Kamu arazileri dert oldu

Şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına göre kentlerin sağlıklı bir şekilde yaşanabilmesi için yerel yönetimler 3194 sayılı İmar Yasasının 18.maddesine göre uygulama yapar.

Antalya başta olmak üzere tüm kentlerimizde planlama yapılırken, düzenlemeye tabi olarak gerekli olan yol, meydan, yeşil saha, park, genel otopark gibi genel hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile eğitim, ibadet yeri ve benzer ilgili tesisler için mülkiyet sahiplerinden yüzde 40 Düzenleme Ortaklık payı (DOP) kesilir.

Planlamaya esas olarak DOP’larla oluşturulan tesisler dışında? uygulama sahasında, kamu hizmeti gören kreş, hastane, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi tesislere de ihtiyaç vardır. Bu tesisler için düzenlemeye giren parsellerin oranlarında mülkiyet sahiplerine pay verilmek üzere hissellendirilir. Bu kamu alanlarına da Kamu Ortaklık Payı (KOP) adı verilir.

Hisselendirilmiş kamu alanları ise ya ruhsatlandırılırken bağış adı altında terk almak suretiyle kamuya tescil olunur ve o zaman da 5 yıl içinde o parsele de imar planında ki kullanım fonksiyonu neyse ona göre yatırımın yapılması şarttır. Ya da kamulaştırılması gerekir.

Belediyelerin yıllık tahmini bütçeleri arasında yer alan kamulaştırmaya ayrılmış bütçeler KOP’tan elde edilmiş çok hisseli parselleri kamulaştırma için bugüne kadar yeterli olmamıştır.

Zaten geçmişte bu konuları çok kişi bilmediği için belediyeler çoğu KOP’tan gelen ‘kamulaştırmadan el atma’ ile atıl durumda bulunan bu kamu arazilerine yatırım yapmıştır.

İşte bu durum ise artık belediyelerin sırtında ciddi kambur olarak kalmıştır. Ciddi tazminat davaları ve haciz durumlarla karşı karşıya kalmıştır.

Hoş, KOP’tan gelen arazileri kamulaştırmadan el atılmadığı takdirde de hissedarlar İdare Mahkemesi’ne dava açabiliyor, düzenleme yapıldığı takdirde de bu kez Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açabiliyor.

Tabi belediyelerin kâbusu haline gelen kamu arazilerinden dolayı da hissedarlarda mağdur durumdadır.

Bu sorunun çözümünün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) çözüleceği aşikardır.

Bunun için Türkiye Belediyeler Birliği, belediyelerin de görüşlerini alarak yeni bir kanun tasarısı hazırlığı içine girdi.

Tasarı ne zaman hazırlanır ve TBMM’ye gönderilir. Orada alt komisyon, üst komisyon derken meclis genel kurulundan hangi şartlarda ve nasıl bir şekilde kanunlaşır bilemem. Ancak bildiğim bir şey var ki, kamu arazilerinden dolayı arazi simsarlarının da artmıştır.

Bu simsarlar, nasıl yapar, onlarca hissedarları nasıl tespit eder bilemiyorum ama bir kamu arazisi üzerinde ki hissedarlara ulaşır. Onlara hisselerinin çok küçük olduğunu ve kamu arazisi olduğu için de hiçbir şey yapamayacağı söylenerek hisseleri satın alınır. Eğer belediyenin de hissesi varsa o zaman da izale-i şuur davası açarak hisseyi alır ve tapu tescilini de üzerine yaptıktan sonra belediyenin kapısına dayanarak ‘bu arazi bana ait, ya kamulaştırın ya da ya da parkını, sosyal tesis alanını alın gidin’ der. Bu konuda uzlaşma sağlanamazsa da bu kez yargı yolu ile belediye aleyhine dava açılır.

Bugün Türkiye’nin dört bir tarafında bulunan tüm belediyelerin en büyük sorunu KOP’tan elde edilen arazilerdir.

Yasa yapıcı DOP’u tanımlarken, KOP’u neden hisselendirilerek tanımlamıştır. Bunu da anlamak mümkün değil.

Dolayısı ile bir an önce yasa tasarısı hazırlanıp TBMM’da kanunlaşmalıdır, yoksa kentlerimizde insanların ortak kullanım alanı olan kamu arazisi diye arazi kalmayacak. Ya da belediyeler ciddi tazminatlar ödemek zorunda kalacak.

Yayın Tarihi
19.04.2016
Bu makale 385 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!