!” Diye gözyaşı.

Yer Suruç…

Konuşan bir Kürt annesi…

“Keşke bizim içimizde patlasaydı o bomba. Onlar Batıdan gelen çocuklar ne bilsinler bombayı. Biz Kürtler alışığız. Şimdi ne diyeceğiz o misafirlerimizin annelerine?”

İşte bizim yıllardır anlattığımız Anadolu kardeşliği gül yüzlü, pak yürekli bu genç Kürt annesinin sözleri içinde saklıdır.

Zamanın neresinde olursa olsun çalan kapısını açtığında gelen konuğu kimdir, neyin nesidir demeden kabul eden ve hatta kendisine sığınan düşmanı bile olsa ölüme terk etmeyen Kürt anası.

Anaların dili yüreğin dilidir. Türkü, Kürdü olur mu? Olmaz elbette.

Ama Suruç’ta Allahsız ve kitapsızların bombalı eyleminin ardından yiten onlarca gencin ardından bir Kürt anasını yüreği düştü avuçlarımıza.

“Onlar misafirimizdi, koruyamadık, şimdi ne diyeceğiz ailelerine?” Derken onu resmine bakan ve tedbirsizliği Allah yazgısı belleyenler sizce utanır arlanırlar mı?

Ey zalimler!

Ey zalim düzenlerin basiretsiz, metelik etmezleri!

Duydunuz mu?

Kürt anası diyor ki:

“Misafirlerimizdi… Koruyamadık, sahiplenemedik o çocukları…”

Daye! Dayeee! Dayeeee!

Seri çiya bı dumane!

 

Yayın Tarihi
22.07.2015
Bu makale 315 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!