Nasa Uyardı: 2040 yılında Tütrkiye çöl olacak

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fak. Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, geçen yıl yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, dünyadaki en önemli alçak ve yüksek basınç sistemlerinin ortasında yer aldığını, son değerlere bakıldığında, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de şiddetli bir kuraklık yaşanmaya başladığını ifade etmiş. Özetle, Yağışların azlığı ve bahar aylarındaki sağanak şeklinde olması nedeniyle ülkemizde şiddetli bir kuraklık yaşandığını, Küresel ısınma nedeniyle iklimlerde değiştiğini, Eskiden 10-12 senede bir kurak bir mevsim olurken  5-6 senede bir olmaya başladığını, Son 2008'de bir kuraklık yaşandığını, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye'de kuraklığın etkilerinin görüldüğünü, Yağış olmaması durumunda, bu bölgelerde yetişen ürünlerin rekoltesinin olumsuz etkilenecek. Demişti
"HIZLI VE AZ SÜRELİYAĞMUR, KURAKLIK HABERCİSİ”
Sağanak şeklindeki yağışlar kuraklığın habercisidir. Hızlı yağan yağmurun yer altına geçmeden akıp gittiğini ilgili bilim adamları ifade ediyor. Bu çevrelerin son bulgusu; yaşanan kuraklığın etkilerinin azalabilmesi için mevsim normallerinin 2-3 katı kar veya yağmur yağması gerektiğini ifade ediyorlar.
Meteoroloji yetkilileri;  geçen sene nisan ayında 2013 yazının, son 50 yılın değerlerine göre daha sıcak geçeceği konusunda uyarmıştı. Bir başka uyarıda Prof. Dr. Orhan Şen'den gelmişti. Şen, son 10 yılda Türkiye’de bir takım meteorolojik parametrelerde değişiklikler olmaya başladığını söyleyerek, " Bunların nedeni, küresel ısınmanın önlem alınmaksızın devam etmesinden kaynaklanıyor. Sanayileşmiş ülkeler, küresel ısınmanın önüne geçmek için çaba göstermiyorlar. Dünyanın bir bölümünde küresel ısınmanın neden olduğu, iklim değişiklikleri meydana geliyor. Türkiye’de bu iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen ülkelerden bir tanesi" Demişti. Şen’e göre küresel ısınmanın üç ayrı meteorolojik olaya etki ediyor. Birincisi sıcaklık, ikincisi rüzgâr üçüncüsü yağış. Rüzgâr kuvvetleniyor ve hortumları meydana getiriyor. Ani yağmurlar yağıyor ve sel baskınlarını meydana getiriyor.
NASA:2040 YILINDA TÜRKİYE ÇÖLLEŞECEK.
NASA’nın yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'de topraklarında 2040 yılında çölleşme tehlikesi yaşanacağı uyarısında bulundu. Ege Üniversitesi tarafından geçen mayıs ayında düzenlenen ‘Erozyon, Küresel Isınma ve Biyoçeşitlilik’ konulu konferansta konuşan TEMA Vakfı Tem. Merih Yücel, küresel ısınmayla birlikte çölleşmenin de arttığına dikkat çekmişti.
Yağışlar mevsim normallerinin altında, Barajların doluluk oranı düşük ve dip seviyelerde. Uzmanlar, bu yıl ülkemizin ciddi bir kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunu söylüyor. 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fak. Prof. Dr. Yusuf Demir,2014 yılında beklenen yağış miktarının yıllık ortalamasından daha düşük olması hesaplandığını, ülkemizin ciddi kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunun söyleyerek, Son 2-3 aylık yağış rejimi de bu tahminleri doğrular nitelikte olduğunu ifade etmişti.
''30 YIL İÇİNDE SU FAKİRİ ÜLKELERDEN OLACAĞIZ''
Demir, Türkiye'nin, "su fakirliği" sınırında bir ülke olduğunu, nüfus artışının aynı şekilde devam etmesi halinde 30 yıl içerisinde su fakiri ülkeler arasına girileceğini, Son yıllarda Türkiye'de de ciddi iklim değişimleri yaşandığını vurgulayarak "Bu değişimlerin asıl etkisinin, 2030'dan sonra görülmesi beklenmekte. 2013 yılında ülkemizin aldığı yağış miktarı yıllık ortalamaların yaklaşık yüzde 13 altında gerçekleşti. 2014 yılında ise beklenen yağış miktarının yıllık ortalamalardan yüzde 25-30 daha düşük olması hesaplanmakta. Bu da 2014 yılında ülkemizin kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunun en önemli göstergesidir. Kuraklık en çok tarımsal üretimi etkileyecek, ardından da evsel ve endüstriyel su temini etkilenecektir.” Demişti.
Prof. Dr. Demir, Türkiye'de çiftçi düzeyinde gerekse su kaynakları yönetiminde rol oynayan kamu kurumları ve STK’ın  acilen bilinçli sulama yönetimi ve evsel ve endüstriyel su israfının önlenmesi için çalışmalar başlatılması gerektiğini, su bilincinin oluşması için ilkokullara su ve çevre dersi konulmasını önermişti.
-SAMSUN’U KURAKLIK VE SUSUZLUK TEHDİT EDİYOR!
