Gök yanar ağlar bulutlar

“Ateşe attılar kül olsunlar diye, gül olup açtılar yüreklerimizde kan kırmızı.”

Yıllar yıllar önceydi…

Sivas’tan geçerken Van Gölü Ekspresi, mola verdiği Sivas garında genç adam, eşi ve henüz dört yaşlarındaki kızları ile bizim olduğumuz kompartımana girdiler.

Hemen toparlanıp yer açtık. Etrafı bezle örtülü sepetlerini, iki parçalık yüklerini ranzanın üzerindeki yüklüğe yerleştirmelerine yardımcı olduk.

Adamın adı Ömer’di. Siemens Demir Çelik Fabrikası işçisiydi. Yol boyunca yoldaşları olduk. Isındı yüreklerimiz. Emekçi bütçesiyle hazırladıkları sepetlerindeki azıklarını analarımızın bizlere hazırladığı azıklarla birleştirip paylaştık. Birbirimize adres verdik olur ya bir gün yeniden yollarımız kesişir diye.

2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak otelini ateşe veren dinci Neronlar otuz üç insanı cayır cayır yaktığında demir işçisi Ömer gelmişti aklıma. Ve çok geçmeden verdiğim adresime yazdığı mektupta:

 

“Satırlarımı döktüğüm kâğıttaki lekeler gözyaşımdır. Madımak otuz üç insanı yok etmedi. Bizim de içimizdeki güzellikleri kül edip savurdu. Sivas Sivas olalı böyle bir utanç yaşamadı kardeşim.” Diyerek duygularını yazmıştı.

Ömer’e, otuz üç insandan birinin Sehergül Ateş olduğunu ve bu genç kızımızın çok sevdiğimiz bir aileden olduğunu yazmıştım.Okurlarım bu konuda yazdığım yazılarımdan Sehergül’ü ve ailesini anımsayacaklardır.

17.Dönem S.H.P’den Tunceli Milletvekili Musa Ateş’in kızıydı. Folklora sevdalanmış o yıl da Pir Sultan Abdal şenliklerine gönüllü gitmişti. Giderken yoğun işlerin içindeki babasıyla vedalaşmaya bile vakit bulamamıştı.

Musa Ateş amca sıradan bir milletvekili değildi. Milli Savunma Bakanlığında raportörlük yaparken kendisine önerilen teklifi daha fazla dayanamayarak kabul etmiş sonra da milletvekili seçilmişti. Çok okuyan, araştıran, çevresi tarafından sevilen bir insandı. Madımak olayından önce geldiği Antalya’da Lara sahilindeki İller Bankası dinlenme tesisinde kaldığında konuğu olmuştuk. O akşam balkonda otururken ışığa gelen sivrisinekleri kıvırıp boru gibi yaptığım gazeteyle kovmaya çalışırken izin vermemiş:

“Sakın öldürme. Bak henüz hiç birimize dokunmadılar.”Diyerek insancıl tavrını sergilemişti.

Cafcaflı hayatı yoktu. Çarşı pazara giderken özel araç kullanmazdı. Halk gibi yaşardı ve toplu taşıma araçlarını tercih ederdi.

“Bizler halkın içinde olursak ve onlarla birlikte yaşarsak sorunlarını ve sıkıntılarını daha iyi gözlemleyebiliriz.” Derdi. Günaydın Gazetesi bu yönde sayısız haber yaparak Musa amcanın mütevazı kişiliğini okurlarına örnek olarak sunmuştu.

Musa Ateş kızı Sehergül’ün Madımak Otelinde yanarak can vermesinin acısına inançlarına sarılarak dayandı. Onca evladı arasında özge bir yere sahip olan Sehergül her daim yüreğini kanatsa da tefekküre sımsıkı sarıldı, eşinin ve diğer evlatlarının bu büyük acı karşısında eriyip gitmelerine izin vermedi. O dayanmasaydı bu büyük acıya diğerleri nasıl dayanabilirdi?

Yıllar önce eşim ve çocuklarımla Musa amcanın yaşadığı Didim Parlamenterler Sitesindeki konutuna giderek hasret giderdik. Konutunun önündeki kendi elleriyle dikip büyüttüğü meyve ağacından meyveler koparıp ikram etti. Yanından vedalaşıp ayrıldığımızda çocuklarıma:

“Etrafınızda çeşit çeşit din sömürgenleri göreceksiniz. Ancak onlar sizi inanmaktan uzaklaştırmamalı. İnancın gerçek kaynağından yola çıkarak hep inanmalısınız. Bunu yapmazsanız kör inancın tacirleri kendi kafalarındaki gerçek dışı dini sanki dinmiş gibi vermeye devam ederler. Yavrularım, kuzularım asla inançsız kalmayın.”Nasihatinde bulunmuştu.

İşte böyle bir adamın nazlı, seher rüzgârlarında büyümüş, yüreğinde insan sevgisini yeşertmiş:

“Saz çalmadan ölürsem gözüm arkada gider.”Diyen ve Musa Eroğlu’ndan bağlama çalma dersi alan kızını da yaktılar 1993’in cehennem Temmuz’unda.

Bir Temmuz ayında daha Sehergül ve 32 canı rahmet ve saygıyla anıyorum.

 

Sandılar ki

Kül olur savrulurlar

Oysaki

Birer gül olup açtılar

Yüreklerimizde kan kırmızı

Gökler yandı

Bulutlar ağladı

Ey bu dünyayı cehenneme çeviren zebaniler

Yiter gider dediklerinizin ölümsüz hatıraları bizim

Utancı da sizin oldu

Yayın Tarihi
01.07.2015
Bu makale 449 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!