Komsuluk

 
   Komsuluk, Kaş Akörü köyünde çok kullanılır. 
   Tarlasında duvar yapmaya çalışana, gelen biri ''kolay gelsin'' dedikten sonra sorar: Ne yapıyorsun? Cevap: Komsulanıyorum.
   Komsulanmak, konuşmalar için de geçerlidir. Gereksiz konuşma yapan birine büyüklerden biri, ''sen komsulanma'' der.
   Komsu sözcüğü çevrede tekerlemeye girmiştir. 
   -Ambarı boş, saltanatı büyük Demre ağalarından mısın? 
   Yoksa, küçüğü büyüğünden komsu Ağörü (Akörü) kellerinden misin? 
   Komsu sözcüğünü Türkçe Sözlükte aramayınız, bulamazsınız. Anlaşılan tarayıcı ayağı ağörü (Akörü) köyüne basmamış.
   Sofra kuruldu, ev halkı etrafında. Küçük hangi yemeği çok seviyorsa, sıra ona geldiği zaman baba, ''Cezmi bundan yemez'' dese, Cezmi'nin suratı değişir, bozulur. Ana araya girer, ''oğlum baban gastan (yalandan) söyledi, inanma. Ben bu yemeği özellikle senin için yaptım'' der, oğlunun gönlünü alır. Cezmi'nin keyfi yerine gelir. 
   Gastan (şakadan) sözü de kayda geçmeyenlerden. 
   Akp iktidara geliyor, iktidar olamıyor, komsulanıyor. Geçmişten ders almıyor, olumsuzlukları yeni diye dillendiriyor. Kafa çağdaş olmadığından, yapılanlar köke takılıyor, ülke batağa batıyor. 
   Kasalar dolusu talan, din toplum adına yalan. 
   Eskiler bir söz etmiş...
   Hoca verir talkını, kendi yutar salkımı. 
   Gazetecilik bir kurum, okuyucu adına çalışır. Toplumla olay arasında köprü. Olayları duyuruyor. Adına elçilik dersek, toplum onu korumaya almış. 
   -Elçiye zeval olmaz. 
   Bizde bu duruma karar verici uymuyor. Dava üstüne dava sürüyor. 
   Bir başka inanç yarası...
   14 temmuz 2015 tarihli Sözcü gazetesinde. 
   Allahlı bideyi iftarda yediler. 
   Önce düşüncemi söyleyeyim. 
   Allah mekan değiştiriyor, kalpten mideye mi göçüyor?    
   ...........................................
   Aklı başında biri böyle yanlış bir yol izlemez. Din bu değil. 
   Olay Sakarya ili, Serdivan ilçesinde geçer. Allah yazılı pide midelere iner. 
   Bir başka kuruluş yapsa, ağızda sakız olur çiğnenir.
   Mustafa Kemal ölmeden önce, bilinmez bir piri faniye çakalağzı bağlatmış, kurtlar cumhuriyeti yemesin diye. 
   Ey Türk Gençliği, konuşması bunu anlatır. 
   Bir başka sayfa, okumaya devam.
   1950'li yıllar, Mecliste renkli biri vardır. O yılları yaşamış olanlar hemen hatırlar, Osman Bölükbaşı. 
   Konuşmalarında çok kişi, seçimlerde az oy.
   Osman Bölükbaşı, Kırşehir milletvekili.
   Siyaset oyunu, zamanın iktidarı 1954'te Kırşehir'i kaza yaptı. Bölükbaşı adına Kırşehir cezalandırıldı. 
   Osman Bölükbaşı'nın esprileri, heyecanlı konuşmaları onun yeni bir ad almasına neden oldu. TRT kastedilerek ona ''Tırt Osman'' dediler. 
   Bir anısı...
   Çatışmalı bir meclis, heyecan dorukta. Osman Bölükbaşı kürsüye çıkar. Gerginlik daha da artar. Osman Bölükbaşı heyecanla elini cebine atar. Tepkiler, tabanca çekti sesleri. Bölükbaşı gayet sakin elini cebinden çıkarır. ''Mendil mendil'' der. 
   Bölükbaşı Akp döneminde yaşasaydı, mutlak Ergenekon suçluları arasında olurdu. 
   Hep yatalak öküzle çift sürmeye çalışıldı. 
   Görülen o ki çağdaş olunmadıkça, usta olunmuyor. Şimdi hükümet kurmaya çalışanlar komsuluktan öteye geçemiyor. 
Yayın Tarihi
16.07.2015
Bu makale 1399 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!