Namuslular ve namussuzlar üzerine

“BİR MEMLEKETTE, NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA O MEMLEKETTE KURTULUŞ YOKTUR!” (İsmet İNÖNÜ)

İsmet İnönü’nü 25 Aralık’ta ölümünün 41. yıldönümünde saygıyla anılıyor

Tarihin İçinden Gelen Adam başlıklı yazımda İsmet Paşa’nın tarihe iz düşümünden notları okurlarımla paylaşmıştım.

Türk diplomasisinin müthiş zekâsı rahmetli İsmet Paşa’nın yaşamı büyüteç altına alındığında; kahramanlığına ve politik yaşamındaki eşsiz öngörülerine hayran kalmamak elde değildir.

Sadece kendi kimliğiyle değil. Yetiştirdiği evlatlarıyla da önünde saygıyla eğilecek bir babaydı.

Oğulları Erdal İnönü ve Ömer İnönü, kızları Özden İnönü(Toker) babalarının saygın anısına en küçük bir gölge düşürmemiş örnek evlatlarıydı. Siyasi arenaya dürüstlüğüyle davet edilen Matematik Profesörü Erdal İnönü’nün halk adamlığı ve alçak gönüllülüğü babadan oğla geçmiş en belirgin özelliklerindendi.

Baba tarafı Bitlis’ten Kürümoğulları ailesinden olan İsmet Paşa aydın bir hukukçu olan babasından henüz on yaşındayken çok iyi bir satranç ustası olarak da eğitim almıştı. Politikadaki ileri görüşlülüğünde bu eğitimin çok önemli payı vardır.

24 Eylül 1884 yılında doğan İsmet İnönü’nün doğum tarihi unutulmasın diye babası tarafından evin başköşesindeki Kuran’ı Kerim’in arka sayfasına yazılmıştı.

Eşi Mevhibe Hanım gibi o da dini değerlere sımsıkı bağlı, gelenekleri ve görenekleri baş tacı eden aydın inançlı bir insandı.

Askerliği süresince ve Kurtuluş Savaşı boyunca yol arkadaşı Mustafa Kemal Atatürk’ün en güvendiği insan olan İsmet İnönü’nün dün olduğu gibi bugün de kulaklara küpe olsun diye söylediği:

“BİR MEMLEKETTE, NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA O MEMLEKETTE KUTULUŞ YOKTUR!” Sözü, dünü emanet olarak alanlar için bir vasiyet niteliğindedir.

İsmet İnönü ve arkadaşlarını kulaktan dolma, bayağı dedikodularla töhmet altında bırakma cüretinde bulunanlar, onun özgeçmişini bir kez daha incelediklerinde ne kadar yanıldıklarını anlayacaklardır.

Rahmet ve saygıyla anıyorum.