İktidara açık teşekkür

Valla ne iyi ettiniz de, bayram kutlamalarını falan yasakladınız...

Sayenizde bir Ulusal Bayramımızı daha coşkuyla kutladık!

***

Siz; “tören yasak”, “çiçek koymak yasak”, “yürüyüş yasak”, “fener alayları yasak”, “devlet erkanı haricinde törenlere katılmak yasak”, “mecliste resepsiyon yok”, “başbakan seyahatte”, “cumhurbaşkanı hasta”  dedikçe, bu millete bir haller oldu!

***

Şimdi bakıyorum da, el ele tutuşan, çocuğunu omzuna alan, bayrağını kapan meydanlara koşturuyor!

Bebek arabalarını iteleyerek bayram kutlamasına gelen ana babalar var. Bebeklerinin başlarına Atatürk’lü, Türk Bayraklı bantlar takmışlar, üzerlerine kırmızı-beyaz tulumlar giydirmişler...

O meydanlarda hep aydınlık yüzlü ve medeni insanlar görüyorsunuz...

Siyasetçi mitingleri gibi zorla veya parayla getirilmiş toplama kalabalıklar yok!

İçlerinden yükselen sevgiyi, saygıyı, kararlılığı hissediyorsunuz.

***

Her Ulusal Bayramımızda Anıtkabir hıncahınç doluyor...

Atatürk’ün mozolesi önünde kilometrelerce insan kuyruğu oluşuyor.

Şehirlerde, kasabalarda, insanlar Atatürk anıtlarına, heykellerine, büstlerine çiçek koymak için neredeyse birbirlerini ezecekler!

Yandaş olmayan meslek örgütleri ve dernekler, çelenklerini koyabilmek için polis barikatlarını aşmaya çalışıyorlar. Tartışmalar, itiş kakış yaşanıyor...

Kutlamalara katılanların tek amacı; Bayramlarını coşkuyla kutlayıp, Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla, sevgiyle anmak...

Kutlamayacak olanlar gölge etmesinler!

***

Sayenizde, insanlar Ulusal Bayramlarının değerini hatırladılar!

Artık çoğunluk Ulusal Bayramlara “tatil” gözüyle bakmıyor...

Artık Atatürk’ün izinde gitmenin ne demek olduğunu daha iyi anlıyoruz...

Artık çocuklarımıza ve gençlerimize Atatürk’ü anlatmayı, ilkelerini öğretmeyi devletin okullarına bırakmıyoruz...

Onsuz Çanakkale’nin, Kurtuluş Savaşı’nın, modern bir Türkiye’nin olamayacağını, ülkemizin işgalden kurtulamayacağını, bölünmüş bir sömürge olarak yaşayacağımızı, karanlık ve gericilikle boğuşacağımızı, inançla vurgulayarak kendimiz anlatıyoruz.

***

Sayenizde, Atatürk’ün yaptıklarının önemini gündelik yaşamımızda da kavradık!

Kitaplardan okuduğumuzda basit ve kolay görünüyordu.

Bize kazandırmak istediklerini...

Halkını seven bir liderin nasıl davranması gerektiğini...

Eğitime neden bu kadar değer verdiğini...

Çağdaşlığa hasretinin nedenlerini...

Özgür ve bağımsız olmanın önemini...

Yurtta ve dünyada barış istemesindeki erdemi...

Dışarıda saygı gören, içeride el ele geleceğe umutla bakan bir ülkede yaşamanın güzelliğini...

Artık biliyoruz!

***

Sayenizde, Atatürk’ün adını sesimizle değil, kalbimizle, beynimizle haykırır olduk!

Artık, hazıra konmuş olmanın vurdumduymazlığı yok üzerimizde...

Artık, onun ilkeleri olmazsa tekrar karanlığa gömüleceğimizi anladık...

Kimsenin ışığımızı söndürmesine izin vermeyiz!

***

Sayenizde, Atatürk’ün bu bayramları “devlete” ya da “hükümetlere” değil, “ulusuna” hediye ettiğinin bilincine vardık!

Hediyedir, başkasına verilmez...

Atatürk unutturulmaya çalışılsa da hatırlarız!

Bayramlarımız yasaklansa da kutlarız!

Yayın Tarihi
24.04.2016
Bu makale 4868 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
sevgili nezihi hocam. hay ağzına sağlık bizim hep düşünüp de dile getiremediğimiz şeyleri biriktirip yazmışınız. sağolun- varolun bu çocuklar bizim.

ümit ersun 27.04.2016

Çok teşekkür ederim Lale Hanım, Emine Hanım, Kamile Hanım.

Nezihi Bayık 26.04.2016

Bravo nezihi ancak bu kadar guzel anlatılırdı kalemine saglık

Kamile turkay 25.04.2016

Muhteşem bir yazı. Bizim düşündüklerimiz hissettiklerimizi ne güzel yazmışsın. Yuregine saglik

Emine Sönmez 25.04.2016

Kutluyorum çok doğru bir teşhis. Yazılarınızı hep takip ediyorum. Tebrikler

Lale Tekinalp 25.04.2016

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!