Kafa yok!

Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu, koalisyonu görüşmek için toplanmışlardı...

Haberciler, koalisyon kurulacak mı anlamak için Erdoğan’a koştular!...

Nitekim, A.K.P ve CHP liderleri; "Kararımızı perşembe açıklayacağız" dediler ama...

Biz koalisyon yap(a)mayacaklarını çarşamba günü Erdoğan muhtarları topladığında öğrendik...

Geçen seçimden tecrübeliyiz; Muhtar toplantısı seçim startı demek!...

Orada ısınıp, sahaya, meydanlara fırlıyor.

***

Koalisyon sözü, Latince "coalitio" (beraber büyüme) kelimesinden geliyormuş....

"Kısımların, parçaların birleşerek bir vücut veya bütün meydana getirmesi" demekmiş!...

Vücut oluşturma görevi Davutoğlu’na verildiğinde, elindeki parçalara bakmıştır...

Kendisinde bir gövde, bir bacak var...

Eksik olan kollardan biri veya bir bacak CHP’den gelse...

Peki ama, vücudun kafası nerede?...

Baktı ki, kafa kaçak sarayda kalmış....

Vermeye de hiç niyeti yok!

***

Hükumet kurma görevi bir ayı geçkin süredir Davutoğlu’nda...

"Görünüşte" CHP ile koalisyon görüşmeleri yürütüyorlar...

Ancak şu bir aydır koalisyon hakkında Erdoğan, Davutoğlu’ndan fazla konuştu...

Bir gün "olmaz kurulmaz" dedi, öbür gün "olabilir"...

En son muhtarlara; “Başbakan kendisinin ve partisinin de inandıklarına uygun bir ortak bulabilirse, ortaklık için adım atabilir. Ama kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yok. Bir de MHP’yle görüşür. O da olmazsa aynı hükumetle seçime gideriz” dediğinde...

“Muhtar sana söylüyorum, Başbakan sen anla” demedi ama...

Herkes asıl mesajın Davutoğlu’na gittiğini ve “CHP’yle koalisyon sevdasından vazgeç. Adet yerini bulsun diye bir kere MHP’yi ziyaret edersin. Sonra azınlık hükumeti kurup seçim yatırımlarına başlar, bana da bol miktarda toplu açılışlar ayarlarsın” dendiğini anladı!

***

Erken seçimin parasal maliyeti 2 milyar lirayı aşıyor...

Pamuk eller cebe, bu para bizlerden çıkacak!...

Yine de; Bu terör ortamında gidilecek seçimin en büyük kaybı para olmayacak...

Seçim kampanyalarında havalarda uçuşan hakaretler, ülkenin eskiden kalma yaralarına tuz dökenler, din ve milliyetçilik sömürüsü yaparak oy isteyenler tekrar meydanlara, televizyonlara çıkacak, evimize kadar girecek...

Üst üste yaşanan gergin seçimler, farklılıklarımızı iyice keskinleştirerek, düşmanlıkları kalıcı hale getirecek!...

Siyasetçilere güvenimizi uzun yıllar önce kaybetmiştik...

Böyle giderse, "oy vererek daha iyi bir ülkeye kavuşma" umudumuzu da kaybedeceğiz...

Demokrasiye olan inancımızı yitireceğiz!

***

Siyasetimiz engellidir!...

AKP’nin engeli; Atacağı her adıma ve söyleyeceği her söze karışan Erdoğan...

HDP’nin engeli; Elini kaptırdığı Apo, kolunu kaptırdığı PKK terörü...

CHP’ye; dün kara dediğine bugün ak diyen, güven vermeyen yönetimler engel oluyor...

MHP’ye ise, AKP’nin koltuk değneği olmak, güler yüzlü politika yapamamak, tüm Türkiye'yi kucaklayamamak...

Bu kadar engel varken, biz nasıl tek ve sağlam bir vücut olacağız?...

Kolları bulsan bacak, bacakları tamamlasan gövde...