BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Kadın ve Fıtrat...

Toplumun sosyal problemlerinin biri, Türk çekirdek aile modelinin bütünlüğünün zedelenmiş olmasıdır. Değişimi ve gelişimi engellenemeyen toplumlarda bu durum zaman tünelinin bir evresinde mutlaka yaşanır. Tarihte de böyleydi, bu gün de, yarın da böyle sürer gider...

Çünkü değişmeyen, değişimin sürekliliğidir. Ancak birey ya da toplum değişirken gelişmezse, huzur olmaz... Değişim ile gelişim, dengeli ve paralel bir frekansta olmalı ve sürmelidir... Gelişmeden değişirse birey, dolayısıyla toplum, işte o zaman felaket çanları çalmaya başlar...

***
Kadın giderse ne olur?
Ailenin direği ve tek hakimi her zaman kadındır. Buna alınanlar ya da aksini söyleyenler olabilir; ama gerçek böyledir... Bir yuvayı düzene sokan, çekip çeviren kadındır... Erkek baş ise kadın boyundur, boyun istediği tarafa başı döndürür... Bu çok basit bir örnektir.

Bir an için düşünelim; çekirdek ailenin sarsıldığı durumlarda, kadın çekip gittiğinde, neler olur / oluyor? Aslında kadın kolay-kolay gitmek istemez, ama giderse de ardına bakmadan gider ve ardından büyük boşluklar bırakarak gider...
Bu bir gerçek midir? Evet... O halde şu kanıya varılabilir; "ataerkil" gibi görünen Türk aile tipi, aslında "anaerki" aile tipidir denilebilir...

**
Çekirdek Türk aile tipinin partneri erkek giderse ne olur, diye bir sorunun akıllara geldiğini tahmin ediyorum... Bazı hallerin dışında erkek gittiğinde elbette ki sevinilmez, ardından sevinç kahkahaları da atılmaz... Ama, evin kabadayısı fiziksel şiddet, manevi baskı yapıyorsa kadına, evin yolunu bilmiyorsa, öylesinin gitmesine sadece sevinilmez, ardından davul-zurna bile çalınır, göbek atılır... Böylesi hallerde "oh kurtuldum" hissini bırakır gerisinde, bu mümkündür... Ya tersi oluyorsa! Yani erkek gidecek hale getirilirse ne olur?

***
Erkek giderse...

Kadın giderse neler olacağını irdeledik; erkek giderse ne olacağı ya da hiç bir şey olmayacağı varsayılabilir mi? Kadın egemenliğindeki çekirdek ailede kadın bu kadar etkili ise ve her boşluğa yetişip dolduruyorsa, o zaman o koca boşlukta kalmaz mı? O erkek hiç bir şey midir?
Elbette ki değildir, olmamalıdır da...
Düşünelim; evin erkeğinin gittiğini...
Kadın ne denli güçlü olursa olsun, eğer şiddet ve hakaret görmüyorsa, sevgi ve şefkat arıyorsa sığınacak bir limana ihtiyacı vardır; kadının eri, onun limanıdır, sığınağıdır... Erkeğin gitmesini istemez kadın; Anadolu'da şöyle bir söz vardır; "Erim gelsin de, ayağının tozuyla gelsin, tek gelsin..."

Çünkü kadın, eri ne denli yaramaz biri olursa olsun onunla paylaşacağı şeyler vardır, en azında çok konuşan -dırdır bir kadınsa- dinleyen biri olur, yalnız kalmak istemez, gidince dinleyecek kimse kalmaz... Dırdır eden bir kadınsa başka kimse onu çekemez, kabullenmez...

Dahası da var; “Bıktım senden, beni deli ediyorsun, yeter artık be!” demek istediğinde kadın, karşısında dümdüz duvarı bulur... Erkek gidince; ne kızıp sevdiğin, ne de nefret edip sarıldığın birini bulur... O zaman hayata yeniden başlamak zorunda kalınır ki ona da ömür yetmez... Bunu da hiç bir kadının isteyerek isteyebileceğini söylemek kolay değildir...

