PSİKİYATRİST

Görsel, İşitsel, Dokunsal?Hangisi'

GÖRSELLER

  • Nüfusumuzun %60 civarı bu grupdadır.
  • Televizyonun ve yazıyı soldan sağa doğru yazmamızın buna etki ettiği belirtilir
  • Görsel yaklaşımı tercih eden insanlar çoğunlukla başları ve vücutları dimdik ve gözleri yukarılara bakar şekilde ayakta dururlar veya otururlar.
  • Derin derin nefes alma eğiliminde değillerdir.
  • Genelde, normalden yüksek bir ses tonuyla hızlı hızlı konuşurlar ve konuşma esnasında düşünceleri de çok hızlıdır.
  • Onların bir özelliği olarak sandalyelerinde öne doğru oturacaklarıdır ve düzenli, titiz ve itinalı görüneceklerdir.
  • Görsel insanlar bir şeyleri resimleri görerek hafızalarında tutarlar ve onlar için sesler kolay kolay ne dikkat çeker ne de ilgi uyandırır.
  • Sözlü yönlendirmeleri hatırlamak konusunda çoğu zaman sıkıntıları vardır çünkü zihinleri başı boş dolaşma eğilimindedir.
  • Görsel kelimeleri veya yüklemleri “Resmettim” gibi kullanma eğilimindedirler
  • Görsel insanlar görüntüyle; bir şeylerin nasıl göründüğü ile ilgileneceklerdir.
  • Onlar görüntülerle düşünürler ve bu ışık hızı gibidir.
  • Büyük bilim adamları keşiflerini en ince detaylarına varana kadar hayallerinde canlandırabiliyorlardı.
  • Bu gruptaki insanlar işitsellere göre duygularına göre daha uzaktadırlar.
  • Görseller düşünürken şekiller çizerler kağıtlara, düşüncelerini şekillere dökerler.
  • Görsel çocuklar lego ve atlas oyunlarına bayılırlar. Belgesellere tutkuludurlar. Neden sonuç soruları akıllarını kurcalar, aletlerin nasıl çalıştıklarını hep merak ederler..
  • Rüyaları renkli hatırlarlar. 
  • Birisinin göz bebeklerinin büyümesi ve odaklanmamış bir şekilde ileriye bakması onun zihninde resimler oluşturduğunu gösterir.

DERS ÇALIŞMA STİLİ : Gördüğünü hatırlar. Metin ve çizimleri takip eder. İnsanları eşyaları, resimleri gözlem yoluyla tanır/kavrar.

ÖĞRENME STİLİ : Bilgisayar grafiklerini Görsel yap boz haritaları, posterleri, grafikleri.şemaları, karikatürleri, ilan panolarını inceleyerek ve çizerek.

GÜÇLÜ YANLARI : Görülen ve okunan şeyler hatırlanır. Net ve güçlü görürler. Renkleri güçlü görürler ve renklerle düşünürler. Resimlerle veya sözcüklerle düşünmeye yatkındırlar. Bir şeylerin görüntüsüne veya konumuna yatkındırlar. Yüzleri iyi hatırlarlar. Raporların anlatılmasındansa yazılı olmasına yatkındırlar. Planlı ve programlı olurlar. 

ZAYIF YANLARI: İşittiklerini uzun müddet belleğinde tutamazlar. Ders anlatılırken not almazlarsa huzursuz olurlar. Derslerin laboratuvarda işlenmesinden huzursuz olurlar. İsimleri hatırlamakta zorlanırlar.  Görsel materyalleri olmayan uzun derslerde rahatsız olurlar. Dağınıklığa ve düzensizliğe tahammülsüzdürler. Plansız yaşayamazlar.