Geçen Aybaşında Kastamonu Ü. Orman Fak. Dek. Yar. Miraç Aydın açıklamasında, İstanbul, Samsun, Kocaeli, Kastamonu, Aksaray ve Manisa'da kuraklığın ciddi boyutta olduğunu, bu  bölgede su sıkıntısı meydana geleceğini, su kaynakları bakımından sınırlı durumda olduğumuzu ifade ederek "Kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin metreküpten az ise su fakiri, 1000-2000 metreküp arasında ise su azlığı çeken ülke konumundasınız” demişti.
Bilim cevreleri, Türkiye’de 230 baraja daha ihtiyaç olduğunu, iklim koşullarının günümüzdeki şartlarla aynı kalması halinde 15 yıl içinde Türkiye'nin su fakiri bir ülke durumuna gelebileceğine de dikkati çekerek, "Baraj havzalarında su tüketimini azaltıcı ve havzanın su potansiyelini artırıcı ekosistemlerinin tercih edilmesi gerekiyor.  Barajlara ulaşabilecek su miktarının artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulmalıdır" diyorlar.
SULARIMIZI YABANCIYA SATTILAR, SIRA TOPRAKLARIMIZA GELDİ.
Mevsim normallerinin üstündeki sıcaklıklara, kuraklık haberleri de eklenince Türkiye’nin üretici birliklerinden endişeli açıklamalar geliyor. Nükleer fizikçi Prof. Dr. D. Ali Ercan ise su fakiri ülkeler arasında bulunan Türkiye’nin önümüzdeki yaz ve takip eden yıllarda büyük bir kuraklık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. Ercan, 20 Ocak günü Ankara’da kaydedilen ‘+ 6’ derece sıcaklığın çok büyük bir sapma olduğunu belirterek “Uzun yılların istatistiklerine göre 20 Ocak’taki sıcaklığının ortalama ‘- 1’ derece olması idi. Bugün ortalama sıcaklık +6 derece! 6 derecelik fark büyük bir sapmadır. Üstelik kar veya yağmur şeklinde yağış da yok. Ülkemiz önümüzdeki yaz büyük kuraklık ve susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya” uyarısında bulundu.
Devlet yönetimi ve resmi kurumların Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu yeni fark ettiklerinin altını çizen Ercan, değerlendirmesinde, “hep abartılı rakamlar veriliyor, adam başına bin metreküp civarı su potansiyelimiz 2 bin metreküp olarak gösteriliyordu. Bu arada su kaynaklarımızın büyük bir kısmını özelleştirdiler ve yabancılara sattılar. Biz sadece kullanıcı/müşteri konumundayız!.” diye konuştu.
‘ÜRETMEYEN KALABALIĞIN ÜLKESİNİ SATMAKTAN BAŞKA ÇARESİ YOK’
Türkiye’nin enerji ve gıda bakımından da dışarıya bağımlı hale geldiği görüşünü savunan Ercan, “Kullandığımız enerjinin yüzde 80’ini, yediğimiz 6 ekmekten 1’inin buğdayını dışarıdan satın alıyoruz. Bilim adamları 1960'lardan bu yana uyarıyorlar; insan kaynaklı küresel ısınıma karşı etkin ve ivedi önlemlerin alınması için yırtınıyorlar, dinleyen yok. Güle oynaya ve doludizgin felakete koşturuyor insanlık. Yanılmış olmayı çok isterdim” görüşünü dile getirdi.
TZOB: "KURAKLIĞIN ÖNLEMİ BARAJLARDIR”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, hafta başı yaptığı açıklamada tarımda kuraklığın önemli bir sorun olduğunu, bunun önlenmesi için sulama barajları yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Bayraktar, tarımsal üretimin, tabiat şartlarına bağlı olarak iklim değişikliğinden doğrudan etkilendiğini belirtti. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden olan sıcaklığın artmasının, yağışlarda azalmaya, kuraklığa, su ve toprak kalitesinde, eko sistemde bozulmaya, hastalık ve zararlılarda artışa yol açtığını bildiren Bayraktar, iklimdeki dengesizliğin sel, fırtına gibi tabii afetlere de neden olduğunu, küresel ısınma tehdidi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sulama yatırımlarının öneminin arttığına dikkati çekti.
Su azlığı sınıfına giren Türkiye’de yüzey akışıyla akıp giden ve üstelik erozyona sebep olan suyu, depolayacak gölet ve baraj yatırımlarının başlatılması ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Sulama Projesi (KOP) ve Doğu Anadolu Projesi’nin (DAP) bir an önce tamamlanması gerektiğine işaret etti.
BAŞKAN ADAYLARINA SORUN? KENTİMİZİN SU DURUMU NEDİR?
Sonuç olarak neler söylenebilir? Bir zamanlar su zengini olan ülkemiz izlenilen yanlış “su politikaları” nedeni ve “küresel ısınma” için gerekli, düzeyli önlemlerin alınmaması nedeniyle zor durumda… Kuraklık kapımızda… Her şeyden fedakârlık yapılabilir… Ama sudan asla… Bir ay sonra yapılacak yerel seçimlerle ilgili 5 senedir kapımıza gelen başkan adaylarına lütfen sorunuz? Kentin su politikası nedir?

Yayın Tarihi
02.02.2014
Bu makale 8088 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!