Şeytan mı dediniz?

Mina’da hacı olmaya an kala şeytan taşlayan hacı adaylarının yüzlercesi çıkan izdiham sonucunda hayatlarından oldular.

Geçen gün canlı yayında Yaşar Nuri Öztürk Hoca:

“Kutsal kitabımızda şeytan taşlama diye bir hadise yoktur.” Demişti.

Saygıdeğer hacı adaylarının; ta oralara, şeytan taşlamaya gitmelerine hiç gerek yoktu aslında.

“Peki, şeytan nerede?” Diye sorarsanız.

Gözünüzü dört açar, bağlanmış basiretlerinizi çözerseniz, gönül gözünüzün ışık yaydığı vicdanınıza danışırsanız şeytanın nerede olduğunu hemen görebilirsiniz.

Baş şeytan bugün dünyayı parmağının ucunda yöneten süper ülke!

Dünyanın düzenine balans ayarı yapan o… Halkları birbirine düşüren o… Kardeşi kardeşe düşman ettiren o… Ve hatta kendi ülkesinde ölüm komplo teorilerine imza atarak suçu Müslümanların üzerine yıkan yine o.

Örnekler isterseniz…

Vietnam… Kamboçya… Şili… Afganistan… Irak… Suriye…

“Sıra kimde?” Diye safça sorma bana canım kardeşim...

Bak ülkenin haline… Kardeşi kardeşe vurdurtan, taşeron terör örgütlerini kutsal topraklarda konuşlandıran büyük şeytanın avı şimdi Anadolu! Onlarca şehidi… Acılı sönmüş ocaklarda yükselen çığlıkları duy!

Ya o büyük şeytanın yamakları kimler diye sorarsan?

Yahu sen hiç mi gazete okumaz, haber izlemez, yaşadığın hayatı gözlemez misin be canım kardeşim? Düşün ve olan biteni yorumla, aklının, mantığının süzgecinden geçirt lütfen!

Şeytan nerede mi?

Dolar’a senin liranı bağlayan, tarladaki ürününün tohumunu bile kendisi üretip, sürecini belirleyen, nüfus planlamana karışan, yeraltı zenginlik kaynaklarına el uzatmana yasak koyanlar!

Şeytan nerede mi?

Çarşı ve pazardaki fiyatların etiketiyle oynayan, sadakaya dönüşmüş maaşının günlük hayata yetebileceğini arsızca söyleyebilen, çağdaş eğitimini ucube projelerle eğip büken, değerlerinle oynayan, köklerinle ve inançlarınla dalga geçen, milli geliri kafasına göre dilimleyip emeğe sadece zırnık koklatanlar değil mi?

Şeytan nerede mi?

Seçimlerdeki iradene bile saygı göstermeyen, namuslu reyini hiçe sayıp seçimler serüveni yaşatanlar. İlah benim dediğim olacak dayatmasında olanlar!

Ne işin var senin ta oralarda, Allah’ın üçkâğıtçı, insan hayatına değer vermeyen Araplarının dört, beş taşı bile para ile satarak kazanç sağlayan ellerinde?

Şeytanın eli senin rızkında, helal kazancında, kınalar yakıp vatan görevine gönderdiğin evlatlarının canında, kanında, ateşler düşürdüğü yoksul hanende!

Hani ne demiştik sana bas bas bağırarak canım kardeşim?

Etrafın din tüccarlarıyla kuşatılmış, üfürükçülerden beter hergeleler diledikleri gibi okuyor sana dinini, imanını. Sen boş ver onları, Kuran’ı Kerim’in gösterdiği yoldan şaşma dememişiydik?

Şeytan mı dediniz?

Şeytan yanı başımızda! Ekmeğimizde, suyumuzda, aşımızda canım kardeşim.

Lanet şeytana demek istiyorsan…

Euzibiilahimi şeytani racim demek geliyorsa aklına.

Unutma gerçek şeytanlar çalınmış hayatının içinde.

Taşlar mısın, yok görmezden mi gelirsin, ya da kovar mısın tek sahip olduğun hayatından; o da senin elinde canım kardeşim.