BİLİMSEL DÜŞÜNCE

MHP Vekillerine Açık Mektup

Balgat, MHP Genel Merkez Yönetimi ve etrafındakilerin artık meşruiyetini kaybettiklerini detaylarıyla yazmaya gerek yoktur. Ancak yine çok kısa hatırlatmalar yapmalıyım. Bu hakkı, bir Cumhuriyet aydını, bir akademisyen, bir vatansever ve bir Türk milliyetçisi olarak kendimde görüyorum. Bunu görev sayıp sizi uyarıyorum.

***

Balgat, MHP Genel Merkez Yönetimi, meşruiyetini tartışma konusu yapmaya yine kendileri sebep olmuştur. Çünkü MHP'deki son durumu bunu gösteriyor. Tüzük Kurultayı dolayısıyla, MHP genel merkezi, kendi seçtiği delegelerinin desteğini kaybetmiştir. MHP yönetimi ülkücü iradenin desteğini kaybetmiştir. MHP'ye oy veren milyonların desteği tamamen erimiştir. Balgat, MHP GAenel Merkez Yönetimine karşı çıkıp "yanlış yapıyorsunuz, doğru çizgiye geliniz" diyen parti yıldızlarını MHP'den ihraç etmişlerdir. İhraç edilen genel başkan adaylarının yargı kararı ile MHP'ye dönmelerini AKP'nin siyasi nüfuz desteği ile de engellemiştir. Anadolu'daki MHP her düzeydeki teşkilatların pek çoğu ya kapatılmış ya da yönetimleri feshedilmiştir.

***

Bu girişten sonra bazı soruları sorarak konuyu irdeleyelim: MHP Genel Merkez Yönetimi, neden AKP'nin siyasi şemsiyesi altına sığınma gereğini duydu?

1- Siyasi iradenin müdahalesi ve desteği ile yönlendirildiği söylenen-bilinen yargı kararları gündeme geldiği günden beri bir gerçek ortaya çıktı; Balgat, Genel Merkez Yönetimi, bir fikir ve ideoloji partisi olan MHP'yi temsil yetkisini yitirmiştir. Destekli ve korunaklı olarak engellenen ve ertelenen MHP Kurultayları, bir misyon partisi olan MHP için hayati önem taşıyordu. Çünkü MHP Tüzük Kurultay'ı gösterdi ki Devlet Bey, MHP Genel Başkanlığını kaybedecekti!

2- Yargıtay kararının, mahalli yargı kararları ile engelletmek şartının desteklenmesi çok önemliydi. Bunun için de tek çare AKP'den yargıya müdahale etmesini sağlamaktı. Balgat, MHP Genel Merkez Yönetimi ile AKP zihniyetinin önderleri arasında bir mutabakat oluşturuldu. "Başkanlığı destekleyelim, siz de MHP kurultayını yaptırmayın." Ve amaca ulaşıldı; MHP'nin seçimli genel kurultayı iptal edildi.

3- Balgat, Genel Merkez Yönetiminin diyet borcu vardı, bunu ödemesi gerekiyordu. İlk ödemeyi, MHP'yi 7 Haziran'da hükümet ortağı olup iktidar olmayarak yaptılar. Çünkü CHP ile koalisyon ortağı olup iktidar olsaydı, AKP'nin defteri dürülecekti. Yetmezdi, dört bakana "Yüce Divan"a gönderilecekti. Hırsızlıkların, yolsuzlukların, terörle pazarlığın hesabı sorulacaktı, her şey yargıya taşınacaktı. Tüm bunlar MHP Genel Merkez Yönetimi desteği ile engellendi. Ülkemiz bugüne, yani felaketin eşiğine getirildi. Koltuğunu kurtarmak ve ikbal adına, MHP'yi "sıfırlamak pahasına da olsa", AKP'nin siyasi şemsiyesine sığındılar.

***

MHP Yönetimi, AKP'nin gölgesine neden sığındı?

*Başkanlık sistemi ile "tek adam yönetimi" geri geliyordu, sahnede sadece AKP ve CHP kalacaktı, o takdirde bireysel ikbal düşünmeliydi, sarayın himayesine sığınmayı yeğlediler.

*MHP Genel Merkez Yönetimi ve yapışık çevresi son yirmi yıldan beri MHP yönetiminde oldular. 7 Haziranda ülkücü oylarla çıkarılan 80 vekil, çok dâhiyane bir siyaset (!) sayesinde 1 Kasım seçiminde 40 vekile indirerek PKK'nın siyasi ayağı olan HDP'nin gerisine düşmesi, başarısızlığın, ezikliğin hüsranını yaşadılar.

*Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş AKP'ye geçerken, O'na söylenmedik galiz küfürler bırakmayan bu Genel Merkez Yönetimi, şimdilerde, O'nun konumuna özenmeyi amaç edinen davranışların içine girmesi çok ibretlik bir olaydır. Genel Merkez Yöneticileri anladılar ki AKP Başkanlık sistemi ile iktidara devam edecek, o zaman "biz de bu ikbalde yerimizi almak için diyet ödeyelim" dedikleri söylemi yaygınlaştı.

<<Bu iddia, doğrumu muhterem vekiller?

Bunun çıkışı da; "AKP ile Başkanlıkta koalisyon yapmak" olduğuna karar verdikleri iddia edildi.

<<Bu da, doğru mu muhterem vekiller?

Bunun için mi dün söylediklerinin tam zıddını söyleyerek, başkanlık sistemini savundular, size de hayali vaatlerle "evet" dedirttiler!

<<Bu doğru mu muhterem vekiller?

*Yalandan kimsenin ölmediğini herkes biliyordu ve güzel bir yalan uydurdular; "Devlet Bey Başkan Yardımcısı olacak AKP ile MHP koalisyonu kurulacak" vaatleri yapılarak tabandaki mağdur, işsiz, seçmeni yalan vaatlerle kandırmaya yeltendiler.

<<Bu, doğru mu, yalan mı muhterem vekiller?

Büyük bir yalana devam ettiler; güya Devletin FETÖ'den boşalan kadrolarına "MHP'liler ile doldurulacak" diye "evet" diyen vekiller de seçmenine "iş-aş" umudunu koruyarak, asılsız vaatlerde bulundular. Hâlbuki FETÖ' den boşalan tüm Devlet kadrolara bir "başka tarikatların müritlerinin ve imam hatiplilerin" yerleştirildiğini gizlediler.

<<Bu da mı yalan muhterem vekiller?

*"Siyasi hayatta var olmak için" tek çarenin "AKP 2019'da Başkanlık seçimini kazanacak, 10 yıl daha 2029'a kadar iktidarda kalacak" hayalini pompaladılar yandaşlarına. Bu hayali vaatleri yapmanın bir arka planı ve korkusu vardı çünkü. Zira 2018'de yapılacak MHP Kurultayında Genel Başkanlığın kaybedileceği kesindi. Kaybedilecek bir genel başkanlık yerine "Başkan Yardımcılığını" kafeste keklik sayıp, bu başkanlık olayını gündeme taşıdılar. Ve AKP ile başkanlıkta koalisyon yapma hayali kuruldu. Böylece Devlet Bey "Başkan Yardımcısı", yandaşlarını da "bakan gölgesi" olma ihtimalini "havuç" olarak sunulduğu iddia ediliyor. Bunun karşılığı da, "diktatör yaratma" Anayasa değişikliğine "evet" oyu vermeniz sağlandı.

<<Bunlar doğrumu, yanlış mı, yoksa yalan mı muhterem vekiller?

 

***

Muhterem Vekiller!

Bu süreç, MHP'yi bitirme operasyonudur, bunun farkına varınız artık. Bu olayın önünü kesmek için şimdilik; gerçekten vatansever, yiğit, mangal yürekli YİRMİ YEDİ ALTIN VEKİL ARANIYOR. Sizler tüm bu baskılara rağmen sağduyulu davranarak gerçekten MHP'li ve gerçekten ülkücü hareketin temsilcileri olduğunuzu gösteriniz; "HAYIR" deyiniz ikinci turda...

Şimdi; gerçekten vatanını seven, bayrağını seven, cumhuriyeti seven, Türk milletini seven, demokrasiyi seven, Anayasamızın ilk DÖRT MADDESİNİN KORUNMASINI isteyen 27 (YİRMİYEDİ) ülkücü düşüncenin sahibi MHP'li vekil arıyorum.

Ömrünüzün kararını veriniz.

Tarihe adınızı demokrasinin kahramanları olarak yazdırınız.

Hala umudumu korumak istiyorum ki, şimdiye kadar birilerinin "rehin tutulma" esprisine inanarak, istemeden "evet" oyu verenlerin son turda "HAYIR" oyu verecekleridir.

Bu umudumun gerçekleşmesini temenni ediyorum.

Yayın Tarihi
18.01.2017
Bu makale 1567 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!