İbretlik televizyon dizileri

Fox televizyon kanalından Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan dizisini ilgiyle izleyenlerdenim.

Tarihsel olayları bir gerilim kurgusu içinde senaryolaştırıp ekrana getiren dizinin yapımcısı yönetmeni, teknik ekibi ve oyuncuları müthiş başarılılar.

Muhteşem Yüzyıl’ın çocuk yaşta ağabeyinin katledildiğine tanık olan ve padişah koltuğuna oturtulan 4.Murat, isyanların birbiri ardına saray içinde, dışında yaşanılan dramlarla öylesine bir sarmala düşürülür ki çıkış yolu için çareler arar.

Kösem Sultan’ın başına buyrukluğu zaman zaman can simidi olsa da tahtı ele geçirmek isteyenlerin entrikalarının biri biterken diğeri başlar.

İsyanlar, payitahtı kül etmeye amaçlanmış yangınların hedefinde hep taht vardır.

4. Murat döneminde yaşamış Evliya Çelebi ve Hazerfen Çelebi’nin diziye renk kattığı sahneler de izleyiciyi etkiliyor.

Kösem Sultan’ın mührünün kullanılarak hazırlanan komplo sırasında devlet kademesindeki makam sahiplerinin bir gemi içinde yakılarak öldürülmesi ve saraya yakın noktalardaki evlerin alevler içinde bırakılması son haftadaki bölümün en can alıcı sahnelerini içeriyordu.

Yangın yerindeki kurtarma çabalarına bizzat katılan 4.Murat’ın önünü yangında eşini ve çocuklarını, sahip oldukları her şeyi kaybeden bir keser:

“Sen hünkârım tahta çıktığından beri çilemiz bitmedi. İsyanlar ardı ardına, ölümler peş peşe ahaliyi kırıp geçti. Sen bize sahip olamadın! Osmanlıyı iyi yönetemedin!” Diye haykırır.

Yangın yerinde is ve dumandan kararmış yüzüyle 4.Murat ve yanındaki en yakın adamları, askerleri kadını durdurmak istese de 4.Murat:

“Bırakın konuşsun.” İşareti verir. Ve binlerce kulun söyleyemediklerini acılı kadın birer tokat gibi indirir padişahın yüzüne.

Padişah sessiz, üzgün ve kulunun acısı karşısında perişandır…

Tarihte yaşananlar, bugünlerde yaşananlarla birbirini özdeşleştirdiğine ibretlik anılar da geliyor insanın aklına.

Mesela Soma maden faciasında acılı bir madenciye sille tokat girmeye çalışan bir devlet adamı gelir akıllara. Ya da eleştiren bir madenci yakınının acımasızca yerde koruma görevlisi tarafından tekmelenmesi…

4.Murat’tı O! Şimdikiler ise 4.Murat’ın hoşgörüsünden zerre kadar nasibini almayanlar… Tarihi bilmeyenler…

Bilselerdi ve Osman Bey gibi bir imparatorun hocası Şeyh Edibali’nin o ünlü:

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” Sözünü özümleseydiler demokratik kişi hak ve özgürlüklerini kullanmak isteyen akademisyenler, öğretmenler, aydınlar coplanır, yerlerde süründürülür müydü?

Ya da aklı ilkel duygularına mağlup olmuş bir parti başkanı çıkıp ta:

“Evet oyu çıkmazsa iç savaş çıkar!”Diyebilir miydi?

Bence vaktiniz olursa Muhteşem Yüzyıl Kösem Dizisini izleyiniz ve o yüzyıldan günümüze verilen mesajlara dikkat ediniz.

Yangın yerinde per perişan olan kadıncağız, koca bir imparatorun padişahına haykırıyordu:

“Hünkârım sen bizi iyi yönetemedin! Bizi koruyamadın!”

Sıkıysa şimdi çıkın da bağrın bakalım. Bir padişah ile seçim sandığından gelen bir liderin hoşgörüsü arasında aşılmaz dağların olduğunu hemen fark edeceksiniz.

Çok isterdim bu ülkeyi yönetiyoruz diyenlerin bu görkemli televizyon dizisini izlemelerini çok…