İşsizliğe seferberlik türküleri!

     Özellikle haber kanallarında dikkatinizi çekiyordur:  ABD ekonomisinde olup biten her şey,  oransal veya mutlak olsun, inen çıkan her rakam, her gün dünyada döndüğü tahmin edilen yaklaşık 1,5 trilyon doları yönetenler tarafından büyük dikkatle izlenir. İstihdam konusu bunlardan biridir. Onun için  ekonomi, özellikle de para  işleriyle ilgilenenler  gazetelerde, TV kanallarında “ABD’de açıklanan istihdam verileri …” diye başlayan haberlere yabancı değildir. Kısaltması BİST olan Borsa İstanbul’da çalışan aracılar da öyle.  

   Neden merak ederler? Çünkü ABD ekonomisindeki olumlu veya olumsuz her türlü gelişme,  trilyonluk  dolar trafiğini  yönetenlerin yatırım beklenti ve kararlarına yön verir.  AB D dolarının fiyatı ve borsa endeksleri bu etkiyle iner veya çıkar. Keza şirket hisselerinin fiyatları da bu etkiyle dalgalanır.

    , ABD’de işsizliğin azalması veya çoğalması bizim BİST’i de bu nedenle yakından ilgilendirir.  Doğal. Çünkü, borsanın yüzde 60, 70’i yabancıların kontrolünde. Ne var ki, aynı borsada önemli Türk veya Türk-yabancı kırması şirketler de işlem görüyor, hisseleri alınıp satılıyor. Bu şirketlerin yapıp ettikleri, üretimleri, ihracatları, istihdamları var. Bütün bunlardaki değişme ve gelişmeler de Türkiye ekonomisinin vaziyetini ve sonuçta hepimizi ilgilendirir.

 

                                     Amerikalı iş bulunca…

      Bizim borsa, ABD vatandaşları ülkelerinde  iş bulduğu için  âdeta zil takıp oynuyor,  işsiz kaldığında yüzünden düşen bir parça, somurtuyor. Nedenlerinden küresel olanını  açıklamaya çalıştım. İyi de bizim borsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iş bulamayınca neden üzülmüyor?  Neden  şirket hisseleri, borsacı tabiriyle “aşağı yönlü”  gitmiyor? Neden, Türkiye’nin asıl milli parası mevkiine kurulmuş olan ABD doları öyle veya böyle etkilenmiyor?

    Çünkü, BİST Türkiye ekonomisinin üretim, yatırım yapısını temsil etmiyor. “Reel ekonomi” denen ve o olmazsa borsada oynayacak şey de kalmayacak olan üretim-yatırım dinamikleriyle ilgisi yok!   Bu yapısal sorun yerli şirketlerin, holdinglerin de işine geliyor.  Böylece gerçek durumlarını kamuoyundan, hissedarlarından gizleyebiliyorlar. BİST’te durum bu.

   Eee, bakalım bir New York, bir Londra, bir Tokyo borsasına… Hisse senetleri işlem gören şirketlerin değil üretimi, istihdamı, şusu busu, artık CEO denen genel müdürlerinin  “nefesi” bile izlenir, şirketlerin başarım göstergeleri bunlara göre şekillenir.

  

                                   Türk işsiz dolaşınca…

    Lâfı uzatmayayım. BİST dediğimiz oluşum ulusal ekonominin temel başarım ölçütlerini kapsıyor olsa Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun her ay açıkladığı  istihdam verileri ciddiye alınır, değerlendirilir, etkileri para piyasası göstergelerine yansırdı.

    TÜİK Ekim 2016 bazlı istihdam verilerini açıkladı (16 Ocak 2017.) 3 milyon 647 bin resmi işsiz. TÜİK’in “iş aramayıp çalışmaya hazır” diye kafa bulandıran bir başlıkla sınıfladığı 2 milyon 276 bin vatandaş, eder 5 milyon 923 bin. 600 bin civarında iş bulma ümidini yitirmiş sınıfında eller cepte dolanan vatandaş, toplam 6 milyon 523 bin işsiz.

    Türkiye’de tarım, sanayi, hizmet sektörlerinde istihdam 27 milyon 267 bin görünüyor.   Lâf salatası kavramlarla gizlenen gerçek işsizlik oranı ise yaklaşık yüzde 20’lerde geziniyor. Kimde “ses” var? Duyanınız oldu mu?

   İşsizlik, bu ülkede ciddiye alınmayan kronik bir mesele. Ekonominin mevcut üretim yapısı, çapı, işletme büyüklüğü,  büyüme hızı,  verimlilik gibi alt başlıklar dikkate alındığında bugünkünden daha yüksek bir istihdam seviyesine çıkmak teknik ve ekonomik olarak mümkün değil. Türkiye ekonomisi yeni iş üretemiyor. Eskimiş yapıyla bu kadar!

   Ülkeyi yönetenler, daha da önemlisi iş dünyası bunu çok iyi biliyor.  Ama, istihdam verileri ne zaman açıklansa aynı tutarsız, abuk sabuk, hesapsız açıklamaları dinliyoruz. Bu defa da söylem değişmedi: İstihdam seferberliği başlatacaklarmış da… Her işletme 10 kişi alsa mesele çözülürmüş de… Bunları, memleketin siyasi ve ekonomik iktidar koltuklarında oturanlar söylüyor. Gazeteci olarak neredeyse meslek hayatımın 35 yılı bunları dinlemekle geçti.  İktidarda hangi parti olursa olsun, kişiler değişiyor, kulak tırmalayan “seferberlik türküleri”  aynı!

-------------------------------------

Yayın Tarihi
18.01.2017
Bu makale 1229 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!