Sözde kamu yararı

Belediyelerin artık sözde kamu yararı adı altında vatandaşın bir adım gerisinden gelmeyi bırakması yazım. Hiçbir belediye ya da belediye meclis üyesi siyasi geleceğini düşünmeden, oy kaygısı yaşamadan kararlılık içinde çalışmalı ve vatandaşın kendi belediyesinin önünde olmasına imkan vermemeli.

Metropol ve Antalya gibi turizm kentlerinde belediyeler kentin bir bütün olarak gelişmesi adına, bütünlük içerisinde şehircilik ilkelerine planlama esaslarına ve en önemlisi kamu yararı adına imar planlarını yapmalıdır.

Eğer bir mahalle ya da birkaç mahallenin özellikle emsal artışı konusunda imar plan değişikliği başvurusu varsa, bu başvuruyu şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olmaması halinde gündeme almamalıdır.

Her hangi bir mahallenin konutlar için talep ettiği yüzde 30’luk bir yapılaşma emsali, eş değerde donatı alanlarında da emsal artışı olmadığı için öncelikli olarak o mahallenin ileri de yaşanamayacak hale gelmesine, ardından da nüfus yoğunluğundan dolayı kentin diğer bölgelerinde de ulaşım sorununa neden olmaktadır.

Özellikle de zamanında Antalya’ya gelerek tüyü bitmemiş yetimin hakkının da bulunduğu hazine ya da vakıf arazilerini çevirip 30 yıl boyunca tapu beklentisinde olan mahallelerde seçilmiş belediye başkanları ve meclis üyeleri ‘siyasi kaygı yaşamayayım’ diye peynir ekmek dağıtır gibi tapu dağıtmamalı. Aksine eğer ortada bir hak sahipliği var ise o zaman belediye o bölgenin kente yakışır şekilde geniş donatı alanları, geniş yeşil alanları ve parkları ile yolları olabilecek şekilde yapı yoğunluğunu bir tarafa vererek, modern bir kent anlayışı ile planlama yapmalı.

Yıllardır siyasi kaygılar yaşamamak, aksine siyasi rant kazanmak adına seçilmiş yerel yöneticilerimiz geçmişte yapılan hatalardan da ders çıkartmayarak Antalya gibi turizm kentinin çarpık kentleşmesi, köy görünümünde mahalle yaratılması adına elinden geleni yapmıştır.

Taşkın sel alanı olduğuna, yer altı su kaynaklarının bulunduğuna, 1. derecede deprem bölgesi olduğuna bakılmadan Batı Çevre Yolu bahanesi gerçeğinden yola çıkarak ile sulu mutlak tarım alanları imara açılarak hem siyasi rant elde etme hem de birilerinin rant elde etmesi için uğraş verilmiştir.

Üstelik buna da kılıf olarak, Ankara’da masa başında alınmış bir kamu yararı olduğu söylenmiştir ve hala da söylenmektedir.

Anayasa’nın ve Medeni Kanun’un ilgili maddeleri, İmar Mevzuatı’nın toplumsal yaşamın, kültür ve tabiat varlıklarının, ormanların, tarım alanlarının, bütün olarak çevrenin ve yerleşim alanlarının korunmasına ve de afetlerden korunmaya ilişkin maddelerine kaynak teşkil etmektedir.

Dolayısıyla kamu yararının kişilerin taşınır ve taşınmaz her türlü özel mülkleri toplum ve çevre yararı gözeterek sınırlandırılabilir.

Çünkü kamu yararı; temelde kişiye ilişkin değil, kişilerin kentin diğer yaşayanları ile bir arada yaşayarak oluşturdukları toplumun varlığını sürdürmesine ilişkin bir çıkardır.

Antalya’nın 5 mahalleyi içine alan 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı ile 2025 yılı nüfus projeksiyonu 2,5 milyon olarak belirlenmesine karşılık, yakın geçmişte Varsak da 5 mahalle 2025 nüfus projeksiyonunda olmamasına rağmen sözde kamu yararı kapsamında yapılan imar planları ile 300 bine yakın nüfus yüklemesi yapılmıştır.

30 yıldır imar beklentisi içinde olan tarım bölgesi Kırcami’nin imar planları son aşamaya geldi. Burada da 200 bine yakın bir nüfus yüklemesi yapılacak.

Önümüzdeki süreç de Konyaaltı İlçesi Karaman Çayı ile Çandı Çayı arasında 1800 metrelik Batı Çevre Yolu için 170 hektarlık tarım alanlarının imara açılması, yine Kepez ve Santral Mahalleleri’nin geçen dönem CHP döneminde yapılan imar planları iptal edilerek yeniden imar planları yapılacak.

Tüm bunlar ne yazık ki öncelikli vatandaşın talebi ve siyasi rant beklentisi içinde gerçekleşecek.

Kırcami’yi ayrı tutarsak eğer, bundan sonra yeni imara açılacak olan bölgelerin, geçmişte 2 kat yapılaşma hakkı verilmiş olan mahallelere yüzde 30 emsal artışı hakkı vermek, Antalya’ya yapılacak olan en büyük ihanet olacaktır. Çünkü hiç birinde gerçek anlamda kamu yararı olmayacaktır.

Bu da bir kez daha vatandaşların belediyelerin bir adım önünde olduğunun göstergesi olacaktır.

Yayın Tarihi
19.08.2014
Bu makale 5322 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!