Aslında işin püf noktası nedir bilir mısınız; kadından daha güçlü bir görüntü veren er kişi, kadının yarısı kadar bile güçlü ve dirençli olmadığıdır... Er kişinin gitmesi, kadının uğraş alanını daraltır, uğraşacak bir obje kalmaz ortada...

**
Erkeğin eve getirdiği doğru - yanlış halleri, kadına her zaman "meşguliyet" olur... Mesela, eve geldiğinde anahtar fırlatması, ayakkabılarını düzgün koymaması, elbiselerini askıya asmaması... "Hatun! Yemekte ne var?" sorusuna verilen yemeği beğenmeyip burun kıvırması, bir sürü gömlek arasında yakası yıpranmış olanı seçip giymesi, boyasız ayakkabılarla dolaşması, ütüsüz pantolon giymekte ısrar etmesi, çerez türü şeyleri ayakta ve dökerek evin her tarafına dökmesi, içecek şişelerin ortada bırakılması, uzaktan kumandalara el konulması... Evet tüm bunların hepsi biter!... Kadına yaratılan bu meşguliyetler biter!

**
Gidince er kişi, evin her yanı kara duman çöker, kasvetli bir hava oluşur... Dosyalar, kitaplar, çekler, senetler, ödemeler, tapular hepsi ortada kalır... Elektrik, su, doğalgaz, tivi, uydu faturası, telefon, internet faturası, kredi kartın taksitleri hepsi sahipsiz kalır... Telefon, PC, el ve askılı çantalar, araba anahtarı, kira sözleşmeleri, vergi beyannameleri, araba vergi tarihleri, araba sigorta ödemeleri... Daha neler de neler... Ya kredi kartının otomatik ödemesinin bloklaşması... Tüm bunlar ortada, sahipsiz kalırlar evin erkeği giderse... Bir şey daha olur; ne bir sevgili kalır ne de yastık ortağı... Kısacası; bir erkek gidince yatağın yarısı buz kesilir!..

***
SONUÇ: Tüm bunların olacağına inandınız mı! Bu kadar işi yüklenmesi tasavvur edilen erkek gidince tüm bu işler gerçekten ortada mı kalacağını mı sandınız! Erkek giderse kadının mutsuz, güçsüz, başarısız ve sahipsiz kalacağını sandıysanız aldanırsınız...
Her kadın için bu sonuçlar olumsuzluk yaratmaz, aksine eğitimli kadının mücadele azmi ve direnci artar, dolayısıyla en az er kişi kadar başarılı olur / olabilir... Bunların hepsi olabilir ama kadın hiç bir zaman "pes" etmez... Geride bırakılan her türlü zorluğu yine tek başına başarır / başarabilir...

Tek şart, kadının birey olduğunun farkında olmasıdır...
Birey olmuş kadın, er kişi olmadan hayatı çok verimli olarak yürütebilir... Erkek giderse evden, kadın kaldığı yerden devam eder. Kadın her yere sığar, er kişi değil..

***
Fıtrat konusuna gelince;
Kadın ve er kişinin fıtrat "eşitsizliği" ifadesi, cehaletin egemen olduğu zihniyetin ürünüdür... Çünkü bireyin fıtratı biyolojik farklılıkla ilgili olamaz. Eşitlik, hak-hukuk ve evrensel değerler bağlamında "insan" olma merkezlidir eşitlik... Kadının evrensel değerler bağlamında eşitliği, biyolojik farklılıkla ilgili değildir, olamaz... Biyolojik farklılığı fıtratın yeterlilik ya da yetersizlik aracı olarak algılarsanız, merkezi insan olan kadını, farklı yere oturtmuş olursunuz, yanlış buradan başlar...

 

Yayın Tarihi
21.12.2014
Bu makale 941 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!