İstenirse kriz bahane olur

Turizm sektörü çok fazla kırılgan bir sektör olmasına karşılık, her yaşanan krizden yeniden doğan bir sektördür.

Yaşanan krizlerden sadece konaklama tesisleri değil, turizm sektörüne bağlantılı 54 sektörde zarar görüyor.

Turizm sektörü her krizden sonra yeniden doğmasına karşılık, kriz yaşandığı zaman da “Aman yandık bittik” söylemleri de hep oluşur.

Kimisi bakanlığın tanıtımda ki eksikliğinden şikâyet eder, kimisi siyasetçileri suçlar vs. her zaman bir suçlu aranır.

Son aylarda Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği (SAYD) yönetimi haberciler ile bir araya gelmeye başladı.

Bende deniz-kum-güneş turizmin dışında, spor turizmi, golf turizmi gibi farklı turizm seçenekleri ile ilgili haberleri de SAYD yöneticileri ile görüşerek yaptım. Çünkü SAYD yönetiminde her turizm çeşitliliğine turist getiren yönetici bulunuyor.

Son yaşanan Rusya krizi ile ilgili “Aman yandık bittik” feryadında tek bulunmayan SAYD oldu.

SAYD Yönetim Kurulu, TÜRSAB başta olmak üzere, Antalya Rehberler Odası (ARO), Spor Turizmi Birliği Derneği (STBD), Alternatif Turizm İşletmeleri ve Etkinlikleri Birliği (ATİB), Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu ve Agoras Fuarcılık ile bir araya gelerek düşünmüşler ve yaşanan krize rağmen ‘ne yaparız da turizm sektörüne bağlı 54 sektörde bulunan tedarikçinin ticaret hacmini arttırırız’ demişler ve ortaya da Seyahat Acenteleri ve Tedarikçileri Fuarı (SATEF) çıkmış.

5-6 Şubat 2016 tarihleri arasında Cam Piramit’te gerçekleşecek olan SATEF, seyahat acenteleri ile tedarikçileri bir araya getirecek.

Yani, turiste satılan paket programın dışında turistin eğlence, alışveriş, çeşitli etkinlikler, turlar, farklı yerlerde yeme içme, sağlık gibi sektörlerden hizmet almak isterse, bu sektörde bulunan tedarikçiler ile seyahat acenteleri ile bir araya gelerek yıllık sözleşme yapacak.

Tabi, bu öyle kolay da olmayacaktır. Çünkü hizmetin ve ürünün kalitesi burada önem kazanıyor.

SAYD Başkanı Sefa Altınay bu konuda şöyle bir örnek verdi: “Antalya’da hizmet sektöründe çok iyiyiz ve bunu yurtdışındaki seyahat acenteleri sık sık söylüyor. Bunu Anadolu’ya ve özellikle de şehir esnafına da geliştirmeliyiz. Antalya’da tuvaletler hijyen konusunda temiz ise aynısının Anadolu’da olması gerekiyor.”

Bir de yıllardır şehir esnafının turizm pastasından pay alamadığını, çünkü seyahat acentelerinin turisti şehir merkezine getirmediklerinden şikâyet ederdi.

SATEF bu konu açısından da önemli, çünkü seyahat acenteleri şehir merkezinde bulunan küçük esnafla, yani dericisiyle, kuyumcusuyla, restorancısıyla yıllık anlaşma yapacak. Dolayısıyla acentenin anlaştığı tedarikçiye turist gitmiş olacak.

SAYD Başkanı Altınay, SATEF sayesinde oluşacak ticaret hacminin en az 250 milyon dolar olacağını da açıkladı.

Bu para direk tedarikçiye ulaşacağı için vergisi de burada ödenmiş olacak.

Sonuç olarak, Rusya krizi ile birlikte “Aman yandık bittik” denmemiş ve Türkiye ‘de ilk kez Antalya’da SATEF gerçekleştirilmesi için kollar sıvanmış.

Demek ki istenirse kriz bahane oluyormuş.

Bize de tebrik etmek ve başarı dilemek düşer.