Planlı alan, riskli alan ilan edilebilir mi?

Hep denir ya “En kötü plan, plansızlıktan iyidir” diye.

Ben bu cümleye bir türlü sıcak bakamadım.
Ne demek ‘en kötü plan”. Eğer bir plan yapılacaksa neden kötüsü yapılsın ki?
Kaldı ki, 21. yüzyılda, teknolojinin ve bilimin tavan yaptığı bir dönemde ‘kötü plan’ diye bir şey olamaz.
Eğer ‘kötü plan’ varsa, muhakkak o plan yapılırken bilim dikkate alınmamıştır. Toplumsal mutabakat aranmamıştır.
Eğer plan kötü ve ayrıca yasa ve yönetmeliklere de uygun değil ise o zaman yargıda iptal eder.
Onun için eğer bir yere plan yapılacaksa o zaman hem bilim kullanılacak, hem toplumsal mutabakat sağlanacak hem de yasa ve yönetmelikler dikkate alınacak.
Dün bazı yerel gazetelerde; “İkinci aşama” ve “Antalya’ya Mega Proje” başlığı ile haber yayımlandı.
Bu haber; 30 yıldır mülkiyet sorunu çözülemeyen ve geçtiğimiz dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından önce referandum yapılarak halka ‘arsa tapusu mu, yoksa daire tapusu mu?” sorusu sorulan ve akabinde de imar planları meclisten geçen, belediye encümeni tarafından da 18 uygulaması yapılan Kepezaltı ve Santral Mahalleleri’ni ilgilendiriyordu.
Bu iki mahallenin imar planları yapılmış, 18 uygulaması tamamlanmış ve Hafif Raylı Sistem’i (ANTRAY) yapan firmanın alacaklarından dolayı mahkeme kararı ile tapuya şerh konulduğu için tapusu dağıtılamamıştı.
Gazete haberlerinde ise bu iki mahalle için Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Riskli Alan’ ilan edildi.
İmar planları olan bir bölgenin ‘Riskli Alan’ ilan edilir mi?. Edilirse ne kadar doğrudur?.
Elbette Antalya’ya ‘Mega Projeler’ yakışır.
Ancak, bana göre planlanmış bu iki mahalle için “Riskli Alan” ilan edilmesi tamamen siyasi bir karardır.
2004-2009 yılları arasında yani mevcut Başkan Menderes Türel döneminde de bu iki mahalle gündeme gelmişti.
O dönem bu iki mahallenin proje işi İşadamı Fettah Tamince’nin aracılığı ile Dubai Şeyhi El Mahdum’a verilecekti.
El Mahdum yine Tamince’nin aracılığı ile yanılmıyorsam 6-7 kez Antalya’ya gelmişti.
Ancak, süreç içinde çok fazla gelişme olmadan yerel seçimler gündeme gelmişti.
Anladığım kadarı ile Başkan Türel, ‘Mega Proje’ olarak tanımlanan Kepezaltı ve Santral Mahalleleri ile ilgili projesini kaldığı yerden devam ettirecek.
Kentin kuzey girişinde bulunan ve geçmişte mülkiyeti Vakıflara ait olan bu iki mahalle şu an da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetinde. Ayrıca Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne da kamulaştırma bedeli yıllardır ödenmediği için faizleri ile birlikte ciddi bir borç da ödenmeyi bekliyor.
Dediğim gibi doğru olduğu zaman ‘Mega Projeler’ Antalya’ya yakışır. Ancak, onaylı imar planları bulunan, 18 uygulaması tamamlanmış 132 hektarlık bir bölgenin Bakanlar Kurulu da olsa “Riskli Alan” ilan edilmesi toplumsal mutabakat sağlanmadığı için ciddi yargı sorunları da beraberinde getirebilir. Çünkü alanın karar siyasidir.
Benden uyarması…