Hayat Işığını Söndürme!

        Geçen gün bir danışanın çalışmasında Ruhsal alanını kapattığını, fark ettik. Gözlerinin önünde perde onunda önünde duvar vardı. Bunu nasıl gördük; Anlatımı, ifadeleri ve hayata bakış biçimiyle… Yani yaşıyordu; duymadan(başkalarının söylediklerini kendi zanlarıyla değerlendirerek),konuşmadan (kendini içinden geçenlerle ifade etmeyerek), Görmeden (gözünün gördüğünü sadece kendi bakış açısından görebilen)… Kendini bir karanlığın içinde gözlerinin önünde perdeyle ve onun da önünde duvarla tarif ederek yaşıyordu… Birçok kişinin yaşadığı gibi… Aslında ona öğretildiği gibi…

     Atalarımız, büyüklerimiz, olana uyum sağlayarak,sorgulamadan,büyüklerin söylediklerine karşı çıkmadan yaşanacağını öğretmişler. Ataların, büyüklerin söyledikleri doğrudur çünkü onlar düşünmüş, araştırmış ve doğruyu bulmuşlar. Peki  buldukları doğru kime göre doğru, neye göre doğru… Hatırladığım Kuran’ın ayetine bakmak için arama çubuğuna yazdığımda, karşıma bir çok meal anlamı çıktı. Her meali yapan araştırmacı üstâd kendi algısına göre meal yazmış. Birinde sade ifade varken, bir diğerinde kendi algısına göre açmış mealin anlamını. Hepsi aşağı yukarı aynı şeyi ifade ediyor ama bir tanesinde “Bu sebeple geri dönmezler” cümlesiyle ifade ediliyor. Yani sebep kalkınca dönebilirler anlamı çıkıyor.

Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.(Bakara/ 18)

    Kuran’nın birçok yerinde de Yaratanın bağışlayan( gafur), affeden (afûv) tarafından bahsediliyor. Aslında Yaratan göndediği kitapta hep bir bağışlama halinde ama hata yapanları da uyarma halinde.

İşte bunları, umulur ki Allah affeder; Allah çok affedicidir, bağışlayıcıdır. (Nisa/99)

     Uyarırken de aslında hep açık kapı bırakarak uyarıyor. İşte bunu fark ettiğimizde hatalarımızdan, yeminlerden döndüğünüz de perdeleri kaldırmış, duvarları yıkmış ”hayat ışığını yeniden yakmış” olursunuz.

     Rüyalarınız da uyanık yaşamda sizin göremediklerinizi gösterir, duyamadıklarınızı, seslendirir, kendinize bile itiraf edemediğiniz içinizi yansıtır. Sizi size yansıtan diğer şey de sadece çevrenizde ki insanlar ve olaylardır. Hepsi sizin yansımanızdır. Rüyalarınızı ve çevrenizdeki kişileri ve olayları izlemeye ve anlamaya başladığınızda yansımanızı görmeye de başlarsınız.

   Yemininin farkına varıp geri dönen rüya danışanım  Melike hanım gibi…

Rüya:

 MERHABA DERYA HANIM, Sizinle çok etkilendiğim ve yorumunu merak ettiğim bir rüyamı paylaşmak istiyorum. Rüyama şu ismi verdim; "IŞIĞINI SÖNDÜRME". RÜYA: mekan:Köy(Doğanca).( babannemin 3 yaşına kadar baktığı yer) Rüyalarımın mekanı orası genelde. Köydeyiz 11 yaşındaki kız kardeşimle yürüyoruz, gündüz vakit. Savaş çıkacakmış herkes savaşmaya gidiyormuş. Kurtuluş Savaşını andıran kıyafetleri olan askerler görüyorum.Bende gidip onara yardım edeceğim diyorum. Askerlerin izini kaybediyorum. Sonra köyün çıkışına geliyorum. Yalnızım ve gece. Bir yol var bi tarafı uçurum bi tarafı dağ. O yolun ortasına gelince dağ tarfında bir elektirik lambası anahtarı var ona basıyorum. Işık sönüyor.Yolu tamamlıyorum. Az ilerde barikat var. Sivil bir asker karşılıyor beni. Ben, askerlerin ne tarafa gittiğini soruyorum.Sağ eliyle karşıdaki dağı işaret ediyor. Eski gaz lambalarından varmış her bir askerin elinde. Dağa bakıyorum. Ateş böcekleri gibi görünüyor askerlerin bulunduğu yer,elindeki lambalardan ötürü. Sonra sivil asker bana diyor ki; Sen gitme diyor.Bende 'birşey yapmadan duramam ihtiyacım var 'diyorum. 'Elini uzat' diyor ve avucuma altın bırakıyor.(cumhuriyet altını 5i biryerdeye benziyorlardı beyaz ipe diziliydiler) Bunları al diyor. Şaşırıyorum, 'şimdi sen eve git' diyor. 'Yalnız o yoldan giderken ışığı hiç kapatma bir daha 'diyor. 'Eğer karşıdan düşman gelirse, burun buruna kalırsanız seni hemen öldürür' diyor. Sonra yandaki patikadan kadın düşmanın geçtiğini gösteriyor. Kadın kara çarşaf giymiş ve başının üstüde bişey taşıyordu. Sonra ben geri dönmek üzere yola koyulurken sivil asker 'ışığı kapatmazsan düşman birşey yapmaz' diyor. Işığı kapatmadan yolu geçiyorum. Avucumdaki atınlara bakıyorum. İpe dizilmişler. Koluma takıyorum. Eve geliyorum. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyandığımda biryerlerde altınım olduğunu sanıyordum.Bu rüyayı içinden çıkmak istediğim bir durum üzerine niyet ederek uyuduğumda görmüştüm.

