Ölümsüzlük

Lokman Hekim’in ölümsüzlük otunu bulup, terkibini yazdığı defterle Nur Dağlarından inip Ceyhan nehrinin azgın suları üzerindeki bir köprüden geçerken Azrail ile karşılaştığı rivayet edilir. Azrail, 0’na hayatın ve ölümün sahibinin Allah olduğunu bulduğu, otun insanlara sunulması halinde bunun vebal olduğunu anlatır. O sırada esen çok güçlü bir rüzgâr Lokman Hekim’in elinde tuttuğu defteri Ceyhan’ın sularına savurup bırakır.

 

Bugün hala bilimsel çalışmaların odak noktasında ölümsüzlüğün gizemine erişilebilmenin çabaları vardır.

Fiziksel anlamda ölümsüzlük otunu arayanlar aslında gerçek ölümsüzlüğün fiziksel yok oluşun ardından geriye kalan insanın yaşam boyu yaptıkları olduğunun bilincindeler. Ve biz bu somut gerçeğe hayatın içinde bırakılan izler diyoruz.

Geçmişte insanlığın üzerine savaşın kanlı gömleğini giydiren Hitler ve benzeri faşist liderlerin tarihte bıraktıkları izler vardır… Bu izler; acılar, gözyaşları, katliamlardır.

Ve izler vardır ki içinde özgürlük zaferleri, insancıllık, kadim dostluk ve kardeşlikler vardır.

Bugün yüzyılına ve devamı bugünlere adını ışığı kararmayan bir yıldız gibi bırakan liderler arasında yer alan ve eleştirildikçe değeri katlanan bir liderin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söylemeliyim.

Son on iki yıldan bu yana sürekli olarak eleştirilen ve büyüteç altına tutulan Atatürk’ün anısına gölge düşüreceklerini sananlar yanıldıklarını yaşayarak görmeye devam ediyorlar. Çünkü kendi saflarında olanlar bile eleştirildikleri halk önderinin yeri doldurulmaz bir askeri lider, siyasi kimlik olduğunu anladılar.

1938 yılına sarkan süreç içinde ölümcül hastalığın pençesinde olan Atatürk bugün Dersim İsyanı ile karalanmaya çalışılıyor. O tarihte Dersim’de yaşananların faturası 0’na kesilmeye çalışılıyor. Oysa 1930’ lu yıllarda bölgeyi gezen Atatürk’ün hayatla buluşturulmak istediği en önemli adım, tarım ve hayvancılığın bölgedeki yoksulluğu yok edeceği projesinin, feodal( ağalık, şeyhlik) egemenleri de tasfiye edecek reformist adımdı.

O ne bir din düşmanıydı ne de halk!

Laiklik ilkesi dinin bilimsel anlamda toplumsal hayata özgürce uygulanma amaçlıydı.

Yaşam biçimi incelendiğinde bütün hayatını halkına ve ülkesine adadığı tartışılmaz bir gerçektir.

O ölmez otunu halkının yüreğinde buldu…

Bugün hala seviliyor, sayılıyor ve örnek devlet, halk adamlığıyla yâd ediliyorsa eğer; mavi gözleri, sarı saçlarıyla değil bıraktığı onurlu silinmez izleri yüzündendir.

Rahmet ve saygıyla anıyorum.

Yayın Tarihi
10.11.2014
Bu makale 2499 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!