İyi ki Ramazan gelmiş!

Başlığı okuyunca Ramazan Ayı’nın neden iyi ki geldiği farklı anlaşılabilir. Onun için hemen açılımını getireyim.

Ramazan ayı geldiğinde iftarda ve sahurda nelerin yenmesi gerektiği, orucu neyin bozuk bozmadığı gibi konular sürekli haber bültenlerinde ve yazılı basında yer alır!

Bunlara ilaveten, 11 ay boyunca çok nadir haberlerini duyduğumuz denetim konusu.

Ne hikmet ise Ramazan Ayı ile birlikte zabıtalar gıda üretim yapılan imalathanelere ani baskın yapar ve denetimlerini gerçekleştirir.

Bu denetimlerle ilgili haberler ise genelde olumsuz yönde olur.

Üretim yapılan imalathane pislik içindedir, hijyen olmayan bir ortamda gıda üretimi yapıldığı ön plana çıkartılır. Böcekler ham maddelerin etrafında cirit atar vs.

Bende gerçekten merak ediyorum, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri ve diğer ilgili kurumlar Ramazan Ayı’nın dışında hangi sıklıkla baskın denetimler yapıyor?.

Onun için diyorum ki, “İyi ki Ramazan gelmiş!”

Ramazan Ayı dışında, pislik içinde üretim yapılan yerler denetlenmemiş olacak ki, TV haberlerinde ve gazete haberlerinde zabıtalar ya uyarıda bulunuyor, ya da mühürleme işlemini gerçekleştiriyor.

Ülkemizde insan sağlığına ne kadar değer verildiğini Genel Sağlık Sigortası ile gördük.

Genel Sağlık Sigortası’nı geçtiğimiz haftalarda bu köşede gündeme getirmiştim.

O yazımda,  hiçbir işi gücü ve de sosyal güvencesi olmayan insanlar devlet tarafından borçlandırıldığını ve 5 milyon işsizin borçlu olduğunu yazmıştım.

O yazıma karşılık Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yazılı açıklama gönderilmişti ve benim ‘5 milyon borçlu kişi var’ söylemimim gerçeği yansıtmadığı, ‘gerçekte 3 milyon 900 bin kişi borçlu’ denilmişti.

Bu aynı zamanda bir itiraftı.

Dolayısı ile ülkemizde insan sağlığına ne kadar değer verildiğini her ortamda görebiliyoruz.

Özellikle de 11 ay baskın denetim yapılmadığını, ancak şikâyet gelirse denetimin gerçekleştiğini öğreniyoruz.

Ramazan Ayı geldiğinde ancak insan sağlığını ilgilendiren denetimler yapıldığını görüyoruz.

Yine bu köşede, Atatürk Devlet Hastanesi’nin Perge bulvarı üzerinde özel bir şahıstan kiralayarak Doğum ve Çocuk Hastanesi yaptığı binanın kaçak ve ruhsatları iptal edildiğini, arka tarafta bulunan kafeteryanın da kaçak olduğunu yazmıştım ya, işte o yazımdan sonra özellikle o bölgede merdivenaltı imalathaneler olduğu yönünde sürekli şikâyetler tarafıma iletilmişti.

Öyle ya, bu tür merdiven altı imalathaneler de insan sağlığını tehdit ediyor değil mi?

Belki, birileri ilgilenir diye yazma ihtiyacı hissettim.

Yayın Tarihi
19.06.2015
Bu makale 441 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!