 Rüya analizi:

    Merhaba Melike hanım, harikasınız, rüya günlüğü tuttuğunuz belli.Rüyalarınız genelde 3 yaşına kadar yaşadığınız köyde geçiyorsa çözümünde orada olduğunun farkındasınızdır.Orada gördüğünüz rüyalarda tedirginlik bittiği anda o yaşlarınızda bilinçaltına ekilmiş olan duygularıda temizlemiş olacaksınız.Gelelim rüyanıza Bu rüyada temizlemeniz gereken bir duygu yok.Aksine içinde bulunduğunuz, çıkmak istediğiniz her ne durumsa köyde öğrendiğiniz bir duyguyla çıkacaksınız bu durumdan.Şimdi içinizdeki değerlere bir bakın.Kız kardeşinizle aranızda ki ilişki ya da onun düşünceleri nasıl. Özellikle sizin bu durumunuzda o nasıl davranırdı.Hissettiğim kadarıyla bolluk bereket konularında kız kardeşle farklı düşüncelere sahipsiniz.3 yaşınıza kadar babaannenizde neden kaldıysanız şu anda o duruma bakıp, bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor, bununla beraber babaannenizle yaşarken gözlemlediğiniz ,asker, altın(beşi bir yerde ki köylerde bunlar çok değerlidir),dağ ve elektrik düğmesi size neleri çağrıştırıyor onlara bakın. İlerlememiz gereken durumlarda bazen korktuğumuz için içimizdeki ışıkları söndürürüz. Düşman olarak gördüklerimizin bizi görmesini istemeyiz. Bizi gördüklerinde yakalanacağımızı, zarar göreceğimizi zannederiz. Saklanarak ilerlemek bize doğru gelir.Ama sivil asker size ne diyor ki sivil üniformasız aslında asker olduğu belli değil ama siz biliyorsunuz asker olduğunu. İşte içimizdeki ışığı kapattığımızı düşünürüzya, aslında daha çok belli ederiz kendimizi.Çünkü duygularımız o zaman daha yoğundur ve karşımızdakiler duyguların enerjisini hemen alırlar ve siz sakladığınız için size daha yoğun bir şekilde geri bildirim verirler.O yüzden asker size "ışıklarınızı yakın ki sizi görsünler ve zanlarından kurtulsunlar, korkarak değil bilerek yaklaşsınlar size. O zaman dokunmazlar ve yolunuzdan alı koymazlar" demek istiyor.Her ne haldeyseniz bunu ifade edin beşi bir yerde size bunu söylüyor.5 sayısı ifade ve bölünmüşlük sayısıdır.Işığınızı yakın ve kendinizi ifade edin.Bunu yaparken sevgiyle yapacağınızdan eminim.İçinizdeki değerleri siz ışığı yakmazsanız kimse göremez, sizin göremediğiniz gibi...."Görmeyi ve göstermeyi seçerek yolunuzu bulun ve ilerleyin" Çözüm kendiliğinden geliyor.

 

   Soruna değil çözüme odaklandığınızda çaresi de hemen geliyor.Yeter ki Işıklarınızı açık tuttun. Melike hanım’ın yaptığı gibi…

 

                              Sevgiyle ve rüyalarla kalın

Yayın Tarihi
06.01.2012
Bu makale 9463 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Servet Derya Hanım, ben bu rüyayı anlamayı çok istemiştim. Rüyayı 3 ay olmuştu.Hep düşündüm.Sevgili ışık hanımı takip ediyordum. Rüyalarımı yorumlamayı öğrenmek istedim.Bir günlük alarak işe başladım.Sonra siz, ben sizi buldum.Rüyamı gönderdim.Cevap geldi kısa sürede.Yalnız siz bana sorsanız “ben sizi nerden buldum duydum “diye.Bilmiyorum derim. “Pat” diye oldu.Ben zaten düşünürdüm;Işık hanımın mezun ettiği öğrenciler ne yapıyor diye.Yani onlarda ruyalarına uyanmak isteyenlere rehperlik yapıyorlarmıdır dedim.Cevabın gelmesi kısa sürdü. Rüyamın analizinden sonra olumlama da yaptım(“görmeyi ve göstermeyi seçiyorum”kendimi ifade ettiğimde güvende olurum.”)Çok güclü ve güvende hissettim.Sonra farkındalıklar yasadım. Birinle bi konuyu konuşmaya karar vermiştim. Ertesi gün kendisi benden önce konuyu açtı.Sonrası çorap söküğü gibi gelmeye basladı.Planlarım filizlendi:) tabi hala rüyalarımın sesini dinlliyorum.Öğrenerek. Teşekkürler yanımda olup rüyalarımın dilini çözmem için ışık tuttuğunuz için. Sevgiyle hoşça kalın.

melike şahin 09.01.2012

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!