Sevgi emek ister

Dağları delmişti Şirin’i için Ferhat…

Çöllere düşmüştü Mecnun, Leyla’sı için…

Aslı’sı için yanıp tutuşmuştu Kerem…

Ve onlarca sevda mührünü vurmuştu anaç Anadolu’nun yüreğine.

Ne tahtlar dinlemişti, ne saltanatlar, ne de zincir sevda denen o büyük güç.

Sevda kir barındırmaz içinde… Akılın yüreğe teslim anıdır aşk! Ölümünün giyotini ise kalleşliktir! Aşk ihaneti asla kabul etmez!

Onlarca sevda öyküsünün en güzelidir Selvi Boylum Al Yazmalım… Gerçek sevmenin emek olduğunu anlatan müthiş bir öyküdür.

14 Şubat Sevgililer Günü ya…

Bir gönülden diğerine konan hercai aşkların da yer aldığı… İçinde sadece bir gün olan gün…

Tek taşlı bir yüzük…

Bir akşam yemeği kaçamağı…

Bazen aslından kaçıp, stepnesine yapışma…

Ama hiç birisi Al Yazmalım öyküsündeki sevdanın gücüne eş olmayan.

Kerem olmak Aslı olmak… Leyla olmak Mecnun olmak değildir aşkın manası. Aşk güvendir! Sırt sırta vermektir! El ele olmaktır. Aşk dayanmaktır hayatın zorbalığına.

Ferhat ya da Şirin olup süreç içinde eskiyen hiç değildir.

Eskimeyen duygudur aşk!

Neydi Cengiz Aytmov’un o muhteşem öyküsü Selvi Boylum Al Yazmalım filmini zirveye çıkaran?

Asya ile kamyon şoförü İlyas’ın aşkı mı? İşleri bozulan İlyas’ın Asya’yı yarı yolda bırakışı mı? Bir iyi adam Cemşit’in Asya’ya ve çocuğuna yürekten sahip çıkışı mıydı?

Filmin finalinde Asya kadının büyük aşkı İlyas yerine hayatının en zor anında elinden tutan Cemşit’i seçmesiydi aşk!

Sevgililer Günü denilince aklıma gelen Selvi Boylum Al Yazmalım filmi… Yani emek sarmalındaki o müthiş hikâye! Bu dünyada kaç insan bunun farkında hiç düşündünüz mü?


Sevmek


Eski zaman şarkıları gibiydin
Kavruk
Hüzün yüklü
Ne zaman damlalara dönüşeceğini bilmeyen bulut gibi
Bir yağdın
Sığınacağın tek siper gönlümüzdü
Islanıp kaldık

 

Hiç ummadığım bir masal gibiydin
İçinde kurdu, kuzusu olmayan
Fısıldadı kader denen görünmez
Efsunlu sözcüklerle delip geçti yüreğimizi
Kaldın
Kaldık bir başımıza
Kaçamadık


Yazıyı yazan yazmış dediler
Kimmiş ömrümüzü mürekkep eyleyip yazıya dönüştüren
Kimdi yolumuzu görünmez kılan
Sadece bir yeryüzü
Ve gökyüzü sandığımız dünyayı
Amansız bir serüvene çeviren kimdi
Bilemedik

Ne Eros’un hedefi kaçırmayan okuydu vuran
Ne de beklenmedik rastlantıların kesiştirdiği nokta
Sanki bir evcilik oyunundan küçük bir provaydı
Ansızın
Şaşkınlığını bile yaşayamadan yakalandığımız
Anlayamadık

Geriye dönüşü olmayan yollar gibi
Ya da çıkışı çetrefilli bir labirent
Belki de çıkmaz bir sokak
Hayatın o müthiş şakalarından biriymişçesine
Öylece düşmüştük hayatın kadrajına
Kaydedilmişti görüntümüz
Silemedik


ŞAHİN AKÇAP

(14 Şubat 2015)
      Antalya

Yayın Tarihi
14.02.2015
Bu makale 328 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!