Gönül Dostlarima

Akademik hayatta Öğretim üyesi olarak yirminci yılında bulunan bir akademisyen olarak, bilim yapmayı ve akademiyi hayatın en önemli değerlerinden biri olarak gördüm, görüyorum. Bu süre içinde üniversitenin "bilim için bilim yapmak" kadar, hatta daha fazla topluma hizmet vermek üzere de çalışması gerektiğine; topluma ve ülkeye hizmetin Hakk’a hizmet olduğuna gönülden inandım.

Bu kapsamda ülkemizde özellikle son 10 yılda yakalanan istikrar ve gelişmelerin, ülkemizin kadim tarihinin ve jeopolitiğinin de yeniden potansiyel bir güç olarak öne çıkarılmasıyla birlikte tüm Milletimize yeni umutlar ve ufuklar verdiğini izledim, izliyoruz. Doğal olarak bu durum bize de hep heyecan verdi ve daha fazla calisma istegi yuklemeye devam ediyor. Tabii ülke ve insan duyarlılıkları olan her vatandaş gibi biz de daha fazla katkı vermek çabasında olduk. Geçmişten bugüne sadece kendi bilim dalımızla ilgili değil, küresel ve ülkesel konularda da 10 kadar internet ve yazılı medyada hasbelkader yazılar yazıyor, görüşlerimizi insanlarımızla paylaşıyoruz.

Son yıllarda yaşanan bu süreç; bu ülkenin çok önemli ve kadim bir medeniyeti olduğunun farkında olarak; insanımızın kendine olan özgüveninin yeniden gelmeye başladığını(geçte olsa) görmek bakımından memnuniyet verici olmuştur. Öyle ki en yuksek duzeyde Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'in dunden bugüne güçlü vurgular yaparak ortaya koydugu ve Basbakanimiz Prof.Dr. Sayin Ahmet Davutoğlu'nun bir nefer gibi savundugu ve tum Ak kadrolarin hatta Türkiye'nin yukselmesi icin heyacan duyan tum insanlarimizin ozumsedigi gibi; artık tarihimizi 1923’ten başlatmıyoruz, yüksek bir özgüvenle Cumhuriyetimizin 100. yılından yani vizyon 2023’ten; Anadolu’yu yurt edinişimizin bininci yılından yani 2071’den bahsediyoruz. Bunlar bizimde benimsediğimiz ve ufku olan insanların kendi insanına ufuk gösterme çabasının bir ürünü ve son derece önemli ve değerli hedefler. Bu bakımdan bugün artık tarihi bir kavşakta olduğumuz açık ve daha yüksek enerji harcamak, çaba göstermek gerekiyor. Yeni Türkiye'nin inşasına, ülke ve milletimize daha fazla hizmet etme düşüncemiz hep vardı, bugüne değin akademik çalışmalarla gerçekleştirme gayretinde olduk. Akademi önceliğimiz ancak siyaset ile söz konusu katkıyı nasıl artırırız? konusunu da birkaç yıldan beri Antalya ve Ankara’daki kıymetli dost ve arkadaşlarımızla tartışa geldik, tartışıyoruz.

Son iki yıldan beri, özellikle kıymetli dostlarımız : “Hocam, artık üniversite dışında da hizmet vermek için çalışmak gerekiyor” şeklinde beklentilerini dile getirmeye başlamışlardı. Tabii 7 Haziran seçimlerinin yaklaşması nedeniyle son birkaç aydan beri siyasete girmemiz yönündeki istekler artmıştı. Bilim alanımız dışında Antalya’ya özellikle Korkuteli’ne vermiş olduğumuz hizmetlere vurgu yapan dostlarımız da bizi teşvik ettiler. Bu durumdan mutlu olduğumu belirtmem gerekiyor, doğrusu...

Bilindigi üzere 7 Haziran seçimleri için aday adaylığı başvuru süresi başladı. Yeni Türkiye'nin inşası için yüksek tempoda özveriyle çalışan mevcut hükümetimize, Sayın Başbakanımıza ve bilge insan meslektaşımız Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’na çok daha yüksek katkı vermek yönünde karar almamızın hayrlı olacağına inanarak 25.Dönem Milletvekili Seçimlerine AK PARTİ' den aday adayı olarak katılmaya karar verdim.

Yaşanacak seçim sürecinin öncelikle; ülkemize, Milletimize ve İnsanlığa en yüksek katkıyı verecek şekilde cereyan etmesine vesile olmasını diliyorum. Gönül birligi ve İstikrar icinde, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye’nin; yapay olarak ortaya çıkarılan pek çok sorunu ortadan kaldıracağına yürekten inanıyorum. Bu amaçla yola çıkan, samimiyetle koşan ve çalışan her insanımıza gönülden başarılar diliyorum.

Bu surecin Turkiye'mizin gozbebegi Antalya'miz, Ülkemiz ve İnsanimiza huzur ve daha yuksek refah getirmesine vesile olmasini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
Icten selam, sevgi ve saygılarımla...