GSS borçlarında eşitsizlik

Zaman zaman ülkemizde farklı konularda aflar çıkar. İmar affı, ceza affı, borç faiz affı gibi daha birçok çıkartılan afların her zaman Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünmüşümdür.

Çünkü Anayasa’nın ‘Kanun önünde eşitlik’ başlıklı 10. Maddesi; ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşitlikten bahseder. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfı imtiyazın tanınamayacağını vurgular. Devlet organlarının ve idare makamlarının da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmesi gerektiğini de hatırlatır.

3 Haziran 2015 tarihinde bu köşede “Milyonlarca işsiz devlete borçlu” başlığı ile bir köşe yazmıştım.

O yazımın içeriği; “Sağlıkta Reform” adı altında geliştirilerek uygulanan “Genel Sağlık Sigortası” (GSS) kapsamında gelir tespiti beyanında bulunmayan sigortasız ya da çalışmayanların devlet tarafından borçlandırıldığını, o dönem için de GSS borçlu sayısının Türkiye genelinde 5 milyon 500 bin kişi olduğunu yazmıştım.

Bu yazıma dönemin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya eski İl Müdürü Selim Erol imzasıyla bir açıklama gelmişti.

GSS’nin herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlarımızın gelir durumuna göre prim ödeyerek veya ödemeyerek sağlık hizmetinden faydalanmayı amaçlayan bir sistem olduğunu hatırlatan Erol, devlet tarafından borçlandırılan vatandaş sayısının 5 milyon 500 bin olmadığını, borçlu sayısının 3 milyon 900 bin kişi olduğunu söylemişti.

Bu açıklama, 12 Haziran 2015 tarihinde hem bu köşede, hem de gazetemiz Hürses’de yer almıştı.

Geçmiş yıllarda iki dönem mütevelli heyet üyeliği yaptığım Muratpaşa Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na (SYDV) ve diğer ülke genelinde ki vakıflara yapılan gelir tespiti beyanı süresi uzatılmış olsa da duyurular yeterli olmadığından dolayı milyonlarca vatandaş bir anda kendini devlete borçlu buldu.

Devletten sağlık hizmeti almadığı halde borçlanan vatandaşlar arasında, turizm sektöründe kış aylarında işsiz kalan turizmciler, sokakta simit satan, ayakkabı boyayan, çöplerde kâğıt toplayan, sosyal güvencesi olmayan köylülerimiz ve aileleri, eşi sigortası olmayanlar çoğunluktaydı.

Genel Sağlık Sigortası ile ilgili devlet yeni bir karar aldı ve 25 yaşını geçmemiş 3 milyon 500 bin gencin tüm borçlarının silinecek.

Öncelikli olarak rakamların doğru bilgili yansıttığını düşünmüyorum.

Geçtiğimiz yıl benim 5 milyon 500 bin kişinin borçlu olduğunu yazdığımda, bu rakamın doğru olmadığını, gerçek rakamın 3 milyon 900 bin olduğu resmi olarak SGK tarafından tarafıma bildirilmişti.

Şimdi borçları silinecek olan 3 milyon 500 bin kişinin 25 yaş ve altı olduğu ifade ediliyor.

Peki, o zaman 400 bin kişi 25 yaş üzeri mi ve bu kişilerin borçları ne olacak?

Anayasa’nın 10. Maddesi her vatandaşın kanunlar önünde eşit olduğunu, devlet organlarının ve idare makamlarının da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmesi gerektiğini söylemiyor mu?

Vatandaş, elektrik faturasını günü gününe yatırır, yatırmayan ise yine Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olarak affa uğrar.

GSS borcu konusunda da buradan yetkililere soruyorum, 26 yaşındaki gencin ve diğer işsiz vatandaşlarımızın suçu ne?