Maslow’un ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’

Abraham Maslow adındaki bir zat, ihtiyaçların sıralanmasıyla ilgili bugüne kadar yapılan araştırmalar arasında, gerek teorik ve gerekse uygulama alanında en çok kabul edilen bir ihtiyaç listesi gerçekleştirmiş. Bu listede, ihtiyaçlar belirli bir sıra izliyor ve sıralamanın ilk basamağındaki ihtiyacın, daha sonraki ihtiyaçlar ortaya çıkmadan doyurulması gerekiyor. Eğer bu gerçekleşmezse sıkıntı yaşanıyor. Örneğin, yandaki piramitte de görüleceği üzere, Maslow’un ihtiyaçlar sıralamasına göre, bir basamaktaki ihtiyaç giderilmeden, bir sonraki ihtiyaç oluşmaz. Aç kalan insan, güvenlik ihtiyacını düşünmez. Daha doğrusu düşünemez. Çöpten yiyecek toplayan aç insanlar, bu yiyeceklerdeki mikropları akıllarından bile geçirmezler. Başkaları tarafından itibar görmeyen insanlar, kendilerini nasıl gerçekleştireceklerini düşünemezler. Onlar, öncelikle takdir edilmek için çaba gösterirler.

Bu ihtiyaçlar hiyerarşisinden habersiz kişiler -ki bunların pek çoğuyla gündelik hayatta sık sık karşılaşırız- insanları anlamakta zorluk çekerler. Hemen hemen her konuda kendi bildiklerinin doğru olduğunu düşünürler. Her zaman piramidin en üst basamağında bulunan ahlaktan, diğer basamaklarda bulunan saygıdan, arkadaşlıktan bahsederler ama örneğin en alt basamakta olan ve en önemli ihtiyaçlarımızdan olan seks konusunda doyuma ulaşamadığı için günlük hayatlarından sıkıntı yaşarlar. Bu sıkıntıyı neden yaşadıklarının bile farkında değillerdir. Bunun için hep başkalarını suçlarlar. Yani piramit ister istemez yıkılmaya mahkumdur.

Sonuç olarak hayatımızı dolu ve kendimizi yakışır bir biçimde yaşamak istiyorsak, piramidin basamaklarını teker teker çıkmalıyız. İlk basamakları bir şekilde atlamaya kalkarsak, hiç istemesek de piramidin altında kalırız. Aman dikkat..

++++++

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

‘Antalyagazetem’ dönüyor

Abdulkadir Kalender yönetiminde ki Antalya’nın ilk internet gazetelerinden olan www.antalyagazetem.com ile tekrar yayın hayatına başlamak için gün sayıyor. 2 aydır kapalı devre yayın yapan site, 2 Eylül pazartesi günü yayın hayatına başlayacak. Bu arada, www.turizmtimes.com  adı altında yeni bir haber portalı da yayına girdi.Bu sitede ise Türkiye ve dünyada gelişen sıcak turizm olaylarına yer veriliyor.

Tosun neden olmasın?

CHP’den Muratpaşa Belediye Meclisi Adayı adayları kervanına Körfez gazetesi köşe yazarı Mehmet Tosun da katıldı. Her ne kadar tarafsız bir gazeteci olsak da Tosun konusunda tarafız. Tosun’un görev verildiği takdirde Meclis üyeliğini bir çoklarından daha iyi yapacağına inanıyoruz. Umuyorum bu yolda amacına ulaşır ve bir meclis üyesinin nasıl olması gerektiğini kamuoyuna gösterme şansı yakalar.

++++++

Bir kadın

Eğer bir Kadın çok fazla gülüyorsa – hatta saçma sapan şeylere bile – o halde içten ince büyük yalnızlık çekiyordur…

- Eğer bir Kadın çok fazla uyuyorsa; büyük ihtimalle üzgündür, hüzünlüdür…

- Eğer bir Kadın az konuşuyorsa – konuştuğunda ise hızlı konuşuyorsa – sır saklayacak birisidir ona güvenebilirsiniz…

- Eğer bir Kadın ağlayamıyorsa, o halde çok zayıf bir kişiliği vardır…

- Eğer bir Kadın anormal bir şekilde yemek yiyorsa, büyük ihtimalle çok gergin ve stresli bir haldedir…...

- Eğer bir Kadın ufak şeyler için bile ağlıyorsa, ya çok yumuşak kalplidir ya da masum olmasına rağmen suçlanıyordur…

- Eğer bir Kadın her şeye çok çabuk sinirleniyorsa, o halde sevgiye ihtiyacı vardır…

++++++++++

HAFTANIN SÖZÜ

Kadını asla küçük görmeyin. Tabii yaşı ve kilosu dışında. (Shelley Winters)

++++++++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

KAHVE TELVESİ

Adamcağız hemoroitten öyle çekmiş ki... Derken biri akıl verip “Kahve telvesi sür.” deyince, bir yerden kahve bulmuş, bol bol sürmüş ama. Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş, eğilmiş. Doktor da eğilmiş, bakarken adam sormuş:

- Ne var doktorcuğum? Ne gördün?

-Sana bir kısmet var. Vallahi bir yol görünüyor ama iki vakit mi desem yoksa üç vakit mi bilmiyorum!

PATRON VE SEKRETERİ

Polis müfettişi incecik güzel sekretere sormuş, “Patronun neden kendini pencereden aşağı attı” diye“Bilemiyorum..” demiş fıstık kız. “Bana her zaman çok iyi davranırdı.. 2 ay önce bana çok pahalı bir vizon kürk aldı, geçen ay da spor bir araba.. Bugün 3 karatlık çok kıymetli pırlanta bir yüzük hediye etti ve sordu: ‘Sana sahip olabilmem için daha ne bedel ödememi istersin?’” “Peki, sen ne cevap verdin?”

“Ben sadece ‘Ofisteki diğer adamlar gibi bir saatliğine 50 dolar verseniz yeter’

JİNEKOLOĞUM TANIR MI?

Kadın, kocasıyla restoranda yemek yerken tam karşılarındaki masaya bir adam oturunca, "Aa?" demiş, "Bu benim jinekoloğum Dr. Watson" "Öyle mi?" diye cevap vermiş kocası, "Masasına gidip bir 'merhaba' de istersen" "Boşver," demiş karısı, "Yüzümden tanımayabilir"

"Hatırlatmaya kalksam şimdi etrafa rezil oluruz. Boşver!"

BULUNCA

Adamın biri bayan bevliye mütehasısına muayene için gider. Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "Valla doktor hanım yapamıyorum" der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "Ne oldu tedavim işe yaradı mı?" Hasta "maalesef doktor" der. Doktor "Allah Allah" der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya "Geç odaya soyun" der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve "hani ulan yapamıyordun" der. Hasta sırıtarak "bulunca yapıyorum doktor" der.