Silici

Dalgaları dinmiş bir denizin sanki un eleğinden geçmiş kumsalına dünyanın en güzel motiflerini çizseniz bile kalıcılığı kımıldayan ve kabaran dalgaların gelip sahili vurmasına kadardır.

Halkımızın son on yılların belleği de buna benzer.

Anasına avradına sövseniz, gözünün önündeki ekmeğini çalsanız, emeğini soyup soğana çevirseniz tepkisi gündem sihirbazlarının yaratacağı yeni bir martavala kadardır. Unutur ve yeni gündeme bir göz atayım derken bir başka gündemin altında ezilip kalmaya devam eder.

Bazen namuslu basın dediğimiz özgür ve bağımsız medya:

“Unutturmayacağız!”Dese de balık hafızaları gibi unutturmayacağız dedikleri de umursanmaz.

Kımıltısız… Aymaz… Yediği tokada diğer yanağını uzatan bizim halk gibi bir halk daha yoktur yeryüzünde.

Sosyolojik bu durumun somut tek tanısı bağırarak söylemek isterim ki:

—Kaderciliktir!

Kaderciliği bir yazgı olarak algılayıp aslında Tanrı’nın insanın kaderini kendi ellerine bırakmasını görmezden gelmenin somut tarifi de yine bağırarak söylemek isterim ki:

—Aptallıktır!    

Peki, bunun ilacı var mıdır?

İlacı bir minik öykü içinde anlatmak istiyorum.

Yazar Bekir Coşkun öğretmenliğe ilk başladığım Şanlıurfalıdır.

Bir yazısında Ulusal Kurtuluş Savaşını anlatırken sözü Güneydoğu’ya getirir.

Ülkeyi tutsak kılan emperyalist ordulardan Fransızların payına Urfa, Antep, Adana, Maraş, Mersin düşmüştür.

Anadolu halkını örgütleyen Kuva-i Milliyecilerden sıkça raporlar alan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının keyfi kaçar.  

Gelen haberler:

“Güneydoğu halkında kıpırdanma ve heyecanı yok. Millet sağda solda sohbette. Makûs talihlerine boyun eğmişler.”Şeklinde iç karartıcıdır.

Çanakkale gibi deneyimi yaşamış onlarca yiğit komutanlar durumu tahlil etmeye başlamışlar. Karayılanların, Kara Fatmaların, Sütçü İmamların, Şahin Beylerin yurtlarındaki bu kadere boyun eğmeye çare aramışlar.

Ve bulmuşlar…

Yapılacak çalışma sadece küçük bir söylencenin o bölgede hızla kulaktan kulağa yayılmasını sağlamakmış.

“Ey yiğitler! Akılınızın bir köşesinde şunu unutmayın! Fransızlar topraklarınızı ele geçirdikleri an tekmil ishot (biber) tarlalarınızı ateşe verecekler! Bizden hatırlatması!”

Söylence hızla kulaktan kulağa yayılmış. Ve Urfa’ya “ŞANLI”, Antep ve Maraş’a “KAHRAMAN” unvanlarını veren kutsal isyanın fitili böylece ateşlenmiş. Büyük bir bağımsızlık mücadelesi de emperyalizme karşı dişe diş savaşım sonrası kazanılmış.

Sömürülen, boyunduruk altında tutulan, dinsel ve tüm değerleri siyasi arenada koz olarak kullanılan bütün halkların hafızalarını ele geçiren sözde kadercilik silinmediği sürece kımıltı yaratmak olanaksızdır.

Bugün mecliste attığı zaman mangalda kül bırakmayan muhalefet partilerin liderleri ve kadroları halkın içinde olmadıkları sürece, teke tek görüşmedikten ve zafere giden yollarda heyecan yaratan ışıklar yakamadıktan sonra hiçbir başarılı sonuca ulaşamazlar. Hele hele her boyaya boyanmayı kitlelerden oy koparmak olarak algılayan ve dolayısıyla ilkesizliği umutsuzluğun payandasına dönüştürmekten kurtulamayan liderler nal toplamaya devam edeceklerdir.

Muhalefet partileri bu süklüm püklüm halleriyle daha çok muhalefette demir atmaya mahkûmdurlar. Bir kıvılcım yaratacak umudunu tam oluştururken Emine Ülker Tarhan’ın Türkiye tarihine kara bir sayfa açan yolsuzluk oylamasına gidemeyişi bile atı olan Üsküdar’ı geçenlere ve onları destekleyenlere olağanüstü artılar kazandırmıştır.

Öz bir kaç tümce ile uzayıp giden bu yazımı noktalarsam…

Artık tek çare halkın kendi iradesindedir. Belleğini kuşatan silkilerden silkelenmediği sürece ve o silgileri hayatını karatanları, özgürlüklerini yok edenlerini, gencecik evlatlarını hayattan alanları, doğasını yok edenleri, aşına, ekmeğine acı, ağıt, kan doğrayanları silmek için kullanmadığı sürece kendi elleriyle yarattığı cehennemde kavrulamaya devam edecektir.

Ne demişler…

Cennette, cehennem de insanın yarattığı dünyanın içindedir. Gerisi fasa fiso…

Yayın Tarihi
26.01.2015
Bu makale 444 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!