Kırlangıcın hikâyesi

Çok yalnız bir adam varmış. Gelip geçen ömründe onlarca insan ve olay onu içine düştüğü  yalnızlıktan kurtaramıyormuş.

 

Yine bir gün yalnızlığı yaşarken yanı başına bir kırlangıç konmuş:

 

“Güzel adam sen ne kadar iyisin. O kadar iyisin ki ben sana âşık oldum.” Demiş.

 

Şaşırmış adam:

 

“Nereden çıktı bu kuş? Hem de konuşuyor.”Diye telaşlanmış.

 

Kırlangıç devam etmiş:

 

“Ne kadar yalnız olduğunu biliyorum. Buna rağmen çok iyisin. İyiliğine hayran oldum ve ben sana sevdalandım.”

 

Adam:

 

“Hadi oradan. Sen öyle san. Ben hiçte yalnız değilim.”Diye itiraz etmiş.

 

Kırlangıç bir oraya bir buraya kanat çırpmış, ısrarından vazgeçmemiş.

 

“Güzel adam kovma beni. Ben senin aradığınım.” Demiş.

 

Adam yerinden kalkmış, ellerini çırparak konuşan kırlangıcı kovmuş.

 

Kırlangıç siyah, beyaz kanatlarını çırparak üzgün bir şekilde adamının yanından ayrılmış, mavi gökyüzünün derinliklerinde kaybolup gitmiş.

 

Eve döndüğünde aklından çıkaramamış kırlangıcı.

 

“Neden huysuzluk ettim ki. Ne güzel konuşuyordu. Dertleşebilirdim. Yalnızlığımı onunla paylaşabilirdim. Ne yaptım ben?” Diye pişman olmuş. Sonra da:

 

“Adam be boş ver. Yine çıkar gelir bir bahar vakti. O zaman gönlünü alır, konuşurum.” Diye içinden konuşmuş.

 

Zaman akıp gitse de adam konuşan kırlangıcı hiç ama hiç unutamamış.

 

Bir gün rüyasına ak saçlı, bilge bir yaşlı adam girmiş. O’na yanlışını anlatmış.

 

“Belki bu bir fırsattı. Hatamı nasıl düzeltebilirim?”

 

Yaşlı bilge:

 

“Düzeltmesin ki.” Demiş.

 

Yaşlı bilgenin elinden tutmuş:

 

“Neden? Bir gün çıka gelir. Bir bahar vakti belki de. O zaman beni sevdiğini söyleyen kırlangıçtan özür dilerim.”Diye haykırmış.

 

Ak saçlı bilge acı bir gülümseme ile elini adamın ellerinden kurtarmış:

 

“Kırlangıçların ömrünün kısa olduğunu bilmeliydin.” Diyerek rüyasından çıkıp gitmiş.

 

*      *       *

 

Yukarıdaki öyküyü her Çarşamba akşamı Antalya’nın en çok dinlenen radyosunda yayınlanan şiir programında dinledim.

 

Kalabalıkların içinde geçen ama hep yalnız olduğumuz hayatlarımızda bir gün çıka gelecek kırlangıçları beklemekle geçen ömürlerimize vurgu yapan bu anlamlı kırlangıç hikâyesi, yazın can çekiştiği bir Eylül akşamında yüreğimi keskin bir ustura olup çizdi.

 

Sahi, sizlerin de gelecek diye beklediğiniz kırlangıçlarınız oldu mu hiç?

 

Yayın Tarihi
03.09.2015
Bu makale 444 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!