Seçimler ve gençlere yol açmak

Ülkemiz için hayati seçimlere az zaman kaldı.

Kiminle konuşursak konuşalım:

“Sandık güvenliğini sağlayamadığınız zaman adaletli seçim sonucunu sağlayamazsınız” diyor.

Bu şüphe ülkemiz demokrasisi için çıban niteliğinde. Seçmenin var olan ve bilinçaltına sinen bu endişesini yok edemediğiniz sürece Türkiye kalın bir kaygı perdesi altından sıyrılıp çıkamaz.

Geçtiğimiz gün C.H.P’ nin milletvekili aday adaylarından Devrim Kök’ün halk toplantılarının birinde sessiz dinleyiciler arasındaydım. Toplantıya katılanların seçimlere yönelik düşüncelerinde seçim esnasında ve sandıklardaki oy teslimatlarında dikkatli olunması önerileri toplantının odak noktalarından biriydi.

O halde önümüzdeki seçimlerde tüm partilerin ortak kararında seçimlerin hakkaniyet içinde gerçekleştirilmesi için önlemler alınması hayati önem taşımaktadır.

Demokrasi havariliği yaparak sandıklarda şüphe izi bırakanlar belki bir süre sonuçlarda hâkimiyetlerini sağlayabilirler ama gün geldiğinde bunun hesabını vermek zorunda kalırlar.

Hiçbir düşünce ve dünya görüşü, hayat felsefesi yurttaşların seçme ve seçilme özgürlüklerini yok edemez. Tek bir çalınmış ya da üzerinde oyunlar oynanmış oy bütün bir ülkenin istikbalini çalmakla ve üzerinde oyunlar oynamakla eş değerdedir.

Devrim Kök genç bir siyasetçi… Ana muhalefet partisinin Antalya İl Başkanlığını yapmış tertemiz bir delikanlı. O’nu dinlerken artık ülkemizdeki siyasette gençlerin söz sahibi olması gerektiğini düşündüm.

Tüm partiler… Artık lider kadrolarını gençlere onların dinamizmine teslim etmeli. Devrim Kök bu düşüncemin rol modeli olarak düşünülebilir.

Seçimle ilgili iki satır yazayım derken bakınız takıldığım iki ana konu oldu.

Birisi seçimlerin namusluca yapılması, sandıklardan çıkacak sonuçların raporlara objektif olarak yansıtılması oldu.

Diğeri ise artık siyasi konjöktörün nefes borularını daraltmış eski tüfeklerin yerini genç ve cesur, belleklerinde, yüreklerinde vatan ve millet ruhu olanlara teslim etmesi.

Ülkemizde yaşanan sıkıntıların ana kaynağının; dürüstlükten sapılmış ve kumpaslara, kara senaryolara hedeflenmiş kirli amaçlı eylemler olduğunu görmemek için kör, duymamak için sağır olmak bile yetmiyor. Güneşi balçıkla sıvayanların ve başlarını deve kuşu misali gömüp yaptıklarının fark edilmeyeceğini sananların çirkinliği ayan beyan ortadadır.

Halkın vicdan aynasına yansıyan yanlışlar silsilesinin devam edeceğini sananlar yanılırlar. Halk iradesini ortaya koyduğu zaman hayat damarlarına yapışıp kalmış sülükleri temizler, geleceğin ufkunu karartan örümcekleri silkeleyip atar. Geriye kalan utançlar ve iğrençliklerle birlikte Yüce Yargıya yuvarlanıp gidecek bedbahtlar kalır.

Haziran seçimleri ülkemiz için ar ve namus seçimleridir.

Yola çıkan siyasiler iki yolu seçmek zorundadırlar.

Birinci yol hakkın ve halkın, adaletin yoludur…

İkinci yol ise nefretlerin çerçevesi içinde kalacak tuzakçıların, kumpasçıların, hainlerin yoludur.

Birinci yolu seçenlere gönülden başarılar dilerim.

 

Yayın Tarihi
13.03.2015
Bu makale 259 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!