Kamyonlara teslim olduk

Dünyada Antalya gibi, kent içi trafiği kamyonlara teslim edilmiş, ağır vasıta araçların özgürce cirit attığı bir başka modern kent örneği gösteremezsiniz. Bu manzara ancak, üçüncü dünya ülkelerinin geri kalmış şehirlerinde yaşanır. Kent içi trafiğini düzene sokmak, karmaşayı gidermek için çaba harcadıklarını söyleyenler, maalesef bu çağdışı durumu görmezden gelmeye devam ediyorlar…

Konyaaltı sahil yolunda, insanların isyanına neden olan durum, aslında tüm Antalya için geçerlidir. Bu yıl 9 milyon turistin ziyaret edeceği söylenen, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olmakla övünülen Antalya’nın her caddesi, her sokağı, ağır vasıtalı araçlar tarafından işgal edilmiş durumdadır…

Alternatif yollar olmasına rağmen, şehrin en kilit sokak ve caddelerinde, kamyonlara, otobüslere rastlamak mümkündür. Konyaaltı sahil yolu, bir yanında plajlar, diğer yanında da oteller, konutlar ve restoranlar olmak üzere tam bir sayfiye bölgesidir. Bu yolun, üst tarafta alternatifi olmasına rağmen, kamyonlar cirit atmaya devam etmektedir. Sözüm ona, UKOME aldığı bir karar ile yaz döneminde ağır vasıtalı araçların Konyaaltı sahil yoluna girişini yasaklamıştır. Ancak, bir çok konuda olduğu gibi yasak sadece sözde kalmıştır. Özellikle akşamüzeri, insanların plajdan çıkıp karşı tarafa geçmeleri, cambazlık gerektirmektedir.

Uluslar arası taşımacılık yapan TIR’lar bile bu caddede rahatça sehredebilmekte, hiç kimse de ‘Kardeşim sizin girmeniz yasak’ dememektedir…

Bu konuda daha önce de bir çok kez yazdım, bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Antalya kent içi trafiği kamyonlara teslim edilmiş, bu kaosa, karmaşaya ve çağdışı görüntülere kimse ‘dur’ dememektedir…

Antalya’ya yük getiren bir TIR şoförü, metrelerce uzunluğundaki araçlarıyla rahatlıkla Konyaaltı plajlarına gidebilmektedir. Dev kamyonunu sahil kenarına park edip deniz keyfi yapabilmektedir. Veya, batı ilçelerinden kente mal getirip götüren kamyon şoförleri, manzarası daha güzel olan sahil yolundan geçmeyi tercih edebilmektedir…

Doğru, Antalya’nın acil bir çevre yoluna ihtiyacı vardır. Ancak, bu yolun yapımının hemen gerçekleşmeyeceği net bir şekilde ortadadır. O zaman yapılması gereken, kamyon trafiğini kısıtlamak, alternatiflerini sunmak kaydıyla bazı caddelerde tamamen yasaklamak veya ağır vasıtalı araçların kent merkezinde trafiğe çıkışlarına saat kotası koymak gerekmektedir…

Bu sorunu çözmesi gerekenler bile bazen sorunun parçası olmaktadır. Örneğin; Güzeloba Mahallesi ile havalimanı yolunu bağlayan bir kanal yolu bulunmaktadır. Bu yol, normalde sadece DSİ kanalının bakımı için yapılmıştır. Ancak, araçlar daha kısa ve kestirme olduğu için çoğunlukla burayı tercih etmektedir. Geçtiğimiz günlerde evimden matbaaya gelirken, zaten dar olan ve iki otomobilin bile yan yana geçmekte zorlandığı bu yoldan Muratpaşa Belediyesi’nin dozer taşıyan uzun aracının geçtiğini görünce şaşkına döndüm… Turist taşıyan acente otobüsleri de sürekli bu yolu kullanmaktadır. Oysa, havalimanından Lara bölgesine geçişi sağlayan Kardeş Kentler Bulvarı gibi, geniş ve modern bir yol bulunmaktadır. Bir çok sürücü, bu yolu kullanmak yerine, tehlikeli olmasına rağmen, DSİ kanalının servis yolundan geçmeyi tercih etmektedir. Bunu yapanlar arasında bu gölgenin bağlı bulunduğu Muratpaşa Belediyesi’nin kamyonlarının da olması, durumun vahametini, Antalya’nın sahipsizliğini net bir şekilde ortaya koymaktadır…

Bazen UKOME yöneticilerinin Antalya yerine bir başka şehirde yaşadıklarını düşünüyorum… Çünkü burada yaşamış olsalardı, bu sıkıntıyı görmemeleri mümkün değildir… Görüp de önlem almamaları ise yaptıkları işe, üstlendikleri göreve ihanetin ta kendisidir…

Antalya’da kent içi trafik sorununu çözmek, ne UKOME’nin yaptığı gibi adım başı hız kesme kasisi koymasıyla, ne de Emniyet Müdürlüğü’nün şehir içinde pusuya yatıp radar kontrolü yapmasıyla mümkün olabilir…

İyi bir planlama, sağlıklı bir denetim sorunun çözümünde önceliği alan konulardır… Ancak kenti yönetenler ne yazık ki, bunu göremeyecek kadar yetersiz ve iş bilmez durumdadır…

 

-------------------------------

 

DÜNYA ATASÖZLERİ:

 

İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. MOĞOLİSTAN

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. U.S.A

Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. TİBET

Yürüyen bir aptal, oturan iki akıllıdan daha çok yol alır. ÇİN

Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar önünden gidenin arkasından koşar. KONGO

Yayın Tarihi
24.08.2008
Bu makale 8593 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!