Her seçiş bir vazgeçiştir…

Yaşamımız süresince her konuda kararlar alırız. Genelde karar alma durumunda farkında olalım yada olmayalım önümüzde çeşitli seçenekler vardır. Biz bu seçenekler içinde sahip olduğumuz bilinç doğrultusunda ; o anki duygu durumumuza, ruh halimize, yaşama bakış açımıza göre, hayattan beklentilerimize göre, zorunda olmak yada olmamak durumuna göre bir seçim yaparız. (Zorunda olmak göreceli olmakla birlikte bu yazımızda zorunluluk durumunun olmadığı durumları göz önünde bulunduracağız.) Bu seçimlerimizin altında elbette bir iyimserlik söz konusudur. Sonucun asgari düzeyde beklentilerimiz doğrultusunda gerçekleşmesini dileyerek bir seçim yaparız. Bu seçimle bir duruma, olaya, yaşama vs. başlangıç yapmış oluruz. Başlangıçtan sonra süreç içinde veya sonuçtan memnun yada pişman oluyoruz. Memnun oluyorsak sorun yok, ancak süreç yada sonuç beklentilerimizi karşılamıyorsa pişman oluyoruz. Peki neden pişman oluyoruz, yada pişman olmalı mıyız? 

Hiç pişman olduğunuz olur mu? Yada ne zaman pişman oluruz? Zaman zaman  keşke yapsaydım yada yapmasaydım gibi yaklaşımlarımız olur mu? Genelde insanlar pişman olabilecekleri  durumlarla karşılaşabilir. Bu doğal ve insanca… Peki ne zaman pişman olunur. Genelde aradan bir süre geçtikten sonra pişmanlık söz konusudur. Süreç yada sonuç istediğimiz şekilde sonuçlanmayınca, beklentilerimiz karşılanmayınca pişman oluruz

Neden pişman oluruz?

Çünkü seçim yaparken, karar alırken duygu ve düşünce dengesini kurmamışızdır, seçenekleri yeterince irdelememişizdir. Dar bir bakış açısı ile değerlendirme yapmışızdır. Seçimimizde duygu yada mantık ağır basmıştır. Yada daha sonra duygu ve düşüncenizi değiştirecek zemin değişmiştir. Yani beklentileriniz, hayata bakış açınız değişmiş demektir. Mesela 20 yaşında aldığımız bir kararın doğruluğunu yada yanlışlığını 30 yaşında ki aklımızla değerlendirmemiz doğru olmaz. 20 yaşı oluşturan zeminle, 30 yaşı oluşturan zemin zaten farklıdır. Farklı bakış açıları ile farklı zamanlar da ki değerlendirmeler doğru olmaz.

Pişman olmaya hakkımız var mı?

Seçim anında bilincimiz yerinde ise bir zorlama yada baskı söz konusu değilse, o andaki mevcut seçenekler yeterince değerlendirilmiş ise, duygu ve düşünce dengede ise aldığımız karardan pişman olarak geri kalan hayatımızı zorlaştırmamızın bir anlamı yoktur. O günün doğruları ile yapılmış bir seçim söz konusudur.

Ustaya başarının sırrını sormuşlar,

“İki kelime: doğru kararlar” demiş.

Peki sürekli olarak nasıl doğru kararlar alıyorsun diye sormuşlar.

“Tek kelime:Tecrübe”

Peki usta bu tecrübenin sırrı nedir diye sormuşlar,

Usta derin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş;

“Yanlış kararlar” diye cevaplamış.

Biz hayatımızı idame edebilmek için sürekli olarak kararlar almak durumundayız. Biz insanız. Aldığımız bütün kararların doğru olması beklenemez. Karar almaktan kaçmak, yada aldığımız bazı yanlış  kararlardan dolayı; pişmanlık duygusu ile hayatımızı askıya almak; kendimize vereceğimiz en büyük ceza olur.

Seçimlerinizi hayatınızı askıya almadan, duygu ve mantık dengesinde, bilinçli ve geniş perspektifte vermeniz; keşkesiz, pişmansız bir yaşam geçirmeniz dileği ile…

Yolunuz açık olsun

                                           

Aziz Serçe

Kariyer ve Yaşam Koçu & Eğitimci

Yayın Tarihi
22.06.2009
Bu makale 10332 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!