Hayat bazen tatlıdır

Uzun süredir TV kanallarında izlenilebilir bir dizi arayışındaydım.

Zırva konuların içine mafya babalarının enjekte edildiği, parçalanmış ailelerin canhıraş feryatlarının abartılarak işlendiği diziler yerine, belgesellere takılıp, hayvanlar âleminin gizemli dünyasını seyrediyordum.

Derken kanalların birinde Hayat öğretmenin öyküsüne rastladım.

Hayat öğretmen…

Hiç de yabancı gelmedi bana… Reşat Nuri Güntekin’in klasikleşmiş romanı Çalıkuşu’nun Feride öğretmeni farklı bir anlatım biçimiyle sanki günümüz çağdaş değerleri ve özgün koşulları içinde Hayat öğretmen olarak biçimlendirilmiş.

Dizide yaşadığımız acımasız ve yine çarpık, kavgacı ve çatışmacı tiplemeleri içinde Hayat öğretmenin mücadelesi ve çevresinde acılı, acısız, mutlu, mutsuz yaşananlar var.

O bir öğretmendi ve erdemlilik değerleri ön plandaydı. Onun bakış açısında yaltaklanma, yanlışa duyarsız kalma, aman efendimcilik olamazdı.

Ne egemen sınıfların baskıcı ve kendine buyruk kuralları onu etkileyebilirdi ne de zor yaşamın öğretmen omuzlarına yüklediği ağır yük.

Kız kardeşine dürüst kalabilmeyi anlatırken:

“Namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıktan sonra bir memlekette kurtuluş yoktur.” Derken; gösterdiği duruş, hala zikzaklar yaşarak dönen bir çarka göğüs gerenlere de umut ışığı yakıyor, işte benim öğretmenim bu olmalı dedirtiyordu.

Peki, böylesine güzel bir öykü kimin kaleminde senaryolaşabilirdi? O da elbette ki Gani Müjde gibi bir ustanın.

Lise yaşıtı gençlerin okul, çevre ve aile ilişkilerine ayna tutan Hayat Bazen Tatlıdır dizisini öğretmenler öğrencilerine önerebileceği gibi; anne ve babalar da çocuklarıyla birlikte Star TV’ de yayınlanan bu sosyal konulu diziyi gönül rahatlığıyla izleyebilirler.