Hadi...

Kadınla ilgili geleneksel algı, töre, mahalle baskısı, kadın meslekleri, ellerinin hamuru, kurban olma durumu önceliğini korumaya devam ediyor.  Kadının erkek karşısındaki dezavantajını “biyolojik”miş gibi algılatılma çabası ile beslenen cinsiyet tartışmaları Kadının aleyhine.
Algı operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Hamile kadının sokağa çıkması terbiyesizlik! Dekolte tahrik unsuru. Kızla erkeğin el ele tutuşması Günahkârlık! Annen de olsa diz kapağının üstündeki etek tahrik eder!  Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak!
Namus elden gidiyor! Kadınların özgürlüklerini kısıtlamaya devam ediyor.
Bunları bilmek, sessiz kalmak, olanları hızla unutmak ve Özgecan! Bütün bunlar laf-ı güzaf oluyor. Söz bitiyor. Boğaz düğümleniyor.
Adaletin eşit dağıtıldığının sembolü bir kadın, elinde terazi tutuyor. Küçük kız çocuklarına, zeka yaşı 9 yıl 4 ay olan çocuklara uygulanan cinsel istismarlar, kocaların katlettiği kadın cinayetleri başladığında gözünün bağını attı ve biz kadınlara baktı. Şüphe duyun, harekete geçin, sessiz kalmayın. Hadi!
Özgecan’la tecavüz, kadına şiddet, cinsel istismar olaylarının vahim bir hal alarak devam ettiği gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik.
Toplumun psikolojik dengesinin sağlanması bakımından, toplum vicdanını rahatlatacak ağırlıkta suçlulara ceza uygulanması için Hadi! Diyor Terazili Kadın.
Özgecan’la birlikte bizler de yandık. Beynimiz yandı. Tek suçunun kadın olduğunu anladık. Ruhumuz yandı. Kadını ikincil gösteren her söylemle kulaklarımız yandı. Azmettiren sebepler arasında yasaların olduğunu biliyor olmakla inançlarımız yandı.
Elinde terazi tutan kadın gözünün bağını attı biz kadınlara bakıyor. Hadi!
Terazili Kadın; ısrarın Özgecan’la cevap bulacak. Sen de görüyorsun kadınlar müdahil oldular. Kadınlar hiçbir tercihin kendi yaşamları ve kadının insan hakları karşısında olamayacağının bilinciyle sokaklara çıktılar. Sen bakışlarınla zorla ki; adaleti sağlayacak yasaların eksiklikleri giderilsin. Sen terazini öyle bir göster ki; toplumu cinnet halinden çıkaracak denge unsurlarını sağlayacak diyaloglar başlasın.
Özgecan’ın bedenini ve yaşamını savunmak için tek başına saldırganlara karşı koyuşunda yalnız olmadığını göstermek ona karşı, toplumun diğer kadınlarına karşı boynumuzun borcudur.  
Kişisel tarihimle yüzleştiğimde “sabır” belirgindir. Sabrım bu köşe içinden kadın ağacı fışkırtacak kadar somut.  Sabırla kadın kelimesini kullandığım her cümle ne kadar olumsuzluğu anlatırsa anlatsın ben de doğal pozitif bir hayal yaratıyor.
Sabırla kadın yazıyorum; okurlar da bıraktığı etkinin de evrene ulaşan mesajın da; doğal pozitif bir etki yarattığına yürekten inanıyorum.
Kadın erkek eşitliğini sağlamak, bütüncül politikalar oluşturmak kadın ve erkeğin dengeli biçimde bir araya gelmesi fikrine “sabırla” inanıyorum. . Bunun için zihniyet dönüşümü şart. Zihniyet dönüşümü tek taraflı gerçekleşemez. Bunun için; erkeklerin kadınla birlikte hareket etmesine ihtiyaç var. Bunun için; politika yapıcılara,yasa koyuculara ve uygulayıcılara da ihtiyaç var.
Aksi taktirde var olan yasalar, yönetmelikler uygulamada yer bulamıyor, soyut kalıyor. Boşluk oluyor. Boşluklar canilerle doluyor.

 

 

Yayın Tarihi
15.02.2015
Bu makale 895 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!