Havayı iyi koklamak gerekir. Siyasete söylenen her söz
bir yerlere mesaj niteliği taşır.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Antalya ziyaretini de bu açıdan yorumlamak istiyorum.
Hoca’ya
eleştiri
Önce Büyükşehir Belediye
Başkanı Mustafa Akaydın’ın bir yanlışlığını aktarmak istiyorum. Çok güzel bir
konferans düzenleniyor, Turizmin savaştan etkileri tartıştırılıyor, Ekmeğini
yediğimiz turizm diyoruz, ekmek kapımız diyoruz ama ilginçtir, konferansa
siyasileri çağırıyor, esas turizm emekçilerini çağırmıyoruz. Bir sendikacı
çağrılamaz mıydı acaba?
Havaalanı’nda
Kılıçdaroğlu, Antalya’ya geldiğinde
CHP heyeti ile beraber Aksulular da karşılamaya geldi. Ellerinde pankartları,
“İsa Yıldırım CHP’den aday görmek istiyoruz” türünden. Ayrıca CHP Aksu İlçe
Teşkilatına üye 390 partiliden 240’ının Yıldırım’ı istediğine dair imzalar
atılmış dosya da Kılıçdaroğlu’na veriliyor.
Yemekte neler
oldu
Turizm ve Savaş konulu konferansın
öğle arasında Kılıçdaroğlu ve misafirler Ramada otelde öğle yemeği yiyor.
Kılıçdaroğlu’nun masasında Akaydın ve Devrim Kök var. Kılıçdaroğlu, Süleyman
Evcilmen ile Muhittin Böcek’in başka masada oturduğunu görüyor ve hemen haber
gönderiyor: Bizim masamıza buyursunlar…
Ve fotoğraf 5’leşiyor. 3’ü başkan ve
başkan aday adayı. Fotoğrafı yorumlayanlar, “Kılıçdaroğlu Akaydın, Evcilmen ve
Böcek ile yola devam edeceğim mesajı veriyor” demekten kendini alamıyor.
Yemek esnafında bir ilginçlik daha
oluyor. Devrim Kök masadan kalkıyor, bu sırada Aksu’nun bağımsız Belediye
Başkanı İsa Yıldırım, soyadına yakışır bir hızla masaya geliyor ve Kılıçdaroğlu
ile konuşmaya, kulağına bir şeyler söylemeye başlıyor. Herkes donup kalıyor.
Havaalanı karşılamasında bu fırsatı bulamayan İsa Yıldırım, yemekte yakalıyor
ve tam tamına 5 dakika Kılıçdaroğlu’nun kulağına bir şeyler anlatıyor ve
ayrılıyor.
Bu duruma çok kızan Aksu İlçe
Başkanı Hasan Bozkurt aynı hızla geliyor, Kılıçdaroğlu’na bir şeyler anlatıyor,
büyük ihtimalle 2 tane doktor aday adayları olduğuna vurgu yapıyor ama fazla
konuşamadan korumalar uzaklaştırıyor.
İnce mesaj
Yemek sonrası Kılıçdaroğlu
Manavgat’a giderken Hürriyet Gazetesi’ne uğruyor. Burada gazetecilerin
sorularını yanıtlarken, Antalya adayının Ekim ayı başında açıklanabileceğini
söylüyor, aday belirlenmesinin Genel Merkez’de 5 kişiden oluşturulan aday
belirleme merkezi tarafından yapılacağını, anketlerin sonuçlarına, partililerin
tavrına göre belirleneceğini anlatıyor.
Bu arada çok ilginçtir, “Doğan Haber
Ajansı haberinde var) anketlerin devam ettiğini söylerken, “Galiba Akaydın önde
gidiyor” diyor. Sonra gazeteciler, seçimlerde Baykal’ın fonksiyonunun ne
olacağını soruyor.
Kılıçdaroğlu, ustaca yanıtlıyor bu
soruyu: “Adayları 5 kişilik komisyon belirleyecek. Deniz Baykal, önceki genel
başkanımızdır ve herkes saygılıdır. Aday belirleme işini 5 kişinin dışında
kimse karışmayacak, ben de dahil” diyerek Baykal’ın Antalya adaylarını
belirleme konusundaki tavrının önüne geçmiş oluyor.
Dr. Kubilay ile
tanışma
Kılıçdaroğlu, Manavgat’tta doğrudan
belediye binasına çıkıyor ve başkan Şükrü Sözen’in makamına gidiyor. Sohbet
başladığı sırada CHP İl Başkanı Devrim Kök, odada bulunan Kepez Belediye Başkan
Aday Adayı Dr. Kubilay Döşeyen’in elinden tutarak Kılıçdaroğlu’na tanıştırıyor.
Kılıçdaroğlu ile Döşeyen birkaç dakika konuşuyorlar.
Benzerlik
Kılıçdaroğlu Manavgat ve Alanya’da
halka hitap ediyor. Manavgat’ın adayının Şükrü Sözen, Alanya adayının Şefik
Türktaş olduğunu tıpkı önceki gezilerindeki üslupla anlatıyor. Antalya ve
ilçelerini ziyaret için 6 ay önce geldiğinde, her gittiği yerde, “Akaydın
Hocaya sizden destek istiyorum. Antalya’yı yönetmeye devam edecek, desteğinizi
esirgemeyin, komşularınızdan bile destek verilmesini sağlayın” diyen
Kılıçdaroğlu, Şükrü Sözen ve Şefik Türktaş’ın adaylıklarını da ilan ederken,
Başkanları göstererek, “Sizden destek istiyorum, önce size, sonra Allah’a
emanet ediyorum, ilçelerinizi yönetmeye devam edeceklerdir, desteğinizi
esirgemeyin” diyor. Ama 6 ay önceki gezisinde Antalya’da söylemediği, “Bizim
Adayımız Mustafa Akaydın’dır” sözünü bu gezide adaylıklarını açıkladığı Şükrü
Sözen ve Şefik Türktaş için de söylemiyor. Sadece, 6 ay önce söylediği sözlerle
Sözen ve Türktaş’ı ilan ediyor. Sizce bu ne anlama gelebilir?