Kaçak cenneti Antalya

Antalya her ne kadar turizm kenti ve ardından da tarım kenti olarak tanımlansa da ‘kaçak’ olarak da tanımlanmaya başladı.

İskân Ruhsatı (bina kullanım izin belgesi) olmayan yapıdan tutun da işletme ruhsatı olmayan işletmelere kadar‘kaçaklar’ var.

Artık bu ‘kaçak’ kelimesini yerel yöneticiler bile dillerinden düşürmüyor.

Vatandaş kafasına göre dükkân açıyor ve ruhsat almayı bile düşünmüyor.

Hele bir de kafasına göre binasına artı kat çıkanlara ne demeli.

Ya da tarım alanı olan bir yere vatandaş gitmiş 500 m2 kapalı alan olarak kafeterya açmış.

Bu söylediğim ‘kaçaklar’ Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı İlçe sınırlarında var.

Diğer ilçeleri tam olarak bilmiyorum.

Bu ‘kaçaklar’dan elbette sadece ilçe belediyeleri sorumlu değil elbette, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olan yerlerde de kaçaklar var.

Bir belediye başkanı geçtiğimiz haftalarda şöyle bir şey söylemişti bana; “Adam gözümüzün önünde kaçak kat çıkıyor ve bir şey yapamıyoruz.”

Niye bir şey yapamadığını da siyasi olarak “tepeden baskı”olarak açıklamıştı.

Tabi ‘kaçaklar’ın yanı sıra tutturabildiğine fiyat uygulaması da Antalya’nın özelliği oldu.

Bir gün önce sorduğum bir kıyafetin fiyatını ertesi gün sorduğunda daha farklı fiyat söyleniyor.

Hele şu simitçi sarayları var ya, onlar ise bir alem.

Şimdi gözleme falanda yapmaya başladılar bu simitçi sarayları.

Fiyatları da saray fiyatı gibi…

Daha Cumartesi günü Güllükte bir simitçi sarayı gibi bir kafeteryadan gözleme alayım dedim, fiyatının 7 lira olduğunu öğrendim.

Kermeslerde 2,5 liraya satılan gözleme 7 lira. Öyle fiş, fatura falanda verilmiyor. Dolayısı ile kayıt dışı ekonomi de ortaya çıkıyor.

Turiste farklı fiyat, yerli turiste ayrı fiyat, kent yaşayanlarına ayrı bir fiyat.

Hele kaldırımlarda bulunan dondurmacılara ne demeli.

Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyeleri ‘Ecrimisil’ alarak hem kaldırım işgaline imkan veriyor hem toz toprağın içinde sağlıksız ürün satmasına imkan veriyor hem de kayıt dışı ekonomiyi yaratıyor.

7 Haziran seçimleri için siyasi partiler ve milletvekili adayları çalışıyor ve seçmenden oy istiyor. Ama hiç bu konuları da gündemlerine almıyor.

Nasıl alsınlar, AKP’li belediyeler de CHP’li belediyeler de MHP’li belediyeler de bu kaçak ve denetimsizliklerden sorumlu.

Tabi sahilleri söylemeye gerek yok. Sahiller otellerin işgalinde.

Lafa geldiğinde de “Antalya Vizyon kent olacak” deniyor.

Çarpık yapılaşmaların olduğu, kaçak yapıların bulunduğu, ruhsatsız işletmelerin yer aldığı, kaldırımların işgal altında var olduğu bir kent Vizyon kent olmaz.

Tabi Antalya’nın bir de trafik sorunu yıllardır var.

Özellikle kent merkezindeki yollar iki şeritli.

Vatandaş geliyor şeridin birini işgal ediyor ve trafik alt üst oluyor.

Bunu da trafik polisi görüyor ve sadece plakasını anons ederek gidiyor.

Yani aracın işgal ortamından kaldırılmasını beklemiyor.

Atatürk’ün “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir!” dediği cennet Antalya nereden nereye geldi.

 

Yayın Tarihi
11.05.2015
Bu makale 222 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!