Kayıp ülkenin insanları olmamalı

Bir bayram arifesi…

Yaralı ve kanayan yüreklerin ülkesinde bir bayram öncesiyle geçmişteki günleri kıyaslamak ne zordur.

Bayram dediğiniz ulusal bir bayram. Hem de milletin iradesinin taçlandırıldığı EGEMENLİK ULUSUNDUR denildiği bir bayram. Bugün o ruhun üzerinden bir silindir gibi geçenlerin kafalarında ve havsallarında yarattıkları günlere açılan kapıların avlularında ki yaşananlar bir korku filmi tedirginliğinde.

“Şehitlerin olduğu günlerde bayram yapılır mı?” sorusunu soranlar eğer bütün hünerleri ve becerileriyle ülkelerinin evlatlarını her gün kurban vermekten kurtaramıyorlarsa elbette ki çıkar yolu alternatif önerilerle örmek zorunda kalacaklar. O yolda bugün ne yazık ki milli heyecanları ötelemeye çalışmak ve yasakları çağrıştıran hamleler yapmaktır.

Tüm bunlar her şeye rağmen bir ulusun değerlerini yok etmeye yetmeyecektir! Alengirli fetvalar, ulusal heyecanlara dinsel temalı manivelalarla set kurmaya asla.

Ulusal bayramların öncesinde okullarda heyecan fırtınaları kopardı. Ve bir gün kala okulların kendi özelinde provalar yapılır ve okul bandoları minik bir çevre turu atarak halkı heyecanlandırır, konu komşuyu seyre durdururdu. Ve benim bir zamanların küçük şirin kenti Van ‘da hükümet meydanında davullar zurnalar çalınırdı.

Ya şimdi?

Televizyon ekranlarındaki ve gazete sayfalarındaki haberlerde şehit cenazeleri, lanet olası sapık insanların çoluk çocuğa ettiklerinin yüz kızartan mahkeme davaları, bir ülkenin güvenlik zırhını yok etmek ve içini boşaltmak için düzenlenmiş kumpasların aslının olmadığı itirafları.

Çocuk sevinçlerimizde kursaklarımızda kaldı!

Bayramları yok edilmeye çalışılan, sevinçleri üzerine ölü toprağı serpilen bir ülkede binlerce kilometrelik yol, sayısız köprüyol, alt geçit, üst geçit yapsanız da size kimse inanmaz, alkışa durmaz. Çünkü bilir ki sizlerin o gizli ajandalarında geriye doğru işleyen bir çark vardır. O çarka hiç kimse dönen halka olmaz.

Ulusal bayramlarımızı inatla ve insafsızca asimile etmeye çalışanlara inat asın bayraklarınızı balkonlara, pencerelere. Tutun gül yüzlü yavrularınızın ellerinden onlara bir bahar günü güzelliğinde dünyanın tüm renklerini gösterin. Ve anlatın bayramların sadece rengârenk balonlar ve krepon kâğıtları olmadığını. Yüreklerinin ve belleklerinin içinde dün şekillensin ki bugünün değerini bilsinler.

Çocuklar… Çocuklarımız… Ülkemin ve dünyanın tüm çocukları… Barışın ve insanca yaşamanın umuduyla yoğrulacak gül yüzlü çocuklarımız.

 

Şairin de dediği gibi:

Güzel günler göreceğiz

Güzel güneşli günler

Maviliklere koşacağız

 

23 NİSAN ULUSAL VE EGEMENLİK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

Yayın Tarihi
22.04.2016
Bu makale 232 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!