Hayatla selamlaşmak

Ne kolaydır:

—Merhaba!

Ya da:

—Selamın aleyküm demek.

Veya:

—Günaydın!

—İyi akşamlar! Dileğinde bulunmak.

Eksildi tüm bunlar.

Eskiden selamın yanında:

—Nasılsınız? Sorusu vardı. Yanıtı:

—Siz nasılsınız, iyi misiniz? Olan.

Unutuldu…

Gülümsemeler, hal hatır sormalar…

Oysa hayatın temel harcı sevgi…

Üzerine koyacağınız her tuğlası hoşgörü.

Çatısı ise mutluluk…

Kaç bayramdır farkındayım… Kaybolan çocuk sevinçlerinin, yiten değerlerin…

Bütün bu saydıklarım eskiden vardı… Son yıllarda kaybolup gittiler…

Geriye sevimsizlik kaldı. Sen, ben ikilemi…

İnsanın küçük hesaplarla birbirini kandırması, aldatması, değerleşirsizleştirmesi…

Benlik denen ego tutsak aldı hepsini.

Farkında mısınız?

Kıyılıyoruz. Lime lime ediliyor güzel alışkanlıklarımız.

Ve önlenemez bir virüs gibi yayılıyor geleneklerimizin içimizdeki kökleri.

Bugün senle, benle… Yarın konu komşuyla aramıza görünmez bir duvar yükseltiliyor.

İnsanın insanda yaşayamadığı sevgi hızla hayvanlara, bitkilere yöneliyor. Ne güzel diyoruz. İşte insanı sevmeye giden yol bu.

Ancak hayatla selamlaşmayı, hayatın bitmeyen kavgası içinde unutup gidiyoruz.

Neden?

Kim asıyor yüreklerimizi soru işaretlerinin kancasına bir bilen var mı?

Yayın Tarihi
15.09.2016
Bu makale 411 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!