İŞİTSELLER

  • Nüfusumuzun %20 civarı bu grupdadır. Geçmişte radyonun yaygın olduğu dönemlerde bunun daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
  • Konuşmaları ritmik ve melodiktir. Gözler sağa ve sola giderken, baş da genellikle dinlenilen kişinin tarafına doğru eğilir. Dinlemeyi bilen insan sayısının az olduğu dünyamızda en iyi dinleyiciler işitsellerden çıkıyor.
  • Göğüslerinin ortasından nefes alıp verirler.
  • Gürültü kolaylıkla dikkatlerini dağıtabilir. Kendi kendilerine sessizce konuşurlar ve bunu yaparken bazen dudakları hareket eder.
  • Görsel insanlar kadar yüksek perdeden olmamakla birlikte konuşurken yankılanan bir ses tonları vardır.
  • Sesleri ritmik ve hatta musikilidir.
  • Söylenen şeyleri kolaylıkla size tekrar edebilirler ve dinleyerek öğrenirler
  • Genellikle müzikten ve telefonda konuşmaktan hoşlanırlar.
  • Adım adım ve belli bir sıraya göre ezberlerler.
  • İşitsel bir kişi, konuşma esnasındaki geribildirimlerden, belli bir ses tonundan veya kararlılığı bildiren sözlerden oluşmuş cevaplardan hoşlanır.
  •  "Kulağa hoş geliyor”gibi işitsel yüklemleri kullanma eğilimindedirler.
  • İyi dinleyiciler olarak konuşma sesinden hoşlanırlar.
  • Siz konuşurken size bakmak yerine kulaklarını size doğru çevirirler. Sizde göz kontağı kurmadığı için ona kızabilirsiniz. Söylediklerinizi harfi harfine dinliyordur.
  • İşitseller başkalarıyla olduğu kadar kendileriyle de baş başa kalmaktan, kendileriyle konuşmaktan zevk alır. Bu yüzden uzun süreler inzivaya çekilebilen ve bu durumdan zevk alanların (özellikle doğanın sesi ya da kitaplar ve müzik ona arkadaşlık ediyorsa) çoğu işitseldir.
  • Şehrin göbeğinde ana cadde üzerinde, gürültülü bir bölgede ev tutmak, işitsellerin yapacağı son şeydir.
  • Neon lambalarının, aktivitenin bol olduğu yerler görseller için caziptir. İşitsel eşinize kuş seslerinin bol olduğu sakin bir ortam çok daha çekici gelecektir. Hele doğa içinde bir ev, en ideal olandır.
  • "Sizi iyi duyamadım. Tekrar eder misiniz" diyen kişi sizi dinlemediği için tekrar ettirmez. Aksine çok iyi dinlediği ama başka seslerden rahatsızlık duyduğu için sizi iyi duyamamıştır. Çünkü işitseller seslere ve gürültüye çok hassastır. Harmoni içermeyen seslerden çok rahatsızlık duyarlar.
  • Siren sesi, korna sesi, kapı gıcırtısı, bıçak bilenirken çıkan ses ya da tırnakla çizilen karatahtadan gelen sesler işitsel için tahammül ötesi sesler olabilir. Aşırı gürültüde kulaklarını elleriyle ilk tıkayan onlardır. Ders çalışan ya da kitap okuyan bir işitsel daha iyi konsantre olmak için ya müzikle isteyebilir ya da tam sessizlik.
  • En etkileyici şairler, kinestetiği gelişkin işitsellerden çıkar. Çünkü şiir duyguların en harikulade biçimde dile gelmesidir.
  • Yürüyüşleri de konuşmaları gibi ritmiktir işitsellerin. İşitsel sevgilinizin kulağına fısıldayacağınız her sevecen sözcük, size çok yaratıcı sevgi ifadeleriyle geri dönecektir.
  • Onunla iletişimi koparmak istiyorsanız monoton bir sesle konuşmaya başlayın ya. da konuşurken hızla hareket edin. Çenesi düşükler de işitsellerden çıkar. Özellikle eğitimli ve anlattıkları konunun uzmanı iseler susmayı bilmedikleri için dinleyici kinestetiklerin içine "daral" gelir ve konuşma "kabak tadı verir", görseller konuşmanın bitmesini "dört gözle bekler". İşitseller ise çenesi düşük konuşmacıya "kulaklarını tıkayıp" kendi iç dünyalarına döner ve kendi düşüncelerini "dinlemeye" başlar.
  • İşitsel arkadaşınız duygularını kolaylıkla dile getirdiği için, bu duygu ve içgörüleri paylaşım ihtiyacı onu özellikle bir başka işitselle kolaylıkla arkadaşlık kurmaya yönlendirir. Dinlemeyi de bildiği için de bu arkadaşlık sürer. Eğer frekansının tuttuğu bir arkadaşı yoksa ya da içe dönük bir yapıya sahipse bu kez de yazar.
  • Konuşkandırlar bu en bariz özellikleridir, çocuklar oynarken bile kendi kendilerine konuşurlar.
  • Yapılarına göre kapsamlı cümleler kurarlar. Okulda bile konuşmaya devam ederler.
  • Öğretmenleri tarafından sık sık ikaz edilirler. Gözle okumadan anlamazlar. Onun için kendilerinin duyabilecekleri bir ses miktarında okumalarına izin verilir. Ortam gürültüsünden rahatsız olurlar.
  • En iyi olarak işiterek öğrenirler. Yabancı dil öğrenmeye yatkındırlar. İşitsel öğrenciler yazma konusunda başarısızdırlar. Güzel yazma onların işi değildir, ancak güzel konuşma tam onlara göredir.
  • İşitseller her konuyu tartışmak isterler. Müziğe duyarlıdırlar. İş yaparken radyo dinlemeyi severler.

