Siyaset mecrasından kaydı

Dolar 2.74 lirayı, Avro ise 2,98 lirayı gördü. Türk lirası ise Dolar ve Avro karşısında gittikçe değer kaybetti.

Dolar ve Avro ile iş yapan yatırımcılar, iş adamları zor durumda ve bu krizin altından nasıl kalacaklarını kara kara düşünmeye başladı.

Buna karşılık geçmişte Dolar ve Avro üzerinden borçlanıp yatırım yapan seçilmiş yerel yöneticiler ise bu gelişmenin karşısında sessizliğini sürdürüyor. 100 lira olan borç, dövizdeki bu artışlar karşısında borç bir anda 300 lira oldu.

Bir taraftan 7 Haziran’da yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinden dolayı uygulanan ‘seçim ekonomisi’ diğer taraftan siyasette yaşanan kavgalar, çekişmeler, iktidar/muhalefet tartışmaları, belden aşağı siyaset yapılması ekonomideki yaşanan bu krizi daha da körüklüyor.

Ekonominin konuşulmadığı, tartışılmadığı bir ülkede gelişmişlikten söz edilemez.

Siyasetin, insanların sorunlarını çözmek, hayatlarını daha iyi hale getirmek, yatırımcının önünü açmak olduğunu düşünmeyip, siyaseti mecrasından çıkartarak, demokrasiyi de yok saymak ülkeyi bırakın ileriyi götürmeyi geriye götürür.

Milletvekili Genel Seçime 41 gün gibi bir süre kaldı.

Bu süre içinde siyasetin giderek daha da çirkinleşeceğini seçim kampanyalarına başlandığı günden itibaren belli olmuştu.

Siyasi parti liderleri sürekli rakipleri hakkında belden aşşağı söylemlerle, kampanya yürütüyor.

Bu tür siyaseti geçmişte yapan liderlerin bugün isimleri bile hatırlanmıyor.

Seçim kampanyaları vaatlerle yürütülür. Siyasetçi de bu vaatler kapsamında kendi gibi düşünmeyeni ikna etmeye çalışır.

Seçim kampanyalarının özü de budur.

Ancak, yaşananlar seçim kampanyalarının belden aşağı siyaset ile yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Bu tür siyaset artık sokaktaki vatandaşı ilgilendirmiyor. Bu tür siyaset artık iş dünyasını, yatırımcıyı ilgilendirmiyor.

Sokaktaki vatandaş geçim derdine düşmüş, iş dünyası Türk Lirası’nın döviz karşısında erimesi ile kaygı içinde.

7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi bu dönem daha da ilginçlendi.

Yerel seçimlerde iktidar partisinin kabine üyeleri sahaya inerdi. Şimdi miletvekili seçimleri var ve “seçilirsem parti rozetimi çıkartır ve bana oy verenin de vermeyinin de başkanı olacağım” diyen seçilmiş yerel yöneticiler de sahaya inmiş durumdu.

Bu tür yaklaşımlar bırakın ülkenin kalkınmasını, kentler bile kalkınmaz.

Eğer siyaset mecrasından kayıyor ya da kaydırılıyor ise demek ki bir şeyler iyi gitmiyor ve değişim zamanı geldi anlamı da taşır aynı zamanda.

Her akşam geç saatlere kadar  haber programlarını ve tartışmaları izleyen bir gazeteci olarak, bu kayma ve değişim TV kanallarında da vurgulanıyor.

Yerel siyaseti de iyi takip eden bir gazeteci olarak aynı durumu burada da görebiliyorum.

Dolayısı ile sokaktaki vatandaşın geçim derdini,dövizdeki artıştan dolayı sıkıntı içinde olaün iş dünyasının sorunlarını bir kenara bırakarak sadece “ben” siyaseti yapanlar geçmişte bu ülkede her zaman kaybetmiştir.

Tarihin tekerrürden ibaret olduğu unutulmamalıdır.

07pozitif

 

Yayın Tarihi
26.04.2015
Bu makale 225 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!