Kanlı gazete kağıtları

Paramparça olmuş gencecik bedenlerin üzerini gazete kağıtlarıyla örttüler!...

Tüm kötülükleri saklamak istercesine...

O gazetelerden bazıları, kanlı saldırıyı gerçekleştiren terör örgütüne silah gönderildiğini ortaya çıkartmıştı...

Bazıları da silahların gittikleri yeri saklamaya çalışmış, Suruç'a giden ve orada katledilen gençleri eleştirip, hedef göstermişti!...

***

Çocukluğumuzun akide şekeri, lokum ve çekirdek külahı...

Manavdan aldığımız sebze ve meyvelerin kesekağıdı...

Uçak yapıp havada uçurduğumuz...

Örtü olmadığında, masaya, masa olmadığında yere serip üzerinde karın doyurduğumuz...

Badana, boya yaparken yerlere, eşyaların üzerine serdiğimiz...

Külah ya da kese kağıdı boşaldığında, yemek yerken gözümüz takıldığında, badana boya sonlandığında, merakla üzerinde yazanları okumaya çalıştığımız...

Gazeteler de, içinde yazanlar da, insanımızla birlikte değişti artık...

Artık kese kağıtları ve külahlar gazete sayfalarından yapılmıyor...

Artık çocuklar Çin malı plastik oyuncaklarla oynuyorlar...

Artık badanacılar yerlere, eşyaların üzerine muşamba örtüyorlar...

Artık masaların üzerine hasırdan, plastikten, Amerikan servisleri serip yemek yiyoruz...

Artık kimse gazete okumuyor!...

***

Gazete okuma oranları; Almanya’da yüzde 62, İsviçre yüzde 61, İngiltere yüzde 44, Fransa yüzde 41, İtalya yüzde 38...

Türkiye yüzde 8..!

Kitap, ülkemizde ihtiyaç maddeleri sıralamasında ancak 235’inci sırada sayılıyor...

İngiltere ve Fransa’da halkın yüzde 21’i, Japonya’da yüzde 14’ü, ABD’de yüzde 12’si düzenli kitap okuyor...

Ülkemizde ise sadece on binde bir kişi...!

***

19. yüzyılda Emperyalizme karşı dünyadaki tek zaferi kazanmış ülkeydik...

20. yüzyılda Emperyalizmin uzattığı kanlı ellerini dost sanıp sıkarak tuzağa düşürüldük!...

Bu ülkede hep sol görüşlülere ve Alevilere saldırılması, onların katliamlarla, silahlarla, bombalarla, yakılarak, idam sehpalarında öldürülmesi tesadüf değildir!

Çünkü Laik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini anlayıp sahip çıkanlar onlardır...

Aydın, ileri görüşlü, medeni, barışçı, vatansever, bağımsızlık sevdalısı...

Gazete okuyan yüzde 8, kitap okuyan on binde bir...

Bizi gelişmiş ülkeler arasına yükseltecek, ülkemizin adını yüceltecek, insanca bir düzen getirecek, Emperyalizme karşı direnecek olan onlardır!...

Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser...

Emperyalizm kendisine ayak bağı olacak insanları, eğer kandıramayacaksa yok eder!..

Her yok edilen aydınımızla, bataklığa biraz daha saplanmaktayız...

Vurulan, parçalanan, horlanan, dövülen, ülkeden kaçması sağlanan her genç beyin, karanlıktan çıkma umudumuzu biraz daha azaltmakta...

Cumhuriyetimizin kurucularının büyük bir ileri görüşlülükle başlatmış oldukları eğitim ve kalkınma hamleleri saptırıldı...

Bağımsızlık hayallerimiz çöpe atıldı...

Farklılıklarımızla bir arada yaşama umudumuz kalmadı!...

Milletinin elinden “eğitim” silahını alırken, “Yeter! söz sizin” diye kandıranlara...

“Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” diye gençlerini ikiye ayıranlara...

“Dindar insan anarşiye karışmaz” diyerek dini eğitime ve devlete sokanlara...

Kindar nesiller isteyen, halkının bir bölümünü düşman gören politikacılara...

Sahte aydınlara, sahte milliyetçilere, sahte vatanseverlere kaldık!...

****

Yaşadığımız ülke çok değişti...

Artık bizi dünyadan haberdar etmesi, aydınlatıp bilgilendirmesi gereken gazetelerin çoğu; Kötülükleri, suçu, kiri, kanı, rüşveti, soygunu, hatayı, kazayı, ölümleri ve tüm bunların sorumlularını, suçlularını saklamak için...

Paramparça olmuş gencecik bedenlerin üzerini örtmek için kullanılıyorlar...

Artık gazete kağıtlarında akide şekeri yok...

Kan var!