DERS ÇALIŞMA STİLİ : İşittiklerini hatırlar. Sözel ifadeleri takip eder. Dinleyerek ve konuşarak öğrenir.

ÖĞRENME STİLİ : Konuşarak, mülakat yaparak, panellere katılarak, soru sorarak ve cevap vererek.Seslendirme, yüksek sesle okuma, masal kitapları ve kasetlerini dinleme, olay ve öyküiler hakkında sohbet etme.

GÜÇLÜ YANLARI: İşittiklerini hatırlarlar Yazarken konuşurlar (bunun bazen dezavantaj olduğu da söylenebilir). Çoğunlukla erken konuşmaya başlarlar, okunan şeyler hemen hatırlarına girer, konuşkan insanlardır, okumayı erkenden öğrenen tiplerdir, Müzik dinlemeyi ve şarkı söylemeyi severler, yabancı dile ilgileri vardır, ses ayrımını çok iyi yaparlar. Müzik hatırlamalarını kolaylaştırır. Pek çok kişi için bir anlam ifade etmeyen ses, ritim, melodi onların pek çok şeyi hatırlamalarını sağlar. İyi bir hatip olabilirler

ZAYIF YANLARI: Gürültüden rahatsız olurlar. Gürültülü ortamlarda konsantre olamazlar. Resimler ve resimli anlatımlar rahatsız edebilir. Dersin ahenkli ve melodik bir ses ile anlatılmasını isterler. Okumaktansa dinlemeyi tercih ederler. Bilgilerin yazılı olarak sunulması bazen anlamalarını zorlaştırabilir. İsimleri hatırlarlar,Yüzleri hatırlamakta zorlanırlar.

