SUBAŞININ BAKIŞI

Tepkiler doğal mı?

AV. HASAN SUBAŞI

Geçen hafta Sayın Valimiz Muammer Türker ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel'in 07 Ekim tarihinde düzenlenecek olan bir toplantı için davetlerini aldım.
Bu toplantı, belediye başkanları, meslek odaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile siyaset ve bürokrasi yoluyla kente emeği geçen bazı kişileri kapsıyor.
Oluşturulmak istenen kurulun belli aralıklarla toplanıp kent için fikir ve düşünce oluşturması ve bilgi paylaşması düşünülmüş.
Antalya gibi Türkiyenin hatta dünyanın ilgi alanındaki bir kent için bir araya gelmek düşünce üretmek çok yararlı olur kuşkusuz.
Bütün davet alanların da, yaşadığı kent için katkı sunmaktan büyük haz duyacaklarından eminim.
İyi niyetle yola çıkılmış, yerel yönetim temsilcileri ile sivil toplum temsilcilerinden oluşacak olan bu kurulun yararlı olacağına inanmışlar, ben de bu görüşteyim.
Kamunun ve yerel yönetimlerin yaptırım gücü karşılığında kurulun sivil toplum kanadına, zannediyorum demokratik güç ve denge sağlamak adına, sivil toplumdan, Muharrem Koç başkan olarak atanmış.
Baro ve ANSİAD davet mektuplarını alır almaz tepkilerini koydular. Baro, oluşturulmak istenen kurula en baştan bir emrivaki ile başkan atanmasını doğru bulmadıklarını vali ya da bir vali yardımcısı başkanlığında toplantılara katılıp katkı sunmaya hazır olduklarını aksi halde katılmayacaklarını açıkladı. ANSİAD ise Muharrem Koç'u daha önce aldıkları bir genel kurul kararı ile ANSİAD üyeliğinden ihraç ettiklerini ve bu şahsın başkanlığını doğru bulmayarak toplantıya katılmayacaklarını açıkladılar...
Ben de davet mektubunu okuduğumda böylesine önem verilen bir kurula en baştan bir başkan atanmasını yadırgadığımı ifade etmeliyim. Neden buna gerek duyulmuş ki!? Eğer kamu gücü arka planda olsun sivil toplumu sesli hale getirelim deniyorsa, görüş ve onayları alınmalıydı. Yok bu önemli değil deniyorsa bu kurulun tartışmalı bir platformda katkı sunması nasıl beklenebilir ki?
En başta düzeni sağlayıp kısa zamanda kurulu işler hale getirmek için başkan atamak gerekli görülmüşse, Baronun ileri sürdüğü görüşe kimsenin itirazı olmazdı.
Bu basit bir ayrıntı sayılmamalı! Ülkemizde demokratik katılım modellerine çok ihtiyaç var gerçekten. Bunun bir hevesten ibaret sayılmaması için ayrıntıların
özenle çözülmesi gerekir. Katılımcıların destek ve katkılarını almak önemlidir, bunun içinde samimi bir güven ortamı ve demokratik bir platform aranılan zemindir.
Bu aşamada kimin ismi bu yöntemle açıklansa itirazlar olacaktır. Bu itirazların kişilik ve şahıslarına olacağını zannetmiyorum. Tepkiler yöntemedir. Bana göre de doğaldır.