Haziranda Gelir Bahar Yaylalara

Kış uykusundayım.

Suskun, sessiz, halsiz ve hareketsiz.

Yürüsem canım yanar, yürümesem gönlüm.

Kış geçti gitti, baharı anlamadım.

Geldi çattı havasıyla deniziyle dağıyla ormanıyla.

Umutla çiçek kokulu Haziran.

O halde yönü çevirmek gerek huzura, mutluluğa ve özgürlüğe

Yani dağlara.

Geçen hafta Yönsüz dağının eteklerinde gürül gürül akan derelerinde coşmuş kirazları ile Burmahan köyündeydik. Burmahan Manavgat’ın köyü yeni deyimle mahallesi. Antalya’ya 110 Manavgat’a 68 km. Köprü çayından geçip kıvrılıyorsunuz dağlara doğru. Bu yöre de su bol bitki örtüsü de Karadeniz gibi. Her taraf yemyeşil. 4 yaşındaki Ceylan karşılıyor bizi babası Hasanla. Yüz kişi dalıyor ballı kiraz bahçelerine. Gerçekten ballı ki kirazlar kesiliveriyor birkaç tane yiyince iştahınız. Kiraz bahçesinden çıkıp dağlara doğru tırmanışa geçiyoruz Ceylan’ın peşinden. Parkurun her adımı farklılık taşıyor. Dereler akarken şarıl şarıl yeşillik diz boyu. Katırtırnaklarına eşlik ediyor aynı renkle kantaronlar. Ciğerleriniz oksijen yüreğiniz yaşama sevinci ile doluyor. Unutuyorsunuz kendinizi. Çiçekler de arılar böcekler toplarken balı poleni size de uğramayı ihmal etmiyor. Selamlaşıyorsunuz böceklerle tatlı tatlı acısı sonra çıkıyor benim gibi.

 

Bu hafta ise Gündoğmuş yaylalarına yolculuğumuz. Sabahın seherinde şiş ayağıma zorla giydiğim spor ayakkabılarımla çıkıyorum yola acıyı bal eyleyerek. Yol uzun Gündoğmuş 140 km Antalya’ya. Bir arabayız bugün bir araba da Manavgat’tan katılacak bize. Kırk kişi güzel bir sayı bence. Taşavur’da kahvaltı molası veriyoruz çınarların altında subaşında. Paylaşıyoruz simitlerimizi sıcak çay eşliğinde.

Senir Mahallesi muhtarı ve eski belediye başkanı rehberimiz Ali Çetin’e eşlik edecekler. Senir ayıotu yaylası yolu ardıç meşe sedir köknar ağaçlarıyla süslü. Yayla evleri Gidirinse dağının güney yamacında çığlık deresine komşu. Gidirinse 2565 metre yüksekliği ile heybetli dumanlı başında uçuşur göçmen kuşları. Pembe papatyalar, mor tüylü çayı, sarı çirişotu çiçeği, beyaz dafne, ballıbabalar adını bilmediğim rengârenkler çiçekler baharı getirmiş yaylalara. Görselliği doyumsuz kokusu vazgeçilmez. Çığlık deresinin sesine ses verir kuşların cıvıltısı. Duyarsın rüzgârın sessizliğini dallarında köknarların. Yılanlar kaplumbağalar karşılar seni sevinçle senin ürkekliğine aldırmadan. Attığın her adım güzelliklere doğru ruhun gökteki kartala eşlik eder özgürce. Tadına varırsın yaşadığın anın. Yüreğinde kelimeler şiire dönüşür. Bakışın değişir. Bölüşürsün ekmeğini yoldaşınla. Paylaşırsın azığını. Doğa dostu dostun olur tanımasanda.

Köknarla katran güneşe ulaşma telaşında uzun uzadıya. Çınarlar görkemli meşeler akçaağaçlara yoldaş. Ardıçlar ayrı bir güzellik katar kuşlarıyla doğaya. Ihlamurlar henüz çiçek açmamış. Vadi yeşilin tonlarıyla Karadeniz gibi. Ayağımın şişliğini kaslarımın ağrısını ancak ertesi gün hatırladım. Bir kez daha anladım ki doğa benim nefesim, sağlığım, özgürlüğüm kendime dönüşüm. Göç yolu yolcuları yürüyüş grubuna ve Rehberi Torosların delikanlısı Ali Çetin’e grup arkadaşlarıma teşekkürler. Doğada olmak, doğada kalmak umuduyla.

 

Yayın Tarihi
13.06.2017
Bu makale 2252 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!