KİNESTETİKLER(DOKUNSALLAR)

  • Kinestetik yaklaşımı tercih eden insanlar ciğerlerinin en dibinden nefes alıp verirler ve onlar nefes alıp verirken midelerinin inip kalktığını görürsünüz.
  • Düşünürken aşağıya ve sağa bakma eğilimindedirler.
  • Çoğunlukla oldukça derinden gelen bir sesleri vardır.
  • Hızlı konuşmak onlar için aptalcadır.
  • Sözlerini tartarak ve sözleri arasında sessiz boşluk bırakarak yavaş yavaş konuşurlar.
  • Onlar görsel bir insana göre daha yavaş düşünüyor ve konuşuyor görünürler.
  • Fiziksel ödüllere ve dokunmaya cevap verirler. Aynı zamanda kinestetik insanlar konuşma esnasında görsel bir kişiye göre konuştukları insana daha yakın durma eğilimindedirler.
  • Kinestetik nasıl hissedildiği konusuyla ilgilidirler.
  • Çocukluğunda dokunulan, kucaklanan, okşanan, sevildiği kendisine her yolla ifade edilen çocuklarda sıklıkla görülür.
  • Giyeceği elbiseyi düşünürken onun içinde nasıl hissettiği akıllarına gelir.
  • Yemeğin lezzeti, dondurmanın içindeki çikolata tanelerinin dilindeki kayganlığı hatırlarına gelir.
  • Bu kişiler dokunarak ve yaparak öğrendikleri için onlar ayakta yürürken sizi dinlerler.
  • Kinestetik çocuklar hiperaktif veya yaramaz damgası yiyebilirler.
  • Duygularını göstermekten çekinmeyen kişilerdir, kolay ağlayabilirler. Sohbeti severler, ancak sohbet onlar için duyguların sözlü imgelerle dışa vurulmuş halidir.
  • Bedenlerini iyi tanıdıkları için dans etmekte ustadırlar.
  • Kinestetiklerde de düzen vardır fakat işlevseldir. Yani ihtiyaçlara göre belirlenmiştir.
  • Hayatları hareket üzerine odaklanmıştır.Yakaları paçaları dağınıktır ve sürekli hareket halindedirler.

DERS ÇALIŞMA STİLİ : Yaşadıklarını hatırlar. Fiziksel etkinlikler içinde öğrenir. Yaptıkları ilgilendirir.

ÖĞRENME STİLİ : Yer oyunlarını oynayarak. Eşyaları yapıp bozarak, maket veya model yaparak. Hoplama zıplama veya hareketli eylemler.Pandomim,oyunlarda rol alma, kondisyon bisikleti çevirirken dinleme. Dokunduklarını hatırlarlar. Dokundukları ve yazdıklarını takip eder. Karalayarak, eskiz yaparak ve model inşa ederek kabartma yazılar kullanarak öğrenirler. Deney kurarak, iz sürerek öğrenirler.

GÜÇLÜ YANLARI:  Yapılanı hatırlarlar. Dokunma ve hareket önemlidir. Oyunlara bayılırlar. Ya eğlendirmelidirler ya da eğlenmelidirler. Taklit ederek ve deneyerek öğrenirler. Dokunarak anlam çıkarmaya çalışırlar. Rahat giyinmeyi severler. Hissettiklerinden konuşmayı severler. Sportif olmaya müsaittirler. Hareketi içeren etkinlikleri severler: dans etmeyi, koşmayı, yüzmeyi, yemeyi, yemek pişirmeyi, gezmeyi. Laboratuvar ortamlarında çok başarıdırlar

ZAYIF YANLARI: Konuşulanı veya görüleni hatırlamakta zorlanırlar. Okumakta zorlanmışlardır ya da zorlanmaktadırlar. Çok iyi işitemeyebilirler. Ya da işittiklerinden anlam çıkarmakta zorlanırlar. Yazım hataları çok yaparlar. Okumayı sevmezler. Bulundukları ortamın durumuna önem vermeden hareket ederler. Vücutları ile karşılık verirler (atarlar, iterler, vururlar). Kendi stilinde sunulmazsa sunulan bilgileri algılamakta yavaş kalabilirler Farkında olmadan insanlara dokunmaya yatkındırlar (özellikle konuşurken).

 

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

   Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

facebook.com/antalyaterapipsikiyatri

Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.

1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

 

Yayın Tarihi
17.02.2017
Bu makale 15591 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!