Çok farklı dünyaları olan kadınları erkeklerin anlaması çok kolay bir iş değildir… Bunun için de bugüne kadar kadınları en iyi anlayan, tanıyan erkek sayısının çok olduğu söylenemez… Ebetteki istisnalar vardır, onlara sözümüz yok!
“Anladım” ya da “anlaşıldım” diyen kadının da çok fazla olduğunu sanmak iyimserlik olur… Eğer kadınlar tam anlamıyla anlaşılmış olsaydı erkeklerce, kadınların sol yanlarında taşıdıkları kara mayına bastıktan sonra ayağını ya hiç kaldırmazlardı ya da kaldırınca sonucun ne olacağını bilirlerdi...
Çünkü erkek, kadının sol yanında taşıdığı kara mayına basıp ayağını kaldırıp gitmeye kalktığında mayın patlar, o erkek parçalanarak ölür ve kadının sol yanına gömülür; kadının da sol yanı parçalanarak dağılır…
Öyle bir dağılır ki, parçaları birleştiremez hiçbir güç…
Bundan dolayı da bir daha erkek adına kimse sol yanında bu patlama etkisini yapamaz… Çünkü kara mayınlar bir kez patlar, aynı mayının patlama tekrarı olmaz… Oraya uğramak isteyenler kim olursa olsun artık mayın tuzağı olmaz, çok nadir olanlar hariç, asla aynı etkiyi de göstermez… Zira kadın, gerçek anlamda bir kez sever, aşkı yaşar ve o kalıcıdır, tekrarı olmaz…
Kadını anlayan ya da anladığını sanan bilir ki bir kadın, bu duyguyu gerçekten yaşamışsa, hayatı boyunca mayınla patlayıp sol yanına gömdüğü mevtayı hep hatırlar, unutmaz, unutamaz!
Buna ilk aşk, kara sevda diyenler olabilir… Her ne hal ise…
Kadını anlamak kolay iş değil dedik; anlayan erkek bir okyanusun içindekileri de keşfedecek kadar yetenekli ve sabırlıdır demektir…
Zira her kadın bir okyanustur…
R. Demir (Sevgi Labirenti Kitabından)