Kadınlar ve erotik rüyalar

Geçen gün gözüme çok ilginç bir yazı ilişti ve okuduklarımı her zaman olduğu gibi yine siz sevgili okurlarımla paylaşma gereğini hissettim.

Yazıda, kadınların sıklıkla gördüğü 5 erotik rüyadan söz edilmiş ve altına da anlamları yorumlanmış.  Yazıya göre kadınların gördüğü 5 erotik rüya; bir ünlüyle birlikte olmak, kalabalıkta sevişmek, kız arkadaşlarının sevgilisiyle sevişmek, patronuyla sevişmek ve başka bir kadınla sevişmekmiş. Hiç birisine itirazım yok. Hele “kız arkadaşlarının sevgilisiyle sevişmek” ve “patronuyla sevişmek” şıkları her nedense bana daha bir iç gıcıklayıcı ve yakın geldi. Yerim dar olduğu için (!) “kalabalıkta sevişmek” ve “patronuyla sevişmek” seçeneklerine hiç girmek bile istemiyorum. Ancak haftanın polemiğini yaratmak için, kadınlar hiç normal rüya görmez mi? demek geliyor içimden. Şöyle adam gibi sevgisini rüyasında gören hiç mi hatun yok? gibi bir soru da sorulabilir.

Son olarak, “Kız arkadaşınızın sevgilisiyle sevişmek” konusunu kafasına takanlara kadınlara küçük bir açıklama yapmam gerektiğini hissettim. Öncelikle hemen panik yapmayın. Böyle bir rüya görmeniz hayatınızda gün geçtikçe eksilen tutku ve tatminin habercisidir. Kendinize rüyada gördüğünüz ve en çok hoşunuza giden şeyi sorun. Gerçek hayatta sahip olmadığınız bir şey ise kesinlikle şaşırmayın. İşte bu gibi eksiklikler size bu rüyaları gösteriyor. Ancak her şeye rağmen kasmaya gerek yok. Hayatınızı bildiğiniz gibi yaşayın.

+++++++++++

Tartıştığınız zaman

kalpleriniz arasına

mesafe girmesin

Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

 

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”

++++++++++

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER

Gazeteci Mesut Pala, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin halkla ilişkiler biriminde göreve başladı.

+++++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

SİHİRLİ SANDALET

Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.

- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sekste çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,

-"Sandaletleri ters giydin lan!..."

 

BU DEĞİL!

Köyü basan bir grup terörist bütün köy halkını sıraya dizer. Grubun başı köy halkına derki;

- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım. Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.

- Birinci kadın başlar.  Bu değil, bu değil, bu değil; kocasını ve kendini ölümden kurtarır.

- İkinci kadın gelir. Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadını da getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.

- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....

 

Yayın Tarihi
23.10.2014
Bu makale 9582 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!