Gün kurtarılmaya çalışılıyor

Ülke öyle bir süreçten geçiyor ki; siviller ölüyor, evlere ateş düşüyor, polisler, askerler, korucular şehit oluyor evlere ateş düşüyor. Analar ağlıyor. Diğer taraftan 7 Haziran sonrası hükümet kurulamıyor ve 1 Kasım’da yeni bir seçime gidiliyor. Bunun için siyasi partiler seçim kampanyası yürütmeye çalışıyor.

7 Haziran’da 550 milletvekilini seçtik ama TBMM çalışmadı. 2016 bütçesi bile görüşülemedi.

Yıllara sari yatırımlar bile ödeneksizlikten dolayı durmuş durumda.

Yerel bazda bakıyoruz, durum farklı değil.

Yatırım diye bir şey söz konusu değil. Sadece gün kurtarılmaya çalışılıyor.

Belediyeler asli görevi olan çevre düzenlemesi yapıyor, bunun için sahne bile kurulup miting havası yaratılıp milletvekili genel seçimi için siyasi konuşmalar yapılıyor.

Yine belediyelerin asli görevi olan yol ve kaldırım çalışmaları bile çok büyük bir yatırımmış gibi kamuoyuna yansıtılmaya çalışılıyor.

Antalya’da turizm sektöründe, tarım sektöründe ve ticarette ciddi sorunlar var ve bu sorunların belki belli bölümleri yeni yasalarla çözülecek ama 550 milletvekili olmasına rağmen aylardır meclis boş.

2B yasası çıktı, insanlar dededen atadan kalan yerlerini satın almak zorunda bırakıldı. Ancak, rayiç bedel üzerinden borçlandırıldıkları için taksitlerini ödeyemiyor. Çünkü sahile yakın arazi ile dağ başındaki arazi eşdeğer gösterildi.

Ermenek diye bir mahallemiz var, özel mülkiyetlerin yanı sıra hazine mülkiyetinde ve Muratpaşa Belediyesi’nin mülkiyetinde araziler var. Özel mülkiyetlerin dışındakiler işgal altında ve hazine ihale yapmadan hak sahibine satış yapabilirken, belediye ihale yapmak zorunda. Bunun değişmesi için yasada düzenleme yapılması lazım ama 550 milletvekili olmasına rağmen TBMM boş olduğu için bu yapılamıyor.

Bütünşehir Yasası diye Antalya’nın coğrafi yapısına uymayan bir yasa yürürlüğe girdi, ancak sorunlar daha da arttı. Çünkü mevcut sorunların giderilmesi için bütçe yeterli değil.

7 Haziran seçimi öncesi Antalya için verilen vaatlerin hiçbir EXPO 2016’ya yetişmiyor. Yetişmeyeceği belli olmasına rağmen oy için vaatlerde bulunuldu.

Hiç kimse de bu verilen vaatleri ev ve işyerlerine oy istemeye gelen siyasetçilere sormuyor. Çünkü halkta biliyor ki, verilen vaatler sadece vaat olarak kalacak.

Antalya’da 30-40 yıldır çözülemeyen sorunlar var. Ancak çözüm ‘RANT’ düşünülerek üretilmek isteniyor.

Turizm sektöründe sezon kapanıyor ve 80 bin çalışan işsiz kalacak. Bu insanlar için vaatte bulunanlar sessizliğini koruyor, çünkü söylenenler sadece vaatten ibaretti.

Tarım, hayvancılık sektör temsilcileri sorunlarını dile getirmeye çalışıyor ve söyledikleriyle kalıyor.

Bu eleştiriler yapıldığı zaman tepkinin gelmesi gecikmiyor. Bu yetmiyor, 99 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği bombalı saldırıda nasıl yayın yasağı getirildiyse eleştiri yapanlara da baskı uygulanıyor.

Bu kadar olumsuzluklara rağmen insanlar yine de dünya birincisi olduğu söylenen, ancak taş ocakları, mermer ocakları ve HES’ler ile çevre katliamı yaşanan, sahilleri virane olan, trafik sorunu yüzünden saatlerce yollarda zaman harcanmasına rağmen halk Antalya’da yaşamaya çalışıyor.

Sonuçta, gazetecilik tabiri ile bir sütun 5 santimetrelik haber olması gereken basın bültenleri manşet olacakmış gibi lanse edilerek gün kurtarılmaya çalışılıyor.

Yayın Tarihi
15.10.2015
Bu makale 245 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!