Milli iradeye korku algısı

Hani bir dönem “Korku devleti” söylemleri vardı ya, şimdi bu söylem lokal anlamında kullanılacaktır.

Üstelik bu söylem milli iradeye karşı da söylenebilir.
Çünkü son zamanlarda yaşanan gelişmelere baktığımız zaman milli irade üzerine vesayet konulduğunu görebiliyoruz.
Konuyu bira açarsak eğer; Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2009-2014 yılları arasında aldığı yani milli iradeyi temsil eden meclis üyelerinin oylarıyla alınan 400 ayrı karar İçişleri Bakanlığı Mülki müfettişler tarafından bu dönem didik didik edildi.
Sonuçta, 30 yakın alınan karar tabiri caiz ise “yasa dışı uygulama yapmak ve hukuka aykırı karar almak” olarak müfettiş raporu ile tanımlandı.
Bu şu anlama geliyor, meclis üyesinin verdiği oy sorgulanıyor.
Belediye meclislerinin aldığı kararlar öncelikli olarak yasaya göre 5 iş gününde mülki amirliğe (Mahalli İdareler) gönderilir. Gönderilmeyen kararlar ise yürürlüğe girmez.
Ayrıca özellikle imar konularında alınan kararlar yine yasa ve yönetmeliklere göre 30 gün askıya çıkartılıp kamuoyuna duyurulur. Kararın doğru olmadığına inanlarda bu kararlara itiraz eder ve mecliste bu itirazları görüşür. Sonuçta itirazlar ya kabul edilir ya da edilmez.
Kabul edilmeyen itirazlarda gerekirse itirazı yapan kişi ya da kurum tarafından meclis kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemi ile İdare Mahkemesi’ne dava açar.
Yargıda, eğer yapılan imar uygulamasını ‘planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı’ görür ise de meclis kararını iptal eder.  
Dolayısı ile milli iradeyi temsil eden meclis üyelerinin aldığı kararları ancak ve ancak İdare mahkemesi değerlendirir.
Ancak, son yaşanan gelişme ile bu kararlar ve meclis üyelerinin verdiği oylar İçişleri Bakanlığı Mülki Müfettişleri tarafından sorgulanmaya, soruşturulmaya başlandı.
Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve İmar ve Şehircilik Komisyonu üyesi CHP’li Dr. Mustafa Reşat Oktay, bu konuda bir karar almış ve bunu da yarından sonra gerçekleşecek olan büyükşehir belediye Meclisi’nde gündeme gelecek olan 80 ayrı imar plan değişikliği ile ilgili İmar ve Şehircilik Komisyonu raporlarına “Oy beyanından imtina ediyorum. Gerekçesi ektedir” diye mühür basmış.
Gerekçesi de dediğim gibi, idari yargı denetimine tabi meclis kararlarının oluşmasında kullandığı oy nedeni ile İçişleri Bakanlığı tarafından sorgulanması.
Sayın Oktay, bundan sonra da kullanacağı oyların sorgulanabileceğini düşünerek de milli iradenin temsilcisi olarak olumlu ya da olumsuz oy kullanmayacağını, imza atmayacağını da vurgulamış.
Bana göre, yazımın başında da ifade ettiğim gibi ‘korku devleti’ söylemi yerele inmiş ve korku milli iradeyi temsil eden meclise kadar girmiştir.
6360 sayılı yasa ile Antalya, Bütünşehir olduktan sonra ciddi sıkıntılardan biri de yasada olmadığı halde ilçelere koordinatör atanmasıdır.
Bu koordinatörler kimdir bilemem ama Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen atanan bu koordinatörlerin seçilmiş ilçe belediye başkanlarının üzerinde kendilerini görmeleri ve ilçe hakkında karar almalarıdır.
Bu gelişme de milli irade tarafından seçilen belediye başkanlarının üzerinde ayrı bir baskı oluşturmuştur.
Bu gelişmelerin Antalya’ya yarar değil, zarar vereceği aşikardır.
Bundan bir an önce vaz geçilerek Büyükşehir Belediyesi ile 19 İlçe Belediyelerin uzlaşarak 640 kilometre sahili bulunan turizmin başkenti Antalya’yı yönetmesi en doğru karar olacaktır.

Yayın Tarihi
06.01.2015
Bu makale 307 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!