Şerife Kadın -13-

Şerife kadın Ankaralı. Doğumu 1912, ölümü 1991. Uzun yıllar önce dinlediklerim aklıma düştü. O zamanlar yazma diye bir derdim yoktu. Tutku 70 yaşında başladı. Geziler çelişkiler derken anılar aklımın oltasına takıldı. Yazacaklarımı eledim. Baktım Şerife kadın da içinde.

Şerife kadınla ilgili anlatıları kayda almak geçti içimden. Antalya‘da olan yakınlarından araştırma ihtiyacı doğdu.

Geçmişi tanımak için Şerife kadın yazılmalı. O yılları yaşamamış nesiller ibret almalı. Cumhuriyetin ilk yılları kısa zamanda sığdırılan devrimler çoğa uygun gelişimleri daha topluma ulaştıramadı.

Sanat zanaat bunlardan.

2.Dünya Savaşı patladı. Uluslarda yöneticiler pay peşinde kendilerine uygun buldukları saflara katıldılar. Savaş coğrafyası genişledi. Sınırlarımızın yakınından uçaklar, gemiler geçiyor, top sesleri duyuluyor.

Bir saldırı olabilir. Savaşa karşıyız demek yetmiyor. Her ihtimale karşı savaşa hazır olmalıyız. Asker sayımıza yedekten 4 kura katıldı. Yedirmek, giydirmek yetmedi, eline araç gereç vermeye gerek yok ki, saldırıya karşı dursun. Yurdumuzun korunması için çok kuruluş askerin ihtiyaçları için yönlendirildi.

Bunlardan biri Mamak ta açılan gaz maskesi imalathanesi.

Şerife kadın, buraya kaynakçı olarak alınır. Askerin içinde bir kadın alışılmışa ters gelir. Sorumlu çare bulur. Şerife kadına erkek kıyafeti giydirilir. Onun bir kadın olduğunu ancak sorumlu bilir.

O artık Şerife değil, Şerif’ tir. Şerif ustadır. Olmayacaklar oldu, ilkler yaşandı.

Askere ilk kadın personel alındı. Bir kadına ilk erkek elbisesi giydirildi. Ortaya ilk kaynak yapan bir kadın çıktı.

70 yıl önce erkek dişi giyim kuşamda ayrı olurdu, toplum başka türlü olacağını düşünmezdi.

Ben Şerif ustayı nasıl tanıdım?

Turizmin ülkemizde yaygın olmadığı yıllar. Gezmeler bir nedene dayanır. Erkekler için askerlik ve okul. Okul işine zamanla kızlar da katıldı. Uzak illerde okuma yaygınlaştı.

Antalya ‘da, Ankara ‘da okuyanlardan biri okul sonu Ankara ‘da iş ve eş bulur. Oğlumuz Antalya‘ya bir hanımla döndü.

Mahmut Yılmaz o benim arkadaşım. Hanımı ablalık görevini yapmak için Ankara ‘daki erkek kardeşine Antalya ‘da kız arar. Bizim aracılığımızla ablamın kızı Ayşe bitirilir. Nişandı düğündü gidiş gelişler artar, tanışlar da.

Düğüne Ankara ‘dan yaşlı biri gelir. Üzerinde ceket, pantolon, başında şapka. Bizden ona herkes ‘’Hoş geldin’’ amca der. Yakınları Şerife hala.

Garibime gitti sordum, erkekten hala olur mu?

Meğer Şerife hala erkek değil, kadınmış. Erkekçe giyinmeye askeriyeye girişinde başlamış. Erkek giyimi hayatı boyunca devam etmiş.

Düğün dernek telaşı bitti.

Ayşe Ankara ‘ya gelin gitti.

Sonraki yıllarda Ankara ‘ya gidişimde Şerif halayı ziyaret ettim. Yazma diye bir derdim yoktu. Kendi ağzından yaşamını dinledim.

Benden önce Şerife halayı Uğur Dündar bulmuş, televizyonda programa çıkarmış.

70 yaşından sonra yazmaya başladım. Kuşların deneye geldikleri gibi, konularda sıraya girdi. Baktım Şerife halada içinde.

Şerife halanın şehirlerarası bir yolculuk anısı…

Şerife hala şehirlerarası otobüs yolcusu. Kaptan dinlenme tesisinde ihtiyaç molası verir. Şerif hala sıkışmıştır, tuvalete koşar. Tabii kadınlar tuvaletine. Tuvalet bekçisi koşar, içeri girmesine engel olmaya çalışır. Aralarında tartışma çıkar. Kadın olduğunu nasıl anlatsın? Yakınları koşar araya girer, iş yatışır.

Kadın mı erkek mi kıyafet gösterge.

Kuyruğunu kaldırıp bakabilir misin?

Yazdıklarım yaşanmışların havasından,

Geçmiş zamana tutulan aynasından,

Kayda geçtim unutulmasın anısı dursun,

Şerif hala ruhun hoş olsun…

 

Yayın Tarihi
29.11.2016
Bu makale 1235 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!