Şehri Van'ın hafızası

Vansesi Gazetesi

Kentlerin belleğidir geçmişle köprü kuran insanlar ve onların yayın organları.

Dünü unutturmayan, bugünlere altın ilmiklerle bağlayan, özgün yapısına zarar verildiği an yanlışın önünde bir kale gibi duran.

Bize nenelerimiz, dedelerimiz anlattı dünde olup bitenleri... Bugün onlardan aldığımızı yeni yetişen kuşaklara dokusuna zarar vermeden, yozlaştırmadan anlatmak zorundayız. Dünya görüşümüz ne olursa olsun asla ayrışmadan önce memleketimizin köklerini yeşil tutmak ve bilge tarihçiler özveri ve sorumluluğuyla kayıt altına almak görevimiz.

Van Sesi Gazetesi bu kutsal görevi üstlenerek objektif kriterler ışığında sayfalarına taşıdı. Her gün bir yeni yazarı dağarcığındaki paha biçilmez bilgiyle kendisine emanet eden köşesinde titizlikle yansıttı. Bu muhteşem yolculukta arşivlerin yüreğinde kıymetli belgeler ortaya çıktı. Bazen kıyasıya tartışmalara yol açacak gözlemler ve yorumlar oluşsa da sağduyunun mıknatıs gücü hoşgörüyü devreye koyarak somut doğrunun bulunmasını sağladı.

Unutulması olanaksız isimler hatıraların arasında boy verdi. Bu örgü hızla büyüyerek kentin hafızasının eşsiz koridorlarını yarattı. Zalim zamanın kıyıcılığına set vurulmak için şehrin egemen yöneticilerine mesajlar verildi. Korkunç bir depremden sağlam iradesiyle çıkan kentin yeni mimari şekillenmesinde eskinin içindeki değerlerin korunması amacıyla kent kamu sağduyusuna başvuruldu.

Sadece dünü bugüne hatırlatacak yapıların korunmasıyla yetinilmedi. Kültür ve edebiyatı, gelenekleri, mutfağı ön plana alındı. İstenildi ki doğal yapı içinde şekillenen mimari gelişmelerle paralel olarak Van sosyal hayatı da gözler önüne serilsin. Kentinden ayrılan evlatları gittikleri her yerde birer kültür elçileri olarak görev yapsın.

Bunlar yapılırken Van Vakfı şubeleri de üstlerine düşen görevi yaptı. Peki, bütün bu olup biteni kim anlatmalıydı? Özverinin yarattığı çalışmaların buz üstüne yazılan bir yazının kaybolmaması için hangi güç görev üstlendi. Bence Van Sesi Gazetesi!

Elbette tüm renkler ve sesler farklı yöntemlerle sosyal medyada duyurulacaktı. Ancak bu seslerin ve renklerin kaybolmaması için bir güce gereksinim vardı. Bence bu gereksinimi Van Sesi Gazetesi hakkıyla karşılama cesaretini ve sorumluluğunu gösterdi. Bunu yaparken A ve B siyasi çizgilerinin gölgesine sığınmadı. Ya da finansal gücü olanların güdümüne girmedi. Türkiye’nin ana ekseninde hareket ederek objektif bakış açısını tek yol olarak seçti.

İşte bunun için Van Sesi Gazetesi ailesinin yazarları hızla serpilip gelişti. Düşünceler, yaşam biçimleri özgürce kendini ifade edebildi.

Temmuz 2017 tarihinde Van Sesi Gazetesi kuruluş yıldönümünü görkemli bir biçimde kutlayacak. Yurdun ve dünyanın dört bir yanındaki yazarlarını Van’a davet ederek gerçek ve onurlu yayıncılığın bayrağını nasıl yükselttiğini ülkemiz yerel basınına ve ulusal basınına takdim edecek.

Yani sevgili okur, Şehri Van’ın Sesi Van Sesi Gazetesi doğduğu, kök saldığı ve serpildiği memleketinin gururu olmaya devam edecek.

Hazır bu satırları kaleme almışken, atalarından emanet aldığı gazetesini zirveye taşıyan Erdal Perihan’a Genel Yayın Müdürü İkram Kali’ye, günün yirmi dört saati gazetenin canlı bir organizma gibi solumasını sağlayan A Takımı yazar ve personeline kolay gelsin, yolunuz açık olsun diyorum.