Kent Müzesi’nin sergisi

Kent Müzesi’nin açtığı Antalya’da Spor ve Antalyaspor isimli sergiyi sonunda gezme imkanı buldum. Hazırlık aşamasında yaşanan düzensizlikler ve dengesizlikler nedeniyle sergiye katkı sağlayamamıştık. Nasıl olduğunu merak ediyordum. Park girişindeki Antalyaspor Store Mağazası’nın hemen arkasından başlayan sergiyi gezerken, büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. İyi ki bu sergiye fotoğraf vermemişim diye içimden geçirdim…

Baskı kalitesi kötünün ötesi…

Seçilen fotoğraflar basit ve sıradan…

Tarihi belge sayılabilecek dökümanlar düzensiz ve anlamsız…

Sergileme sistemi, Antalya’ya yakışmayacak kadar çağdışı…

Uzun süredir Antalya’da görev yapan, Antalya sporunun son 20 yılının en yakın şahitlerinden birisi olarak, bu sergiden utandım…

Kent Müzesi gibi, ismine baktığınız zaman beklentilerinizi yükselten bir kurum tarafından organize edilen serginin çok daha sanatsal, kaliteli olmasını bekliyordum…

Bu serginin hazırlık aşaması aylar sürdü. Benim de haberim, Kent Müzesi’nden arayıp destek isteyen görevliler sayesinde oldu.

Benden destek istediler, gelip görüşeceklerini söylediler. Üç kez randevu aldılar, ancak daha sonra ne gelen oldu, ne giden. Telefonla arayıp özür dileme nezaketi bile göstermediler.

Serginin hazırlık aşamasındaki toplantı için davetiye göndermişler, toplantı yapıldıktan bir gün sonra elime geçti.

Böyle bir organizasyondan daha fazla ne beklenebilir ki?

Hazırlık aşamasındaki basitlik, serginin yapısına da yerleşmiş.

Bu sergi için ne kadar para harcandı bilmiyorum.

Antalya dedikodusu bol bir şehirdir. Bu nedenle de ortalıkta dolaşan rakamlara şüpheyle bakıyorum. Eğer söylenen rakamlar harcandıysa, bu işte bir iş var demektir…

Antalya Kent Müzesi’nin gerekliliğini yıllardır savunan ve bunu her platformda dile getiren birisi olarak, bu konuda atılan adımları da yakından takip ediyorum.

Bugüne kadar Kent Müzesi’ne en fazla desteğin SABAH Akdeniz’den geldiğini kimse inkar edemez. Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu imkanlarla gerçekleştirilen her çalışmayı onore ettik, atılan her adıma destek verdik. Ancak görüyorum ki, kentin ve kentlinin belleği olması gereken Kent Müzesi, birilerinin ego tatmin faaliyetine dönüşüyor.

Antalya’nın belleği, Antalya’dan kopuk imar edilmeye çalışılıyor.

Bu faaliyetleri yürüten kişiler, buldukları her fırsatta Antalyalıları küçümsüyor, kendilerini Antalya’ya lütuf olarak görüyor…

Hata yapıyorlar, yanlış yoldalar…

Bunu anladıkları zaman, hem kendileri kaybedecek, hem de Antalya…

Uyarması benden…

 

-------------------

 

Antalyaspor’da tarihi kongre

 

Antalyaspor’un cumartesi günü gerçekleştireceği Mali Genel Kurul, seçimli genel kurula dönüştürülecek. Başkan Sedat Peker uzun süre önce, “Ben yokum” dedi. Yönetim kurulu üyeleri, yorulduklarını, yeni dönemde görev almayacaklarını açıkladı. Onursal Başkan Menderes Türel, Antalyaspor’un artık Büyükşehir Belediyesi’nin gölgesinden kurtulması gerektiğini açıkladı ve kendisinin yeni dönemde yönetsel bazda etkili olmayacağını bildirdi. Ortalık toz duman oldu.

Geride kalan süre içinde Antalyaspor’a gönül verenler, liste çalışması içine girdi. Bazıları, ciddi hesap kitap yaptı, bazıları sadece Antalyasporluluk ruhuyla hareket edip, kulübü sahipsiz bırakmama adına harekete geçti…

Bu hafta sonu yapılan tüm çalışmaların, temasların, kulislerin sonucunu hep birlikte göreceğiz.

Sonuçta ben karamsar değilim. Antalyaspor çok daha kötü günler gördü. Çaresizlik içinde yapılan genel kurullar yaşadı. Cumartesi günü bu kulübü yönetecek bir liste ortaya çıkar.

Ne anahtar Vali Alaaddin Yüksel’e teslim edilir, ne de Antalyaspor kayyuma bırakılır…

Bu korkular, bu telaş boşa…

 

--------------------------------

 

Yollar otoparka dönüştü

 

Antalya’nın en önemli sorunlarından birisinin otopark olduğu malumunuz. İmar hataları, düşünülmeden verilen ruhsatlar, bu sorunun daha da kronikleşmesine neden oluyor. Buna bir de insanların vurdumduymazlığı ve kural tanımazlığı eklenince ortaya tam bir facia çıkıyor.

Otopark sorununun son dönemde en yaygın hissedildiği yerler, kent merkezinde hizmete açılan büyük alış veriş merkezlerinin önleri oluyor. Bu alış veriş merkezlerinin ya yeterli otoparkı bulunmuyor veya insanlar araçlarını otoparka koymak yerine, önünden geçen caddeye park etmeyi tercih ediyor. Durum böyle olunca da, ana caddelerde bile trafik tek şeritten işlemek zorunda kalıyor. İşin ilginç yanı, hem alış veriş merkezlerinin yöneticileri, hem de trafikle ilgili kamu kurumları bu duruma seyirci kalıyor. Zaman zaman caddelere park etmiş araçların yanından zabıta ekiplerinin veya trafik polislerinin geçtiğini görüyorum. Onlar da bu durumu kanıksamış, müdahale etme gereği duymuyorlar.

Sadece alış veriş merkezleri değil, belediyelerimizin büyük paralar harcayıp yaptıkları kaldırımlarda da durum aynı. Bazı yerlere araç parkı için ‘cep’ler yapılmış. Ancak sürücülerimiz bu ‘cep’ler yerine, yayalara ayrılmış kaldırımları park olarak kullanmayı tercih ediyor. Sonuçta, araçlar kaldırımda duruyor, yayalar yollarda yürüyor.

 

--------------------------------

 

DÜNYA ATASÖZLERİ

 

Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz.  BELÇİKA

Dikenler arasında güller yetişir. ALMAN

Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. BREZİLYA

Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir. ROMANYA

Küçük kazançlar servet getirir. JAMAİKA

Yayın Tarihi
24.06.2008
Bu makale 8385 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!